Türkiye’nin önündeki Seçimlerinde Olası AK Parti, MHP ve DEM Parti İttifakı

Türkiye, son yıllarda önemli bir siyasi dönüşüm geçiriyor ve partiler arasındaki ittifaklar, seçim sonuçlarını büyük ölçüde etkileme kapasitesine sahip. 2018 ve 2023 seçimlerinde oluşturulan ittifaklar, partiler arasındaki ideolojik farklılıkları bir arada tutarak, seçmenleri stratejik olarak mobilize etmiştir. Cumhur İttifakı, AK Parti ile MHP’nin oluşturduğu güçlü bir birleşim olarak Türk siyasetinde önemli bir yer edinmiştir. Ancak, özellikle DEM Parti’nin sol-liberal çizgisi ve özellikle Kürt meselesindeki tutumu, Türkiye’nin siyasi yapısını şekillendiren faktörlerden biri olmuştur.

Bu makalede, AK Parti, MHP ve DEM Parti’nin bir araya gelerek 2026 seçimlerine ittifak olarak girmeleri durumunda alacakları oy oranları, mevcut siyasi ortam ve diğer partilerle olan rekabet göz önünde bulundurularak değerlendirilmiştir. Ayrıca, Türkiye'deki diğer büyük partilerin 2026 seçimlerinde beklenen oy oranları ile ittifakın performansı karşılaştırılacaktır.

AK Parti ve MHP İttifakı: Cumhur İttifakı'nın Sürekliliği ve Potansiyeli

AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı, Türk siyasetinde uzun süredir etkili bir yapı olmuştur. 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde %53’ün üzerinde bir oy oranına ulaşarak büyük bir zafer kazanmışlardır. AK Parti, merkez sağda ve muhafazakâr bir çizgide seçmen desteği bulurken, MHP ise özellikle milliyetçi ve ülkücü bir kimliği benimsemiş, Türk milliyetçiliğinin temsilcisi olarak kendine geniş bir taban oluşturmuştur.

2023 seçimlerinde de Cumhur İttifakı, ülke genelinde belirli bölgelerde ve özellikle Anadolu'da güçlü bir destek bulmuştur. Bununla birlikte, Cumhur İttifakı'nın geleceği, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal dinamiklerine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. 2023’teki sonuçlar, özellikle ekonomik sorunlar, yüksek enflasyon ve işsizlik gibi olguların seçmenler üzerindeki etkilerini yansıtmaktadır. Ancak, AK Parti’nin güçlü liderliği ve milliyetçi söylemleri, MHP ile birleşerek, özellikle muhafazakâr ve milliyetçi tabanı konsolide etmeye devam etmektedir.

2026 seçimlerine giden süreçte, AK Parti ve MHP’nin ittifakı, Türk siyasetindeki milliyetçi ve muhafazakâr kitlenin desteğini alma potansiyeline sahip olacaktır. Ancak, ekonomik zorluklar, toplumsal kutuplaşmalar ve muhalefetin artan eleştirileri, bu ittifakın oy oranlarını düşürebilir. 2026 seçimlerinde Cumhur İttifakı'nın hedeflediği oy oranı, %45-50 arasında değişebilir, ancak bu oran, özellikle iktidar partilerinin ekonomik politikaları ve dış ilişkilerindeki başarı veya başarısızlıklarına bağlı olarak şekillenecektir.

DEM Parti'nin Olası Etkisi ve Rolü

DEM Parti, eski adıyla HDP, özellikle Kürt nüfusunun yoğun yaşadığı bölgelerde önemli bir seçmen kitlesine sahip olan bir partidir. 2018 seçimlerinde, HDP %11,7 civarında oy alarak Türkiye’nin en büyük siyasi partilerinden biri haline gelmiştir. Ancak, 2023 seçimlerinde, HDP'nin etkisi, hem iktidarın baskıları hem de Kürt sorunundaki gelişmelerle daha da karmaşık bir hale gelmiştir. Bu sebeplerden dolayı, DEM Parti’nin, 2026 seçimlerinde alacağı oy oranı, daha fazla belirsizlik taşımaktadır.

DEM Parti, sol-liberal ve eşitlikçi bir söyleme sahip olup, çoğunlukla sosyal haklar, özgürlükler ve Kürt meselesinde çözüm odaklı politikalar benimsemektedir. Bu tutum, onu Türkiye’nin diğer sol partilerinden ve merkez sağdan farklı kılmaktadır. DEM Parti’nin 2023 seçimlerinde aldığı %8,6’lık oy oranı, sol ve Kürt seçmenlerden aldığı desteği yansıtmaktadır.

DEM Parti’nin AK Parti ve MHP ile ittifak yapması, bazı stratejik zorluklar ve potansiyel fırsatlar yaratacaktır. Öncelikle, bu ittifak, DEM Parti'nin Kürt seçmenlerle olan ilişkisini etkileyebilir. Eğer DEM Parti, bu ittifakın içindeki tutumunu etnik kimlik ve eşitlikçi vurgularla uyumlu hale getirebilirse, bu durum Kürt seçmenlerinin büyük bir kısmının desteklemesini sağlayabilir. Ancak, AK Parti ve MHP’nin milliyetçi politikaları ile uyum sağlamak, DEM Parti için ideolojik bir zorluk oluşturabilir.

2026 seçimlerinde DEM Parti'nin alacağı oy oranı, büyük ölçüde bu ittifakın Kürt seçmen ve sol-liberal kesimler tarafından nasıl karşılanacağına bağlıdır. Eğer DEM Parti, ittifakta güçlü bir eşitlikçi duruş sergileyebilir ve Kürt meselesi konusunda başarılı bir politikası varsa, bu durumda oy oranı %10 civarına çıkabilir. Ancak, DEM Parti'nin bu ittifakla olan stratejik uyumu, partisinin geleneksel sol seçmen tabanını kaybetmemesi için kritik olacaktır.

Diğer Siyasi Partiler ve Rekabet

AK Parti, MHP ve DEM Parti ittifakının karşısında, Türkiye'deki en büyük rakip, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Millet İttifakı’dır. CHP, Türkiye'nin en köklü siyasi partisi olup, özellikle Batı ve büyük şehirlerde etkili bir seçmen tabanına sahiptir. CHP’nin 2023 seçimlerinde aldığı oy, partinin sol ve sosyal demokrat seçmenlere hitap etme potansiyelini gözler önüne sermektedir. Ayrıca, İYİ Parti de merkez sağda önemli bir seçmen kitlesine sahiptir ve özellikle ekonomik sorunlar ve güvenlik politikaları üzerine eleştiriler yaparak güçlü bir destek almıştır.

İYİ Parti, AK Parti'nin eski seçmenlerinden ve milliyetçi merkez sağ tabanından oy alma konusunda etkili olmuştur. İYİ Parti’nin lideri Meral Akşener, partisini büyük bir ivme ile büyütmüş ve 2023 seçimlerinde %10 civarında bir oy oranına ulaşmıştır. Bu durum, 2026 seçimlerinde de devam edebilir.

DEM Partisi'nin 2026 seçimlerindeki geleceği, hükümetin baskıları ve Türkiye’nin demokratikleşme sürecine bağlı olarak değişecektir.

Sonuç ve Değerlendirme

2026 seçimlerinde AK Parti, MHP ve DEM Parti'nin oluşturacağı ittifak, Türkiye’nin siyasi yapısında önemli bir aktör olmaya devam edecektir. Bu ittifak, özellikle milliyetçi ve muhafazakar tabanla, Kürt seçmen kitlesi arasında güçlü bir etki yaratabilir. Ancak, bu ittifakın başarısı, ekonomi, dış politika ve toplumsal kutuplaşmalar gibi faktörlerle şekillenecektir. İttifakın oy oranı, yaklaşık olarak %52-60 civarında tahmin edilebilir, ancak bu oran, özellikle seçmenlerin ekonomik durum ve ideolojik tercihlerine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

Öte yandan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti ve diğer sol partilerin performansı, bu ittifakın karşısındaki en büyük rekabet faktörüdür. CHP ve İYİ Parti’nin 2026 seçimlerinde alacağı oy oranları, Türkiye’nin gelecekteki siyasal yapısını önemli ölçüde etkileyecektir.