CHP'li Zeybek'ten Gar İhalelerine Sert Tepki:Mızrak Çuvala Sığmayacak

CHP İstanbul Milletvekili, Parti Meclisi Üyesi, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu CHP Sözcüsü Gökan Zeybek, Haydarpaşa ve Sirkeci Garları ihaleleri hakkında TBMM Genel Kurulu’nda önemli açıklamalarda bulundu.

Vekil Haberleri 25.10.2019, 15:55 26.10.2019, 11:41
CHP'li Zeybek'ten Gar İhalelerine Sert Tepki:Mızrak Çuvala Sığmayacak

CHP İstanbul Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Gökan Zeybek Meclis'te bir konuşma yaptı. 

Zeybek konuşmasında şunları söyledi:

"İstanbul’umuzda demir yollarını denizle buluşturan 2 tane büyük tarihsel yapı vardır, bunlar Haydarpaşa Garı ve Sirkeci Garı binalarıdır. 
Bugün burada, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndegörev yapan, geçmişte büyükşehir belediye başkanlığı, ilçe belediye başkanlığı da yapmış çok sayıda milletvekili var.
 “Belediye başkanlarının görevi; Kent içinde fonksiyonları ortadan kalkmış olan tarihî yapıları kamulaştırarak, tarihsel ve toplumsal belleği müzelerle, kent müzeleriyle, yaşayan kültür varlıklarıyla dönüştürmesidir”
Belediye başkanlarının ortak bir görevi var: Kent içinde fonksiyonları ortadan kalkmış olan tarihî yapıları, kamuya ait olan yapıları, hatta üçüncü şahıslara ait olan özel mülkiyetleri bile kimi zaman kamulaştırarak "tarihsel ve toplumsal bellek" diye dediğimiz kentin geçmişten geleceğe aktaracağı belleği müzelerle, kent müzeleriyle, yaşayan kültür varlıklarıyla dönüştürmesi gerekir. Ben buradan Sevgili Hocam Metin Sözen'e sağlıklar diliyorum. Metin Sözen'in öğretisinden gelmiş, Adalet ve Kalkınma Partisinin içinde bulunan çok sayıdaki milletvekilinin onun öğretisinden zerre kadar bir ders almamasını da üzüntüyle izliyorum. Önemli bir kültür varlığı olan Haydarpaşa Garı ki toplumsal bellek açısından İstanbul'a girişin sembolüdür. Bütün filmlerde İstanbul'a Anadolu'dan gelen kişinin Haydarpaşa Garı'nın merdivenlerinden indiği görüntüsü İstanbul'a girişin belleğimize işlenmiş bir kanıtıdır.
Ulaştırma Bakanını makamında ziyaret ederek ihaleye fesat karıştıran şahıs, geçmişte İBB bünyesinde 3 bin TL maaşla çalışan, şimdinin ihaleyi verdikleri Hezarfen şirketinin sahibi.
Devlet Demiryolları burayı kullanım amacıyla ihaleye çıkarıyor. İhalede 4 tane firma dosya alıyor, 2 tanesi teklif veriyor. 2 tane teklif veren şirketlerden bir tanesinin sahibi, daha iki yıl öncesine kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 3 bin TL maaşla çalışan bir işçi. İki yıl içinde bir şirket kuruyor, 10 bin TL sermayeyle bir şirket oluşturuyor. Ancak ne zaman ki bu garların ihale edileceği ortaya çıkıyorsa alelacele, ihaleye de fesat karıştıracak biçimiyle önce Ulaştırma Bakanını makamında ziyaret ederek, bunu da sosyal medyadan paylaşarak ihaleye fesat karıştırılıyor, arkasından da şirketin sermayesini 10 bin liradan 1 milyon liraya çıkarıyor. Bunun karşısında İstanbul'un aşağı yukarı otuz beş yıllık büyükşehir belediye geçmişini düşünürsek İstanbul Büyükşehir Belediyesinin dev iştirakleri de bir konsorsiyum yaparak ihaleye gidiyorlar.
İstanbul Belediyesinin bir iştiraki, istenen 20 milyon TL karşılığındaki teçhizata sahip olmasıyla ilgili şartnameyi, sadece yeterlilik ve iş bitirmeyi, geçen 2018 yılında tam 274 milyon liralık iş bitirme belgesini dosyaya koymasına rağmen -bugüne kadar içinizde belediye yönetmiş, kamuda görev yapmış, ihale mevzuatlarını bilenler açısından- bir konsorsiyuma iş birliği içinde girmiş olan şirketlerden birinin sahip olduğu yeterlilik tümü açısından yeterli sayılması gerekirken burada sadece Kültür AŞ'nin koymuş olduğu yeterliliği diğer iştiraklerin koymaması gerekçe gösterilerek ve ihale şartnamesinde değil, sözleşmesindeki bir sözcük gerekçe gösterilerek ihaleden İstanbul Büyükşehir Belediyesi eleniyor.


Bakın, süreci size hatırlatmak istiyorum. Önce açıklama yaptı Bakanlık: "Büyükşehir Belediyesinin bu ihaleye girmesi etik değildir. İhale koşullarına uygun değildir çünkü ihalenin eşit şartlarda gerçekleşmesine fırsat vermez." Arkasından, dosyasını vermiş olan, ihale günü dosyası eksiksiz olarak kabul edilmiş ve zarfı açılmış olan İstanbul Büyükşehir Belediyesinin zarfından çıkan rakam ile Hezarfen şirketinin verdiği zarflar kabul görmüştür. Şimdi artık geçerli sayılmış olan bu tekliflerin sahiplerinin on beş gün içinde çağrılarak, pazarlık usulüyle fiyatın kamu açısından en yüksek noktaya çıkması ve ihalenin şartlarının da gerçekleşmesi gerekir.
Toplumsal belleği, şehrin hafızasını temsil eden bu 2 kültürel yapıyı hak eden yer İstanbul Büyükşehir Belediyesidir. Eğer AKP’nin geçmişteki belediye başkanları, şimdinin milletvekilleri; "Biz geçmişte öyle düşünüyorduk ama şimdi milletvekili olduk ve bütün görüşlerimiz artık yukarıdan gelen talimatla değişti. " diyorlarsa; bu, onların bugüne kadar yaşadıkları ve yaptıkları arasında tarihe verecekleri bir hesaptır.
Toplumsal belleği, şehrin hafızasını temsil eden bu 2 kültürel yapıyı, tıpkı bütün şehirlerde olduğu gibi, tıpkı Kayseri'de, Konya'da, Sivas'ta, Samsun'da, Gaziantep'te, Şanlıurfa'da olduğu gibi, İstanbul'da da hak eden yer İstanbul Büyükşehir Belediyesidir. 


Eğer içinizde bunun dışında, farklı düşünen bir eski belediye başkanı varsa "Biz geçmişte öyle düşünüyorduk ama şimdi milletvekili olduk ve bütün görüşlerimiz artık yukarıdan gelen talimatla değişti. Bugüne kadar anlattıklarımızın hiçbiri artık bundan sonra bizim açımızdan geçerli değil." diyorsanız; o, sizin ile bugüne kadar yaşadıklarınız ve yaptıklarınız arasında tarihe vereceğiniz bir hesaptır. 
Ama biz İstanbul'da belleğimizi oluşturan bu kültürel miraslarımızı ve bundan başka bütün mirasları gelecek kuşaklara aktarma konusunda kararlıyız. Mızrak çuvala sığmayacak."
 

Yorumlar (0)