reklam
Gazete Kritik Meclis Ali Babacan, Erdoğan'ı yolsuzluklar konusunda eleştirerek şeffaflık çağrısında bulundu

Ali Babacan, Erdoğan'ı yolsuzluklar konusunda eleştirerek şeffaflık çağrısında bulundu

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Türkiye'deki yolsuzlukların artmasına dikkat çekti ve sorumluluğun hükümete ait olduğunu vurguladı. Yargının bağımsızlığına ve adaletin önemine değinerek, şeffaflık çağrısında bulundu. Ayrıca, yolsuzlukla mücadelede kararlı adımlar atılması gerektiğini belirtti.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerini dile getirdi. Türkiye'deki yolsuzlukların artışına dikkat çekerek, sorumluluğun hükümette olduğunu söyledi. "Bu yolsuzluklarla ilgili konuları, sözüm ona yargıya havale edip sorumluktan kaçamazsınız. Asıl sorumluluk sizde," diye vurguladı. Babacan, son 11 yılda yolsuzlukların arttığını ve bunun Erdoğan yönetiminin yeterli önlemler almaması nedeniyle gerçekleştiğini ifade etti. "Yolsuzlukları önlemenin yolu, baştan tedbir almaktır," diyen Babacan, muhalefet belediyeleri üzerinde yapılan baskıları ise eleştirdi.

DEVA Partisi Genel Başkanı, Yeni Yol Grup toplantısında konuşarak, Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde hayatını kaybeden 12 askeri andı. Babacan, "Şehitlerimizin her birine Allah’tan rahmet diliyoruz," ifadeleriyle acılarına ortak olduğunu belirtti. Ayrıca tedavi gören askerler için acil şifalar diledi ve milletin başının sağ olsun dedi. Bu olayla ilgili kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılmadığını da ifade eden Babacan, konunun ayrıntılı bir şekilde incelenmesi ve aydınlatılmasını beklediklerini vurguladı. "Bu konuyu yakından takip edeceğiz," diyerek duruma duyarlılığını gösterdi.

Babacan, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin yıl dönümüne değinerek, o gece yaşananları hatırlattı. "Daha sonra milletimiz, demokrasiye ihanet edenlere karşı 'dur' diyerek iradesine sahip çıktı," dedi. O gecenin ardından Türkiye'deki birleşme ve birlik duygu­larının önemini vurgulayan Babacan, 251 şehidin anısına saygı gösterdi. Şehitlerin her birini rahmetle andığını ifade etti ve darbelere karşı dimdik duracaklarını garanti etti. "Demokrasimizi ve özgürlüklerimizi savunmaya devam edeceğiz" şeklinde konuşarak, milletin iradesinin her zaman ön planda olduğunu belirtti.

Babacan, Türkiye'de yargı yoluyla siyasetin etkilenmeye çalışıldığını belirtti. Soruşturmalar, gözaltılar ve tutuklamaların sürekli gündemde olduğuna dikkat çekti. "İktidar yolsuzlukla gerçekten mücadele etmek istiyorsa, bu soruşturmaların adil ve tarafsız bir şekilde yapılması gerektiğini bilmeli," şeklinde konuştu. Yargının bağımsızlığını savunan Babacan, iktidarın bu süreçlerde yalnızca muhalefet belediyelerine odaklandığını iddia etti ve bunun adil bir yaklaşım olmadığını ifade etti.

Bir adalet anlayışının belirli bir siyasi görüşle sınırlı kalmaması gerektiğini söyleyen Babacan, "Gerçek adalet ayrım yapmaz, hak ve hukuku esas alır," dedi. Elde edilen veriler doğrultusunda, mevcut uygulamaların hukuk devletiyle örtüşmediği kanaatindeydi. "Bir iddia varsa, bunun üzerine gidilmesini ve suçlu bulunanların hesap vermesini isteriz," diyerek adaletin yerini bulması adına beklentilerini ifade etti. Bu noktada Türkiye'deki yönetimlerin şeffaf olmasını ve hesap vermeye hazır olmalarının önemini vurguladı.

Uluslararası kuruluşların endeksleriyle Türkiye'nin yolsuzluk algısının kötüleştiğine değinen Babacan, “2013 yılına kadar iyileşmeler sağlanmıştı. Ancak sonrasında yolsuzluklar arttı ve ülkemiz bu alanda kötü bir üne sahip oldu," diye konuştu. Babacan, yolsuzlukla mücadelede gereken adımların atılmadığını ve doğruluğu sorgulanan tanımlamalar yapıldığını da ekledi. "Bundan sonra daha büyük sorunlarla karşılaşabiliriz," dedi. Türkiye'nin Müslüman kimliğinin, yolsuzlukla anılmasının derin bir üzüntü kaynağı olduğunu ifade etmesi ise dikkat çekti.

Babacan, siyasi etik ve yolsuzlukla mücadele yasaları hazırladıklarını ancak bu tekliflerin reddedildiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu yasaların kabul edilmesi durumunda parti içinde bir kaygı yaratacağını öne sürdüğünü aktardı. "Kimse olanları sadece bir yolsuzluk mücadelesi olarak değerlendiremez, bu bir muhalefeti yok etme çabasıdır," diyerek mevcut durumu eleştirdi. Babacan, "Adalet ve yasalar herkes için geçerli olmalı," diyerek çağrıda bulundu.

Babacan, Avrupa Birliği’nin kamu ihale yasasının Meclis'ten geçirilmesi çağrısında bulundu. İktidarın bu yasanın getirilmesini istememesi durumunda ardında başka amaçları olduğunu ileri sürdü. “Siyasi etik, şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele yasası, hem iktidar hem muhalefet için geçerli olmalıdır," diyerek samimiyet testinin altını çizdi. "Gelin bu yasaları birlikte geçirelim," dedi ve bu konuda kendisini her zaman destekleyeceklerini belirtti. Sonuç olarak, Türkiye'nin yolsuzlukla anılmasının önüne geçmek için daha kararlı adımlar atılması gerektiğinin altını çizdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *