CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin tarım politikalarındaki yapısal sorunlara dikkat çekerek yerli üreticinin ithalatla mağdur edildiğini, çiftçinin ise artan borç yüküyle üretimden koparıldığını vurguladı. Gürer, yaptığı açıklamalarda ithalata dayalı politikaların tarımsal krizi derinleştirdiğini, üretim planlamasının olmayışının ise ürünlerin tarlada kalmasına yol açtığını ifade etti.
“Yerli Üretime İthal Darbesi Vuruluyor”
Arz açığı olan 21 stratejik üründe ithalata dayalı uygulamaların devam ettiğine işaret eden Gürer, "Buğday, mısır, ayçiçeği, çeltik, mercimek, pamuk gibi ürünlerin üretim açığı kapatılabilir. Ama planlama yapılmıyor. Adana’da turfanda karpuz çıktığında İran’dan ithalat yapılıyor. Yerli üretici karpuzunu değerine satamıyor. Aynı durum patateste de yaşanıyor. Ürün tarlada kalıyor" dedi.
“TMO İthalatçı Konuma Geldi”
Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) kuruluş amacından saptığını belirten Gürer, “Çiftçinin kara gün dostu olması gereken TMO, ithalatçı bir kuruma dönüştü. 2023 seçim döneminde 12,5 milyon ton buğday alımı yapan TMO’nun bu yılki hedefi sadece 2,5 milyon ton. Bu bile tek başına TMO’nun durumunu gösteriyor. Planlı bir üretim sistemi oluşturulmalı” şeklinde konuştu.
“Hayvancılıkta da Alarm Var”
Bölgede hayvancılığın da zor günler geçirdiğini söyleyen Gürer, "Çiğ süt için belirlenen 18,35 TL’lik tavsiye fiyat üreticiye yansımıyor. Üretici 14 liraya bile sütünü satamıyor. Artan yem fiyatları ve ahır giderleri nedeniyle hayvancılık sürdürülemez hale geldi" ifadelerini kullandı.
“Mazot Desteği Kâğıt Üzerinde”
Tarımda en büyük girdi kalemlerinden biri olan mazot konusuna da değinen Gürer, "Çiftçiler yılda 3,5 milyar litre mazot tüketiyor ama verilen destek yetersiz. 2025 için ayrılan 20 milyar TL’lik destek yetersiz kalıyor çünkü tarımdan ÖTV ve KDV dahil yaklaşık 70 milyar TL vergi alınıyor. Desteği kaldır, vergiyi de alma, gerçek destek bu olur" dedi.
“Özelleştirme Tarımı Geriletti”
Gübre, yem, aşı gibi temel girdileri sağlayan kamu kurumlarının kapatılmasının üreticiye ağır fatura çıkardığını belirten Gürer, “Toprak-Su, Köy Hizmetleri, Zirai Donatım Kurumu, TMO gibi kurumlar üreticiye destek vermek için vardı. Bu kurumlar kapatılınca üretici piyasanın insafına kaldı. Aşıyı bile ithal ediyoruz ama onu da doğru saklayamadığımız için şap hastalığı yayılıyor” ifadelerini kullandı.
“Borç Batığı Derinleşiyor”
Çiftçinin borç yükünün alarm verdiğini ifade eden Gürer, “Çiftçinin bankalara olan borcu 1 trilyon 34 milyar liraya ulaştı. Cumhurbaşkanı ‘çiftçimiz ihracat yapıyor’ diyor ama yılbaşından beri 6 binin üzerinde tarla, 500’den fazla traktör icra yoluyla satışa çıkarılmış. Bu tablo iflasın göstergesidir” dedi.
“Kooperatifler Tasfiye Edildi, Pamuk Üretimi Geriledi”
Gürer, geçmişte 5 bin kişinin çalıştığı Çukobirlik örneği üzerinden tarım kooperatiflerinin nasıl çökertildiğini anlatarak şunları söyledi:
“Pamuktan ipliğe, sabuna, yağa kadar üretim yapan kooperatifler üretimden uzaklaştırıldı. Türkiye artık ürettiğinden fazla pamuk ithal ediyor. Bu, yanlış politikaların sonucudur.”
“Patates Tarlada Kaldı, TMO Alıma Girmeli”
Yazlık patates üreticisinin ürününü değerine satamadığını ve ürünün tarlada kaldığını kaydeden Gürer, TMO’nun bu alanda da devreye girmesi gerektiğini vurguladı. Aynı sorunun kışlık patateste yaşanmaması için önlem çağrısında bulundu.
“Emekli de Artık Köyde Geçinemiyor”
Konuşmasının sonunda köylerde emeklilerin de geçim sıkıntısı yaşadığını belirten Gürer, en düşük emekli maaşının en az asgari ücret seviyesine çıkarılması gerektiğini söyledi.
