CHP'li Adıgüzel: Millet Can, Kasap Et Derdinde

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel şunları kaydetti: 

 ''Covid-19 Pandemisi dünyada sosyal kültürel ekonomik pek çok değişime neden olacak.  Fakat görülüyor ki, AKP zihniyeti değişmiyor ve değişmeyecek. Ülkemizin başına gelen her büyük felakette ilk başlangıçta birlik ve beraberlik mesajlarının verildiği, herkesin katılımının beklendiği, yardım ve bağış kampanyalarının düzenlendiği birinci dönemi yaşıyoruz.

Arkasından sürecin aşılmasıyla beraber sürecin bütün ekonomik yükünün hatta fazlasının halka yüklendiği, bu sürecin adeta bir fırsata çevrildiği ikinci dönemi yaşıyoruz. 

Bu 15 Temmuz darbe girişiminde de böyle oldu. Darbe süreci de topyekûn milli birlikle aşıldıktan sonra iktidar tarafından adeta fırsata çevrildi. Darbecilerin yanında birçok solcu, ilerici, aydın da aradan tasfiye edildi, Türk Ordusunun yılların birikimi olan temel eğitim ocakları, askeri hastaneler ve benzeri köklü kurumlar kapatıldı. Arkasından da Parlamenter Demokratik sistem değiştirildi.

Bugünlerde de benzer bir şekilde salgın süreci ile birlikte birlik beraberlik mesajları verilmiş, arkasından bağış kampanyası için IBAN numaraları takdim edilmiş, nihayet Tekalif-i Milliye işaretlerinin verildiği bir sürece girilmiştir. Anlaşılan o ki bundan sonraki süreçte vatandaşın katkısı daha da çok talep edilecek.

Hâlbuki daha devlet sosyal devletin gereği olarak kendi yapması gerekenleri yapmamıştır.

Günübirlik çalışıp geçinen vatandaş EVDE KAL'ıp çocuğuna mama ve alt bezi, evine ekmek su derdine düşmüşken ona aynî ve nakdî yardım yerine IBAN numarası göndermenin dünyada başka örneği yoktur.

Halktan bunlar beklenirken, bugünlerde taşın altına asıl el koyması gereken, yıllarca iktidarın büyüttüğü, iş yaptığı kesimler, enerji dağıtım şirketleri, yol, tünel, köprü, inşaat ve maden firmaları hiç ortalıkta görülmüyor. Onlardan herhangi bir şey talep edilmiyor. Hatta muhalefetin sıkça dile getirdiği bu firmalara döviz garantili ödemelerin ötelenmediği, TL’ye bile çevrilmediği bir durumla karşı karşıyayız. Bu durumda, verilen IBAN numaraları, SMS ile bağışlanan 10 TL'ler, ödeme-geçiş garantili köprü yol firmalarına kaynak olmaktan öte gidemez.

Yine hükümetin, olağanüstü koşullara rağmen saray inşaatlarına, büyük ihalelere, maden şirketlerinin çevre talanına, belediyelere kayyum atamalarına devam ettiklerini görüyoruz. Sanki insanlara evde kal denirken maden şirketleri ve ihaleciler ortalıkta cirit atmaktadır.''

Hatta maden ve çevre katliamlarına direnen halkı da bir şekilde eve kapatmak için virüsü fırsat olarak görmektedirler. Öğreğin Bursa’da maden şirketi gibi, Ordu’da İlküvez çöp alanında Ordu valiliğin bu durumu kullanması gibi.

Sonuç olarak, dünya ve Türkiye farklı bir gündemi konuşuyor ama AKP’nin gündemi değişmiyor. Adeta hükümet salgın sürecini değil sonrasını yönetiyor. Yapabilirse de bu durumu fırsata çevirmenin hesaplarını yapıyor. Millet can derdinde kasap et derdinde misali. İhaleler, saray inşaatları bilindik şekilde devam etmekte, sürecin getirdiği ekonomik boyut da saray ve çevresine dokunmadan, yoksul halka fatura edilmektedir. Daha da edilecek gözükmektedir.