Gazetekritik Yaşam Uzayın Sessiz Kahramanı: Şempanze Ham’in Hüzünlü Hikâyesi

Uzayın Sessiz Kahramanı: Şempanze Ham’in Hüzünlü Hikâyesi

1961 yılında Amerika Birleşik Devletleri, ilk insanlı uzay uçuşuna hazırlanırken, bu tarihi adımı atmadan önce bir deneme yapmak zorundaydı. İşte o denemenin başrolünde, adı bugün bile saygıyla anılan bir şempanze vardı: Ham. Onun adı, başarıyla sonuçlanan uzay yolculuğuyla insanlık tarihine geçti. Ancak Ham’in hikâyesi sadece uzayda geçirdiği dakikalardan ibaret değil; sonrasındaki yalnızlığı ve unutuluşu da bir o kadar dikkat çekici.

Ham’in İlk Durağı: Kamerun’dan ABD’ye

1957 yılında Kamerun’da doğan Ham, daha iki yaşındayken ABD’ye getirildi. New Mexico’daki Holloman Hava Üssü'nde özel eğitimlere tabi tutuldu. NASA, insanlı uçuşlara hazırlık amacıyla, öğrenme kabiliyeti yüksek hayvanlarla testler yürütüyordu. Ham de bu testlerin en kritik parçası oldu.

Gökyüzüne Yolculuk: Mercury-Redstone Uçuşu

31 Ocak 1961’de Ham, Cape Canaveral’dan fırlatılan Mercury-Redstone roketiyle uzaya gönderildi. Uçuşta, 185 kilometre yüksekliğe ve 708 km/s hıza ulaşması bekleniyordu. Fakat teknik aksaklıklar nedeniyle uçuş planın dışına çıktı. Ham, 253 km yüksekliğe ulaştı ve tam 9.426 km/s hızla yol aldı. Roket, Atlantik Okyanusu’na zor bir iniş yaptı ama Ham mucizevi bir şekilde hayattaydı. Görevini başarıyla tamamlamış, eğitim sırasında öğretilen tüm komutları yerçekimsiz ortamda da eksiksiz uygulamıştı.

Kahramanlık Ödülsüz Kaldı

Ham’in sağ salim dönüşü, Amerika'nın ilk insan astronotu Alan Shepard’ın birkaç ay sonraki uçuşunun önünü açtı. Ancak Ham için bu başarı, daha iyi bir yaşam anlamına gelmedi. 1963’te Washington Hayvanat Bahçesi’ne götürülen Ham, burada oldukça yalnız bir yaşam sürdü. 1980’de Kuzey Carolina Zooloji Parkı’na taşındı, fakat hayatının son 17 yılı neredeyse tamamen izole bir şekilde geçti. 1983’te hayata veda ettiğinde, gökyüzüne değil, hayvanat bahçesindeki kafesine sıkışmış bir kahraman olarak son nefesini verdi.

Ardından Gelenler ve Diğer Sessiz Kahramanlar

Ham’in kalıntılarının bir kısmı Alamogordo’daki Uluslararası Uzay Onur Salonu’nda toprağa verildi; iskeleti ise bilimsel araştırmalar için Silahlı Kuvvetler Patoloji Enstitüsü’ne gönderildi.

Ham’den önce uzaya gönderilen ilk maymun Albert I, uçuş sırasında hayatını kaybetmişti. Onu takip eden Albert II, III ve IV de aynı kaderi paylaştı. Sovyetler Birliği’nin dünyaya tanıttığı Laika isimli köpek, uzayda yalnızca birkaç saat hayatta kalabildi. Fransa’nın uzaya gönderdiği ilk ve tek kedi olan Félicette ise 1963’te benzer bir kaderle yüzleşti.

İnsanlık İçin Atılan Büyük Adımlar, Sessiz Fedakârlıklar

Ham ve onun gibi hayvanlar, insanlığın uzay yolculuğundaki ilk adımlarında, hiçbir söz hakları olmadan görev aldılar. Onların yaşadıkları, sadece bilimsel başarıların değil, aynı zamanda etik sorumlulukların da bir yansıması olarak hafızalara kazındı. NASA'nın da kabul ettiği gibi, bu hayvanlar insanlık adına büyük fedakârlıklar yaptı. Ancak onların hikâyesi, çoğu zaman sadece “not düşülmüş” birer parça olarak kaldı.

Ham, sadece bir deney değil; aynı zamanda uzaya çıkmanın bedelini en sessiz şekilde ödeyen kahramanlardan biri olarak anılmayı hak ediyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *