BirGün Yayın Kurulu Üyesi İbrahim Varlı, Cumhurbaşkanı'na hakaretten hakim karşısında

BirGün’ün Yayın Kurulu Üyesi İbrahim Varlı’ya köşe yazısında Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması yarın saat 12.20'de Çağlayan’daki İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği'nde görülecek.

GÜNDEM 20.12.2016, 10:09 20.12.2016, 10:09
BirGün Yayın Kurulu Üyesi İbrahim Varlı, Cumhurbaşkanı'na hakaretten hakim karşısında

Birgün’de yer alan habere göre, Varlı hakkında geçen yıl, 25 Ağustos 2015 tarihinde, yazdığı “Sultan’a haber salın Sri Lanka modeli çöktü” başlıklı köşe yazısından dolayı açılan soruşturmada önce kovuşturmaya gerek yok kararı verilmişti.



İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yazıyı eleştiri mahiyetinde görerek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar vermesine karşın, müşteki avukatları tarafından bu karara yapılan itiraz İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği'nin 09.02.2016 tarihinde kabul edilmiş, ardından da savcılığın “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar”ı kaldırılmıştı. Kararın kaldırılmasının ardından soruşturma davaya dönüştürüldü.



Varlı’nın TCK’nın 299/1-2, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması isteniyor.

 

Köşe yazısından hakaret çıkardılar



Erdoğan’ın avukatları tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına verilen şikayet dilekçesinde BirGün gazetesinin 25/08/2015 günlü nüshasının 11. Sayfasında ve gazetenin internet sitesinde ‘Sultana Haber Salın Sri Lanka Modeli Kaybetti’ başlığıyla yayımlanan ve haber niteliği taşımayan köşe yazısında suçlama kastı ile hareket edilerek Cumhurbaşkanına hakaret suçunun işlendiği” iddia edilmişti.



Varlı, soruşturma kapsamında verdiği ifadede belirtilen köşe yazısında yazının sadece bir eleştiri yazısı olduğunu, Cumhurbaşkanı'nın toplum önündeki bireylerden biri ve bir siyasetçi olduğunu, kendisi hakkında sarf edilen sözlerin ifade özgürlüğü açıklaması mahiyetinde olduğunu belirterek suçlamaları reddetmişti.



Sri Lanka Modeli örnek olmaz!



Varlı ilgili yazısında ülkedeki şiddet sarmalını eleştirmiş, özetle şu ifadelere yer vermişti: "Erdoğan fena halde Rajapaksa’yı anımsatıyor. Haziran’da on üç yıllık mutlak iktidarını kaybeden Erdoğan ve partisi, ikinci bir yenilgiyi de 1 Kasım’daki seçimde yaşamamak için savaş konseptini devreye soktu. Suruç Katliamı ile başlayan “savaş süreci”, Kaçak Saray’ın “yeniden seçim” hedefiyle doğrudan ilgili. Ülkeyi bir “savaş iklimine” çekip seçime kadar uzayacak bir çatışma konsepti ile ulaşmak istenilen şey milliyetçi-muhafazakar oyları konsolide etmek. Şiddeti tırmandırarak milliyetçi oyları devşirme en kestirme yoldu. Yöntem aynı; Baskı, zulüm, katliam ve topyekûn taarruz. Ne de olsa Sri Lanka Modeli’nden öğrenilecek çok şeyleri var!” demişti.



Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası “hakaret davaları”nı geri çektiğini açıklamıştı.

Yorumlar (0)