CHP'li Necati Tığlı: Patlayan siyanür havuzu için bakandan açıklama bekliyoruz
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Giresun Milletvekili Necati Tığlı, Giresun’da yürütülen maden faaliyetlerinin tümünün, ÇED raporlarından başlayarak işletme aşamasındaki faaliyetlerine kadar her safhasının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yanında İlgili tüm Meslek Örgütleri’nin temsilcilerinin katılımıyla gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Çevresel Etki Değerlendirilmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından Giresun’da yürütülen madencilik faaliyetlerinin izin, ruhsat, işletme süreçlerinin, kontrol ve denetimlerinin usulüne uygun yapılamadığı ve bunun olumsuz sonuçlarla kendini gösterdiğini ifade eden Necati Tığlı “çevreye verilecek zarar, insan sağlığında meydana gelecek risk hepsinin bir arada olduğu bir faaliyete ilişkin meslek odalarından destek alınmamasının tek nedeni, birtakım olumsuz sonuçları gizlemek dışında ne olabilir” dedi.
BAKANDAN AÇIKLAMA BEKLİYORUZ
Her ilçesinin maden faaliyetleriyle zarar gördüğünü, 693.400 hektarlık Giresun’un yüzölçümünün 256 bin 106 hektar alanının 129 ruhsat verilerek maden şirketlerine tahsis edildiğini ifade eden CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı:
Bunların hepsine Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED) hatta ÇED’in gerekli olmadığına dair rapor verildi. Her bir maden sahasında doğal hayata, yaban hayatına, tarım alanına, insan sağlığına ve kültürel mirasımıza büyük zararlar verildi. Gündeme getirdik. Onlarca soru önergesi verdik. Bakanlık her yapılanı normal olarak değerlendirdi. Sadece bugünün değil gelecek yıllara etki edecek bir faaliyet olduğunu uzmanlar ifade ediyor. Bugün zarar veriyor diye durdursan bile onun yaratacağı tahribat on yıl, yüz yıl devam edebilir deniyor. Espiye’den Tirebolu’ya, Bulancak’tan diğer ilçelerimize faaliyette olan maden işletmelerinin yarattığı tahribatla gündeme gelirken buda yetmezmiş gibi birde yenileri için kararlar alınıyor. Tirebolu’da Harkköy, Kuskunlu, Örenkaya ve Karaahmetli Köyleri sınırlarında yürütülecek madencilik faaliyeti için de her türlü imkânı, kolaylığı sağlayan bir Bakanlık varken endişe etmemiz kadar doğal bir şey yok. Doğa harikası yaylalarımızın, dağlarımızın, vadilerimizin suyuna toprağına karışan ağır metaller insan canına, yaban hayatına, yeraltı sularına, tarımsa alanlarına, yediğimiz içtiğimize, soframıza ne miktarda etki edecek, kaç yıl devam edecek bilemiyoruz. Tüm flora ve faunaya zarar verme, toprak, bitki örtüsü ve suların ağır metallerle zehirlenme riski taşıyan bir faaliyet. Vatandaşlarımız sağlığı için objektif tespitlerin yapılarak gerekli önlemlerin alınmasını, yarattığı tahribatın bağımsız bilimsel araştırmalarla ortaya konularak kamuoyu ile paylaşılmasını diliyorum. Sayın Bakanın bu iddialar hususunda bir an önce kamuoyuna açıklama yapmasını bekliyorum” ifadelerine yer verdi.
