Gazete Kritik Meclis Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın: "Sanayi olmadan kalkınma imkansız, mevcut program sanayiciliği zorlaştırıyor"

Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın: "Sanayi olmadan kalkınma imkansız, mevcut program sanayiciliği zorlaştırıyor"

Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı basın toplantısında ülkenin sanayi performansını gündeme getirdi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i eleştiren Dalgın, sanayinin kalkınma için hayati önem taşıdığına dikkat çekerek, "Sanayi olmadan kalkınma olmaz. Ancak mevcut ekonomik program, Türkiye'de sanayiciliği neredeyse imkansız hale getiriyor," açıklamasında bulundu. Bu açıklamalar, sanayicilerin zorluklarını vurgulayan İSO 500 ve İSO İkinci 500 verileriyle desteklendi.

Türk sanayisinin içindeki mevcut sorunlar, Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın tarafından yapılan açıklamalarda gündeme geldi. Dalgın, Türkiye’nin en büyük 1000 sanayi şirketinin toplam cirosunun 355 milyar dolar civarında olduğunu belirterek, bu rakamın tek başına Volkswagen’in ciro rakamı olan 380 milyar dolara ulaşamadığını ifade etti. Üretimden elde edilen net satışların son üç yıldır sürekli düştüğüne dikkat çekerek sanayinin reel anlamda küçülmeye devam ettiğini vurguladı.

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) sıralamalarındaki 500 ana şirket ile İkinci 500’de yer alan toplam 1000 firmanın bir yılda sadece 28 bin kişilik bir istihdam sağladığını dile getiren Dalgın, Türkiye’nin demografik yapısına dikkat çekti. Ülke genelinde her yıl yaklaşık 1 milyon gencin iş hayatına atıldığını belirten Dalgın, büyük ölçekli şirketlerin son üç yıl içerisinde yalnızca 100 bin yeni istihdam oluşturabildiğini vurgulayarak, bu durumun sürdürülemez olduğunu ifade etti. İstihdamda yaşanan bu kısıtlama, ekonomik büyüme ve gelişme açısından son derece olumsuz bir tablo ortaya koyuyor ve gençlerin iş bulma umudunu tehdit ediyor.

Dalgın, Türkiye’deki sanayi sektörünün kârlılık oranında yaşanan ciddi düşüşlere dikkat çekti. Son on yıl içerisinde büyük sanayi kuruluşlarının satış karlılığının ortalama yüzde 7 civarındayken, geçtiğimiz yıl bu oranın yüzde 2’ye kadar gerilediğini bildirdi. Ayrıca, bu süreçte firmaların üçte birinin zarar ettiğini belirten Dalgın, kâr elde edemeyen sanayinin yatırım yapma kapasitesinin de azaldığını ifade etti. Kârsızlık, uzun vadede istihdam yaratma potansiyelini de etkileyeceği için bu durum, ekonomik sürdürülebilirlik açısından büyük bir risk oluşturuyor.

Dalgın, sanayi sektörünün büyük ölçüde faiz yükü altında sıkıştığını ve üreticilerin kazandığı miktarın büyük bir kısmının faiz ödemelerine gittiğini belirtti. İSO 500’de yer alan şirketlerin finansman giderlerinin faaliyet kârına oranının %97’yi bulduğunu aktaran Dalgın, bu oranın son on yıl ortalaması olan %60’ın oldukça üzerinde olduğunu kaydetti. Bu durumda, sanayinin gelişim göstermesi ve büyümesi için gerekli olan yatırımların yapılmasının imkansız hale geldiğini ifade ederek hükümete yönelttiği eleştirilerde, finansman sorununu çözme gerekliliğine vurgu yaptı.

Dalgın, Türkiye'nin katma değer üretimi konusunda ciddi bir duraksama yaşadığını söyleyerek, AR-GE çalışmalarına odaklanan şirket sayısının azaldığını belirtti. Yüksek teknolojiye dayalı üretim payının düşmesinin sonucunda, düşük ve orta-düşük teknolojiye dayalı kuruluşların istihdamın büyük bölümünü oluşturduğunu aktardı. Dalgın, bu düşük teknoloji üretiminin Türkiye’nin düşük gelir tuzağından çıkmasını engellediğini savunarak, imalat sektöründe istihdamın %80'inin böyle firmalarda bulunduğunu vurguladı. Bu durum, sanayinin geleceği açısından oldukça kaygı verici bir tablo sunuyor.

Burak Dalgın, toplantıda orman yangınları, metan gazı faciası ve ifade özgürlüğü gibi konulara da değindi. Hükümetin günde 100 milyon dolardan fazla faiz ödediğini ifade ederek, bu durumun devlet maliyesi üzerindeki etkilerini aktardı. Ayrıca, üst segment bir yangın söndürme uçağının maliyetini günlük faizler ile karşılaştırarak, Hazine üzerindeki faiz yükünün ciddiyetine işaret etti. Dalgın, Türkiye’nin gelişmekte olan yapay zeka uygulamalarına ulaşımda sıkıntılar yaşadığını ve yasaklar yerine bu alanların geliştirilmesi gerektiğini savundu. İfade özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü konusundaki endişelerini dile getirirken, bu konuların giderek daha fazla önem kazandığını belirtti.

Son olarak Dalgın, Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde şehit düşen askerler için de içini dökerek, metan gazının teröristlerin elinde kullanılmasının endişe verici olduğunu ifade etti. Gebze'deki metan dedektörlerinin eksikliğine dikkat çekerek, böyle bir cihazın varlığının kaçınılmaz olduğunu belirtti ve Milli Savunma Bakanı’ndan bu durumu Meclis’e açıklamasını talep etti. Dalgın, son olarak Türkiye’nin birçok sorununun siyasi tercihlerle şekillendiğini vurgulayarak, bu durumu değiştirebileceklerinin mesajını verdi. “Bu tablo değiştirilir,” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *