"Çiğköfte Salonu Açar Gibi Hukuk Fakültesi Açarak Yargıda Reform Olmaz"

CHP Adıyaman Milletvekili Av. Abdurrahman Tutdere, kamuoyunda yargı reformu kanunu olarak da bilinen kanun teklifi hakkında meclis genel kurulunda bir konuşma yaptı. 

Konuşmasına Ak Parti’nin iktidarı süresinde yaptığı yargı reformları ve değişikliklerinin yargıda ve Anayasa’da büyük değişikliklere sebep olduğunu hatırlatarak başlayan ve esas sorunun Türkiye’de plansızca açılan hukuk fakülteleri olduğunu belirten Milletvekili Av. Tutdere, “Ak Parti iktidarı döneminde, ilçe merkezleri de dâhil olmak üzere aynen bizim Adıyaman çiğ köfte salonları gibi her tarafa hukuk fakültesi açtınız. Olmaz arkadaşlar. Hukuk fakültesini her yere açmakla siz ülkenin hukukuna hizmet etmiş olamazsınız. Onun için, gelin, bu hukuk dekanları olmayan, hukuk hocaları olmayan fakülteleri bir kere kapatalım, yeteri kadar hoca yetiştirelim ve ondan sonra kaliteli hukukçular yetişsin ve uygulamada sorunlar olmasın.” dedi. 

67 FAKÜLTEDEN 19’UNUN DEKANI VETERİNER, KİMYACI, İLAHİYATÇI 

Milletvekili esas sorunun açılan çok sayıda ve niteliksiz hukuk fakültesinde olduğunu belirterek “Bu pakette yargı mesleklerine alınmada birtakım kriterler getiriyor isek de bunun tek başına yeterli olmayacağı açık. Şu an aktif olan 67 hukuk fakültesi var ve bu fakültelerden 19 tanesinin dekanı hukukçu değil. Hukukçu dekanların yönetmediği hukuk fakültelerinden mezun olan, orada eğitim gören çocukların bir hukuk felsefesiyle, bir hukuk bilgisiyle tam anlamında donanımlı olmalarını beklemek mümkün değil.” ifadelerini kullandı. 

RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ DEKANI İLAHİYATTAN 

19 hukuk fakültesi dekanının meslek alanının veteriner, kimyacı, ilahiyatçı, maliyeci olduğunun altını çizen Tutdere, “Bu meslek gruplarının yönettiği hukuk fakültesi mezunlarının ülkemizdeki adalete katkıları ne kadar olabilir? Eğer biz işe buradan başlamayıp bin tane torba yasa da getirsek maalesef ülkemizdeki hukuk sorunlarını çözmeye yetmeyecektir. Ben, özellikle iktidardaki arkadaşlara sormak istiyorum: Sizler hukuk fakültesi dekanlarının hukukçu olmamasını onaylıyor musunuz? Mesela, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi dekanı ilahiyatçı. Fakültelerde hukuk bilimini iyi öğretemezsek oradan yetişen hukukçularımızın yarın hâkim, avukat, savcı olduklarında hata yapmaları kesindir. Bu nedenle öncelikle her yere hukuk fakültesi açma politikasından vazgeçmeliyiz.” dedi. 

“ADALET” REFORMUN KONUSU DAHİ OLMADI 

Konuşmasında hakimlerin taraflı oluşu yanısıra, savcı, avukat ve yargı çalışanlarının taleplerinin karşılanmadığına da vurgu yapan Av. Tutdere, binlerce insanın adalet talebinin de sağlanamadığına dikkat çekerek “Bunca değişiklik yapılmış olmasına rağmen, ülkemizde adalet ve hukuk temelli sorunlar çözülebilmiş mi? Mesela, hâkimlerimizin tarafsızlığı sağlanabilmiş mi? Savcıların, avukatların, yargı çalışanlarının talepleri karşılanabilmiş mi? Cezaevlerinde hükümlü ve tutuklu olarak bulunan binlerce insanın adalet özlemi, adil yargılanma hakkı, talebi karşılanmış mı? Üzülerek söyleyeyim ki maalesef karşılanmamıştır. O zaman, şu anda tartışmasını yaptığımız yargı paketine bakıldığında bu paketin de bu talepleri karşılamayacağı aşikârdır.” dedi.

MEVZUATIMIZ İYİ, AMA ASLINDA ZİHNİYET DEĞİŞMELİ 

Milletvekili konunun bi zihniyet meselesi olduğunu belirterek “Bizim mevzuatlarımızda çok güzel düzenlemeler var ancak ülkemizdeki mesele uygulama meselesi, zihniyet meselesi. Bakınız, Türkiye, 1954'te Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni imzalamış, ondan sonra çok kapsamlı, gerçekten özgürlükçü yasa değişiklikleri yapmış ancak günümüzde kürsüde bunu uygulayan hâkimler, bunun uygulayıcıları, kanunları uygulamaktan sarfınazar ediyorlar. Sorun zihniyet sorunu, sorun hukuka bakış sorunu. Dolayısıyla bizim ülke olarak bir kere hukuk anlamında zihniyetimizi, iktidar olarak da sizlerin hukuka bakışınızı mutlaka gözden geçirmemiz lazım. Aksi takdirde biz bu Parlamentoda daha çok kanun yaparız ancak bu sistemin yaratmış olduğu, yetiştirmiş olduğu hukukçular kürsülerde kaş göz çıkarmaya devam edecek, ihlaller üstüne ihlaller yaşamaya devam edeceğiz. Kurmuş olduğumuz istinaf mahkemeleri de, yolunu açmış olduğumuz temyiz mahkemeleri de bu hakları, bu adil yargılama hakkını yetiştirmeye yetmeyecektir.” ifadelerini kullandı.