İYİ Parti'li Bahşi, Türkiye'de Yargının, Hukukun ve Adaletin İçinde Bulunduğu Durumu Konuştu

İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, Türkiye'de Yargının, Hukukun ve Adaletin içinde bulunduğu durumu TBMM kürsüsünden dile getirdi.

Vekil Haberleri 19.12.2019, 13:15
İYİ Parti'li Bahşi, Türkiye'de Yargının, Hukukun ve Adaletin İçinde Bulunduğu Durumu Konuştu

Bahşi"Sözlerime 15 Mart 1997 tarihinde yani vefat etmesinden 20 gün önce görev yaptığım Kahramanmaraş’a gelen Türkün son Başbuğu Alparslan Türkeş beyin yaptığı konuşmada söylediği bir cümle ile başlamak istiyorum.

Küfür ile devlet yıkılmaz

Devlet zulüm ile yıkılır,

Adil olmayan idare ise zalimdir.

Adaletin olmadığı bir yerde, ne gelişmişlikten bahsedilebilir ne de kalkınmadan.

16 Nisan 2017 halkoylamasıyla, Türkiye’nin 150 yıllık parlamenter sistem birikimi bir yana bırakılmış ve “Cumhurbaşkanlığı hükümet Sistemi” denilen bu ucube sistem yürürlüğe sokulmuştur.

Hukukun yargının ve adaletin içinde bulunduğu çıkmaz da bu ucube sistemin bir sonucudur.

Dünya Adalet Projesi her yıl 113 ülke arasında Hukukun üstünlüğü endeksi yayınlar.

Ekim 2016 da yayınlanan endekse göre;

Yolsuzluğu önlemede Danimarka 1. Türkiye 54’üncü.

Açık devlet yani hükümet saydamlığında Norveç 1 Türkiye 93’ncü.

Devam edelim;

Temel haklar kullanımında Finlandiya 1’inci Türkiye 107’inci.

Düzen ve güvenlikte Singapur 1’inci Türkiye 106’ıncı.

Yasal düzenlemelerin adil ve etkili bir şekilde uygulanıp uygulanmadığını konusunda Hollanda 1 Türkiye 84’ncü.

Adil Hukuk alanında yine Hollanda 1, Türkiye 94’ncü

Ceza Adaletinde Finlandiya 1,  Türkiye 74’ncü

Görüldüğü gibi hukukun üstünlüğü, temel haklar ve ifade özgürlüğü konularında Türkiye sınıfta kalmıştır.

Hukuk devletinin amacı devlet yönetiminde keyfiliği önlemektir.

Bu da devletin hukuka bağlı olmasını, hukuk çerçevesinde hareket etmesini sağlar.

Yargıdan hep şikâyet edildi.

Ben de emekli bir hâkim olarak mensubu olarak bu şikâyetlere yabancı değilim.

İktidara ilk geldiği yıllarda yargı bağımsızlığı ve adalet konusunda en çok şikâyet eden Adalet ve Kalkınma Partisiydi.

Bu sebeple de yargıyı ele geçirilmesi gereken bir hedef haline getirdi.

Başta kumpas davaları olmak üzere her tür operasyonla da bunu başarıp tek adama teslim edince kendilerinden başka adaletten memnun olan kimse kalmadı.

17 yıllık süre içerisinde tüm ülkede olduğu gibi yargı bürokrasisinde de korku imparatorluğu kuruldu.

Bu durum hâkim-savcıları, Yargıtay-Danıştay üyelerini hatta kâtip ve mübaşirleri bile etkisi altına aldı.

Bütçe ile ilgili bir önceki konuşmamda da söylediğim gibi çıkarılan onlarca yargı reform paketine rağmen adalete olan güven günden güne eritilerek sonunda sıfırlandı.

Özellikle savcılar tutukluluk devamı konusunda, itiraz veya temyiz edilecek kararlar konusunda sms’lerle talimatlandırılır hale geldi."

Yorumlar (0)