Muğla’nın Milas ilçesinde yer alan Kayabükü Mahallesi’nde, yaklaşık 2 bin 747 hektarlık bir alan üzerine kurulması planlanan kırma-eleme tesisine karşı yerel halk hukuki adımlar atmaya başladı. Feldspat ve kuvars işlenmesini hedefleyen bu projeye yönelik olarak, köylüler "ÇED Gerekli Değildir" kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için dava açtılar.
Kayabükü Mahallesi'nde inşa edilmek istenen tesisin, çevreyi olumsuz etkileyeceğine inanan köylüler, haklarını savunmak amacıyla hukuk yoluna başvurdular. Latmos Platformu'nun desteği ve avukat Mehmet Çilsal'ın hazırladığı dava dosyasıyla, köylüler, Milas Asliye Hukuk Mahkemesi üzerinden Muğla Nöbetçi İdare Mahkemesi'ne başvurdular. Başvuruda, tesisin çevreye olan tehdidi ve “ÇED Gerekli Değildir” kararının hukuka aykırılığı vurgulandı. Dava sürecinin, çevre koruma konusundaki farkındalığı artırması ve yerel halkın sesi olma yolunda önemli bir adım olduğu belirtiliyor.
Dava dilekçesinde, projenin çevresel zararlara yol açabileceği yönündeki endişeler ayrıntılı bir şekilde yer aldı. Köylüler, bu tesisin çevresel etkilerinin değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptalini talep ettiler. Ayrıca, yürütmenin durdurulması isteği ile birlikte, yargılama sonucunda davalı idarenin yükümlülüklerini de yerine getirmesi gerektiği belirtildi. Bu talep, hem çevre koruma hem de halk sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Projenin ilerlemesi durumunda bölgenin doğal dengesinin bozulacağı ve köylülerin yaşam alanlarının tehdit altına gireceği ifade ediliyor.
Köylüler, doğaya karşı büyük bir duyarlılık göstererek, bu projeye karşı birlik oldular. Kayabükü Mahallesi'ndeki halk, sadece kendi yaşam alanlarını değil, aynı zamanda bölgenin ekolojik dengesini koruma amacı güdüyor. Yerel halkın yanı sıra çevre aktivistlerinin de desteği, bu durumu daha görünür kılıyor. Çevre bilincinin artması, köylülerin mücadele azmini artırırken, aynı zamanda benzer durumlar için de bir ilham kaynağı oluşturuyor. Kayabükü sakinleri, çevrenin korunmasına yönelik bu tür mücadelenin yalnızca kendi köylerinde değil, tüm ülke genelinde bir örnek teşkil etmesini umuyorlar.
