Yıldırım Kara, mısır üretiminin hem üreticiler hem de tüketiciler açısından olumsuz bir duruma yol açmadığını vurguladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ülkemizde 2023 yılında 9 milyon ton, 2024 yılında ise 8 milyon ton mısır üretimi gerçekleştirildi. Ek olarak, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Tarım Ürünleri Piyasaları raporundaki mısırla ilgili bölüme göre 2022-2023 döneminde Türkiye’nin kendine yeterlilik oranı yüzde 85 seviyesine yükselmiş durumda. Bu veriler, mısır üretiminde sorun yaşanmadığını ve bu durumun çiftçileri veya tüketicileri olumsuz etkileyecek herhangi bir etken bulunmadığını göstermektedir.
Mısır İthalatında Sıfır Gümrük Kararı
Ancak, Resmi Gazete'de 14 Temmuz tarihinde yayımlanan ve 15 Temmuz'dan itibaren yürürlüğe giren bir karar, önemli bir tartışma konusu oldu. Bu kararla birlikte, 31 Temmuz'a kadar, sıfır gümrükle 500 bin ton mısır ithalatına izin verildi. Bu düzenleme, 2025 yılı içerisinde ithalatına onay verilen mısır miktarını 3,5 milyon tona, yani yerli üretimin neredeyse yarısına ulaştırmış oldu. Yıldırım Kara, bu kararın mısır hasadına günler kala alınmış olmasının, yerli üretimi olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor. Üreticilerin emeklerinin değer bulamaması ve tarla ürünlerinin gereksiz yere tahrip olması gibi riskler doğabiliyor.
İthalat Bağımlılığına Dikkat Çekildi
Kara, iktidarın ithalat bağımlılığına yönelik sert eleştirilerde bulunmuş ve bunun ekonomiyi olumsuz yönde etkilediğini ifade etmiştir. AK Parti'nin yerli üretimi desteklemek yerine dışa bağımlılığı artırdığına dikkat çekiyor. Bu durumun sadece üreticiyi değil, genel ekonomik yapıyı da zor duruma soktuğunu belirtmektedir. İthalat pratiğinin, Türk ekonomisinin ve emekçilerin yararına değil, sadece çok küçük bir zümrenin çıkarlarına hizmet ettiğini vurgulayan Kara, tarım sektöründe ithalat bağımlılığının bir iktisadi uyuşturucu etkisi yarattığını ifade etti. Eğer bu durum devam ederse, gıda güvenliğimiz ciddi bir tehdit ile karşı karşıya kalabilir.
Gıda Güvenliği ve Tarım Politikaları Üzerine Tesirler
Yıldırım Kara, mısır hasadına yaklaşırken tarifelere yönelik uygulamaların ve bu tür kararların, taban fiyat belirlemesini anlamlı hale getirmediğini savunuyor. Türkiye'nin kendi ürününü ve üreticilerini koruma altına alacak bir tarım politikası geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Kara, bu durumun önemini dile getirdi. Aksi takdirde, hem üreticilerin hem de tüketicilerin memnun kalmadığı bir gıda krizi ile karşılaşılabileceğini ifade ediyor. Gıda güvenliği konusunda atılacak adımlar, hem tarım sektörünün sürdürülebilirliği hem de genel ekonomik istikrar açısından kritik öneme sahiptir.