CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle Aziz İhsan Aktaş'ın aldığı 388 ihale ile birlikte bu ihalelerin çoğunluğunun kamudan ve AK Partili belediyelerden olduğunu vurguladı. Özel, "CHP'li belediyeden alınan ihalelerin sayısı 88 ve bu toplamın yüzde 23'ünü oluşturuyor. Bu durumda CHP'li belediyelerdeki başkanların çoğu ya tutuklu ya da gözaltında. Bunu sorgulamadan geçemeyiz," ifadelerini kullandı. Aynı zamanda, aklında olan bir soruya işaret ederek, AKP ve MHP'nin vicdan sahibi seçmenlerine seslendi: "Bir suç varsa delillerle alınmalıdır, ancak şu anda yaşananlar bunu sorgulatıyor," dedi.
Özgür Özel, Aziz İhsan Aktaş'ın aldığı toplam 388 ihalenin 300'ünün kamudan ve AK Partili belediyelerden olduğunu belirtti. Aktaş'ın CHP'li belediyeden yalnızca 88 ihale aldığına dikkat çeken Özel, bu durumun ne denli çifte standart içerdiğini ifade etti. Özel, bu rakamlarla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a seslenerek, AK Parti'nin CHP'yi geçtiği tek yüzdelik bölümün bu olduğunu vurguladı. Özel, ilgilenen herkesin bu durumu sorgulamasını beklediklerini, yaşananları göz ardı edilmemesi gerektiğini dile getirdi. Özellikle CHP'li başkanların tutuklu veya gözaltında olmasının, siyasi bir baskıyla karşı karşıya olduklarının bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Özgür Özel, konuşmasında CHP'li belediye başkanlarına yönelik gözaltı ve tutuklamalara değinerek, bunun bir darbe olduğu fikrini geliştirdi. 19 Mart'ta, iktidarın yerel yönetimlere yönelik bir saldırı gerçekleştirdiğini söyleyen Özel, bunun demokratik siyasete, halkın iradesine karşı bir savaş açmak anlamına geldiğini ifade etti. Özel, iktidarın halkın desteğini kaybettiğini ve bunun sonucunda baskı politikalarıyla ayakta kalmaya çalıştığını belirtti. Özel, CHP'nin mücadele etmekten vazgeçmeyeceğini ve bu sürecin halkın yanında olmaya devam edeceğini sözlerine ekledi
Özel, son günlerde Zeydan Karalar gibi bazı belediye başkanlarının gözaltına alınmasına da tepkisini dile getirdi. Gözaltı hamlelerini kötü muamele ve itibarsızlaştırma olarak nitelendirerek, Zeydan Karalar'ın evine yapılan baskını anlattı. Özel, bu tür uygulamalarla halkın seçtiği yöneticilerin gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. "Zeydan Karalar, halk tarafından çok sevilen bir başkandır ve böyle bir muameleye maruz kalması, halkın iradesine yapılan bir darbe anlamına gelmektedir," dedi. Adana'da halkın desteğini kazanan Karalar'ın yeniden gözaltına alınmasının, korku politikalarının bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Özgür Özel, Adıyaman'da meydana gelen depremler sonrası yaşananları da gündeme getirdi. Abdurrahman Tutdere'nin deprem bölgesinde gösterdiği çabaların ve duyarlılığın göz ardı edilemeyeceğine dikkat çeken Özel, Tutdere'nin halk tarafından benimsenmesi ve güvenildiğini söyledi. Kamuoyunda yer alan iddiaların aksine, Adıyamanlıların bu süreçte Tutdere’ye sahip çıktıklarını belirtti. Ayrıca, bir depremzedenin gözaltına alınmasının, yaşanan travmayı daha da derinleştirdiğini ve halkın beklentilerine hitap etmediğini ifade etti.
Konuya dair yaptığı açıklamalarda, Türkiye'deki hukuksal durumu ve sosyal adaletsizliği de gözler önüne serdi. Yolsuzluk, enflasyon ve hukukun üstünlüğü gibi konular üzerinde duran Özel, Türkiye'nin mevcut durumunun dünya genelinde karşılaştığı en ciddi problemlerden biri haline geldiğini vurguladı. Yoksullukta Avrupa'da birinci, gıda enflasyonunda dünya genelinde ön sıralarda olduklarını belirten Özel, halkın bu durumu kabullenmeyeceğinin altını çizdi. Gerçek bir değişim için mücadele edilmesi gerektiği konusunda kararlılığını sürdürdü.
Özgür Özel, Türkiye'nin çalkantılı döneminden geçerken, halkın iradesinin önemine vurgu yaptı. Seçim sürecinde, Türkiye’nin gerçek sorunlarının çözülmesi adına halkın gücüne inanmak gerektiğini söyledi. Özgür Özel, AK Parti'nin bugüne kadar yaptığı politikaların sonuçlarıyla yüzleşmesi gerektiğini belirtirken; "Eserinle övünebilirsin AKP, bu senin eserin," diyerek mevcut durumu eleştirdi. Geçmişte yaşananların tekrar etmemesi için düzgün bir yönetim ve adalet anlayışının tesis edilmesi çağrısında bulundu.