Ezilenlerin Sosyalist Partisi ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'na (SGDF) yönelik yapılan kapsamlı operasyon sonucunda, "silahlı terör örgütüne üye olma" iddiasıyla 24 Ocak’tan beri tutuklu bulunan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Senem Nur Pektaş ile Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencisi Azze Deniz Aktaş, bugün gerçekleştirilen duruşmada serbest bırakıldı.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi ve SGDF'ye yönelik düzenlenen operasyon, 40 kişinin gözaltına alınmasıyla başladı ve aralarında 30 kişinin tutuklanmasıyla sonuçlandı. Bu kapsamda, tutuklu öğrenciler Senem Nur Pektaş ve Azze Deniz Aktaş’ın yargılandığı davanın karar duruşması, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirildi. Duruşma sabah saat 11:00’de başladı ve duruşma sırasında, Pektaş’ın savunma açıklamaları dikkat çekti. Öğrenci, tutukluluğunun sebeplerini açıklamak üzere söz alarak, hakkında yöneltilen suçlamalara yanıt verdi. Savunmasında, etkinliğin yasal çerçevede düzenlendiğini ve herhangi bir yasadışı faaliyete karışmadığını vurguladı.
Pektaş duruşmada, “Bu piknikte yasa dışı örgüt bağlantısı kurulabilecek bir şey bulunmadığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Atılım gazetesinin düzenlediği etkinliğe katılmasının suçlaması olarak öne sürüldüğünü ve etkinliğin yasal izinle gerçekleştirildiğini açıkladı. Pektaş, etkinlik boyunca polis tarafından herhangi bir ihtarın yapılmadığını belirterek, şunları söyledi: “Bu konser gizli saklı yapılmış bir etkinlik değil, herkesin katılımına açık bir konserdi. Yasal olarak da hiçbir sıkıntı yoktu.” Etkinlik ile ilgili iddiaların gerçek dışı olduğunu savunan Pektaş, “Gizli bir konser değil, yayınlanan bir etkinlik” ifadelerini kullanarak suçlamaları çürütmeye çalıştı.
Pektaş, iddianamede yer alan Yakup Bulut ile aynı evde kalması ve evde örgütsel belgelerin bulunduğu bilgisine ise sert bir tepki gösterdi. Bulut'u tanımadığını belirten Pektaş, “Bu bile iddianamenin ne kadar özensiz hazırlandığını gösteriyor” şeklinde konuştu. Ayrıca, odasından alınan telefon ve laptop gibi cihazların kendisine ait olmadığını ifade etti. Hakkında yapılan “Senem sanırım SGDF’lidir” gibi ifadelerin yanlış yorumlandığını belirten Pektaş, sosyalist bir birey olduğunu kabul etmesine rağmen SGDF üyesi olma iddialarını reddetti.
Duruşmanın ardından savunma yapan Azze Deniz Aktaş da benzer şekilde güçlü bir ifadeyle hakkını savundu. Yüksek lisans öğrencisi olan Aktaş, kendisini sosyalist bir genç kadın olarak tanıttı. “SGDF, antidemokratik uygulamalara karşı duran bir dernektir” sözleriyle derneğin faaliyetlerini savundu. Aktaş, gözaltı sırasında kötü muameleye maruz kaldığını ve yasa dışı sorgulama girişimlerine tanık olduğunu vurguladı. Ayrıca, Suruç katliamının faillerinin yargılanmadığını ve bu durumda adaletsizliğe uğrayanların kendileri olduğunu dile getirerek, “Suruç için adalet mücadelesi yürüten biz yargılanıyoruz” şeklinde ifade etti.
Sonuç olarak, mahkeme her iki sanığın da tahliyesine hükmetti ve duruşmayı ileri bir tarihe erteleyerek, bu süreçteki gelişmeleri takip edeceklerini bildirdi. Bu dava, öğrenciler arasında yüksek sesle tartışılan bir konu haline gelerek, sosyalist hareket ve devlet otoritesi arasındaki gerilimler üzerine ışık tutuyor. Duruşmadan çıkan karar, tutuklu öğrencilerin durumu hakkında kamuoyunda geniş yankılar uyandırırken, bu durumun devamında yeni gelişmelerin yaşanması bekleniyor.