Rusya, sabah saatlerinde Ukrayna'nın başkenti Kiev'i hedef alan geniş kapsamlı bir hava saldırısı gerçekleştirdi. Ukrayna yetkililerinin bildirimine göre, saldırı sonucunda en az iki kişi yaşamını yitirdi. Ölenlerden birinin 22 yaşındaki bir polis memuru olduğu ifade edilirken, bir düzineden fazla kişinin de yaralandığı bilgisi ulaştı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, bu saldırının 10 saatten fazla sürdüğünü ve Rusya'nın 400 dron ile 18 füze fırlattığını açıkladı. Bu tür saldırıların sıklığı, Rusya'nın saldırganlığı ve terör eylemlerindeki artışı gösterdiğini belirten Zelenski, müttefikleriyle birlikte dronları etkisiz hale getirmek için hava savunma sistemleri finansmanı konusunda görüşmeler yapacağına dikkat çekti.
Bu saldırı, savaşın başlamasından bu yana Rusya tarafından gerçekleştirilen en büyük dron saldırılarından birinin hemen ardından geldi. Bir önceki gece gerçekleşen saldırıda da bir kişinin hayatını kaybettiği ve 728 dron ile 13 füze kullanıldığı bildirildi. Kiev'deki belediye yetkilileri, şehrin genelindeki evler, apartmanlar, araçlar ve diğer yapılar üzerinde ciddi hasar meydana geldiğini ve bir sağlık kliniğinin neredeyse tamamen yok olduğunu duyurdu.
Rusya'nın gerçekleştirdiği bu saldırılar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Rusya'nın Ukrayna'daki insan hakları ihlalleri ile ilgili verdiği karardan sonra geldi. AİHM, Rusya'nın Şubat 2022'den bu yana Ukrayna'da sistematik insan hakları ihlalleri gerçekleştirdiğine karar verdi. Aynı zamanda, 2014 yılında düşürülen MH17 uçağının 298 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtığına dair de sorumluluğun Rusya'da olduğu belirtildi. Moskova, bu olayla ilgili suçlamaları her zaman reddetmesine rağmen, AİHM'in bu kararı uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Ukrayna'da süregelen çatışmalar ve son hava saldırıları, halkın yaşam standartlarını ciddi şekilde etkiledi. Saldırılarda yaşanan can kayıpları ve maddi hasar, ülkenin yeniden inşası sürecini daha da zorlaştıracak gibi görünüyor. Elde edilen veriler, önümüzdeki süreçte daha fazla uluslararası yardım ve destek çağrısını beraberinde getirecektir. Sonuç olarak, bölgede barış sağlamaya yönelik çabaların hız kazanması, hem insani boyutu hem de uluslararası güvenlik açısından büyük önem taşımaktadır.
