Manisa'dan Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili ve doktor unvanına sahip Tur Yıldız Biçer, aşı konusundaki Anayasa Mahkemesi kararlarına dair önemli bir kanun teklifi sundu. Biçer, yaptığı açıklamalarda, Anayasa Mahkemesi'nin 26 Ekim 2016 tarihli kararının, çocuk felci aşısı dışındaki aşıların zorunlu tutulamayacağına dair bir içtihat oluşturduğunu ifade etti. Bu noktada, Mersin'de yaşayan bir ailenin aşı yaptırmamaya yönelik başvurusu üzerine başlayan hukuki sürecin, toplumsal bağışıklık açısından önem taşıyan detayları ortaya koyduğunu belirtti.
Anayasa Mahkemesi Kararları ve Etkileri
Biçer’in açıklamalarına göre, Anayasa Mahkemesi, özellikle çocukların aşılanması konusunda hukuksal bir çerçeve çizmiştir. 2015 yılının Aralık ayında Sivaslı bir aile tarafından yapılan benzer bir başvuru ile aşıların zorunluluğu konusundaki tartışmalar derinleşmiştir. AYM, bu kararları, zorla aşı uygulamasının Anayasa'nın 17. maddesi ile çeliştiğini belirterek, bireylerin haklarını ihlal eden bir durum olarak değerlendirmiştir. Bu bağlamda Biçer, toplum sağlığını tehdit eden bulaşıcı hastalıklar karşısında, aşı olmamanın tüm toplum için risk oluşturduğunu vurgulamıştır.
Kanun Teklifi ile Gelen Öneriler
Verdiği kanun teklifinde Biçer, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 89. Maddesi'nin değiştirilmesini önermektedir. Teklifte, "Hiç kimse rızası olmadan aşılamaya tabi tutulamaz" şeklindeki ifadenin yer aldığını belirten Biçer, ebeveynlerin aşı yaptırma kararının yalnızca onları değil, toplumun tamamını etkileyen bir durum olduğunu vurguladı. Çocukların ve topluluğun sağlığının korunması adına aşılamanın zorunlu hale getirilmesinin şart olduğunu savundu. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı'nın aşıyı zorunlu hale getirmek adına özel bir yasal düzenleme hazırlayacağını ilan ettiğini aktardı.
Toplumsal Bağışıklığın Önemi
Biçer, toplumsal bağışıklık kavramının önemine dikkat çekerek, çocukların aşılanmalarının sadece bireyleri değil, aynı zamanda toplumların genel sağlığını da koruma amacı taşıdığını ifade etti. Aşı yaptırmamanın sebep olduğu olumsuz sonuçlar arasında, toplumda aşı oranlarının düşmesiyle birleşen salgın riskleri bulunmakta. Bu durumun özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar için büyük tehlike arz ettiğini belirtti. Aşı olmamanın kişisel tercihler içerisinde değerlendirilmesinin yanlış olduğunu vurgulayan Biçer, yapılan araştırmalarla toplumsal bağışıklık oranlarının düşmesinin salgınlara yol açacağını açıkladı.
Aşıların Yan Etkileri ve Yanlış Bilgiler
Biçer, aşıların yan etkilerine dair halk arasında yayılan yanlış bilgiler hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. Aşıların bu hastalıklara karşı herhangi bir koruyuculuğunun olmadığı yönündeki iddiaları "gerici bir spekülasyon" olarak nitelendiren Biçer, diğer ülkelerdeki aşılamanın sağladığı başarıları örnek göstererek, aşılamanın toplumsal sağlığa olan katkısını gündeme getirdi. Özellikle Amerika'daki aşılama oranları ve sonuçlarına dair veriler, bu konudaki kanıtlarına zemin hazırlamaktadır.
Uluslararası Aşı Başarıları: Küba Örneği
Biçer, Küba'nın aşılamaya yönelik stratejisine de değinerek, bu ülkenin sağlık alanındaki başarısını örnek olarak gösterdi. Küba'nın yüksek aşılama oranları ve enfeksiyöz hastalıklarla mücadeledeki başarıları, aşılamanın öneminin uluslararası düzeyde de geçerli olduğunu kanıtlıyor. Aşılamanın yaygın şekilde yapılmasının, bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve toplum sağlığının korunması açısından hayati olduğunu ifade etti. Türkiye’de de aşının sağlıklı nesiller yetiştirebilme yönündeki rolünün göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek, sunmuş olduğu kanun teklifinin önemine dikkat çekti.
Tur Yıldız Biçer'in, Hepatit C hastaları için yürüttüğü projenin başarısından sonra, aşı konusundaki çalışmasının da benzer bir sonuç alınacağı umudu içerisinde olduğu ifade edilmektedir.
![]()
![]()