Ulukışla’da içme suyu krizine ilişkin tartışmalar büyürken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ulukışla İlçe Başkanı Hüseyin Toker, yaptığı kapsamlı açıklamayla hem mevcut belediye yönetimini eleştirdi; hem de hukuki süreç başlattıklarını açıkladı.
19 Mayıs’ta Ulukışla Belediyesi’nin resmi sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklama, ilçede yaşayanları tedirgin etti. Açıklamada, ilçede tatlı su yetersizliği nedeniyle “acı su” kullanımına geçildiği ve çeşme sularının içilmemesi gerektiği açıklandı. Toker, bu açıklamadan sonra kamuoyuna hitaben yaptığı konuşmada durumu “kabul edilemez” olarak değerlendirdi.
“11 yılda geldiğimiz nokta…”
Toker, bugünkü su krizinin temellerinin yıllar önce atıldığını ifade ederek, mevcut belediye başkanının 2014’te göreve aday olurken Ulukışla’ya Şekerpınarı’ndan içme suyu getirme vaadinde bulunduğunu anımsattı. Toker, “Şekerpınar’dan su geleceğine, çeşmelerden akan suyu içmeyin noktasına geldik” sözleriyle eleştirisini dile getirdi.
Ayrıca 2016’da dönemin bakanının ilçeye getirildiğini ve “Ulukuşlularımıza su geliyor” diye pankartlar asıldığını anımsatan Toker, aradan geçen yıllarda bu vaadin tutulmadığına ve bugün gelinen noktada halkın sağlıklı suya erişiminin dahi olmadığına dikkat çekti.
“Suyun parasını alıyorsunuz, arıtmayı çalıştırmıyorsunuz”
Belediye meclis toplantısında bu durumu gündeme taşıdıklarını kaydeden Toker, şu soruları yönelttiklerini söyledi:
“Ulukışla’daki arıtma tesisi neden çalışmıyor?
Bu şartlar altında vatandaşlardan suyun tonuna 30, 40, hatta 50 lira alınmaya devam mı edilecek?
Bu durumda su faturalarında herhangi bir indirim yapılacak mı?”
Toker, sosyal medya üzerinden yapılan duyuruların yeterli olmadığını, bu paylaşımları görmeyen ya da ilçeye sonradan gelen vatandaşların sağlıksız su kullanımından dolayı karşılaşacakları olası sağlık sorunlarının sorumluluğunun kimde olacağını sorguladı.
“Halk sağlığı tehlikede, suç duyurusunda bulunduk”
Toker, durumun artık sadece bir belediye hizmeti aksaklığı değil, aynı zamanda ciddi bir halk sağlığı sorunu haline geldiğine vurgu yapto. Konuyla ilgili olarak 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na atıfta bulunarak, belediyelerin halk sağlığını korumak ve sağlıklı içme-kullanma suyu temin etmekle yükümlü olduğunun altını çizdi. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda “hizmet kusuru” oluştuğunu anımsatan Toker, bu çerçevede yetkililer hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını dile getirdi.
“Süreci takip edeceğiz”
Toker, içilebilir suya erişimin bir insan hakkı olduğunun altını çizerek, bu hakkın sağlanamamasının siyasi sorumluluğunu mevcut yönetime yükledi. “Bugün içilebilir suya ulaşamıyorsak, bunun sorumlusu vaatlerini tutmayan, görevini yerine getirmeyen yöneticilerdir” ifadelerini kullanan Toker, bu süreci takip edeceklerini ve halkı bilgilendirmeye devam edeceklerini belirtti.
Toker, “Bu ayıbı Ulukışla halkına yaşatan kişileri sizlerin vicdanına bırakıyorum” diyerek sözlerini tamamladı ve kamuoyunu, yaşananları unutmamaya ve sorgulamaya davet etti.