CHP'Lİ ÇETİN ARIK: AKP'NİN MİLİTAN İDARECİLERİ EĞİTİM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR

Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri Milletvekili Çetin Arık, 16 Nisan 2016 tarihinde yapılacak referandum öncesinde toplumun kutuplaştırılmaması gerektiğini ifade ederek, “Milli iradeye inanan herkesin ‘Evet” diyene de, ‘Hayır’ diyene de saygı göstermesi gerekir” diye konuştu. Kayseri’de bir okul müdürünün ‘Hayır’ diyenlere yönelik ağır ifadeler taşıyan paylaşımlarına da tepki gösteren Arık, AKP’nin kadrolaşma telaşı ile liyakati göz ardı edip pozitif bilimden uzak, fenden uzak, ilimden, irfandan uzak militanı kişileri okul idarecisi olarak atadığı için eğitimde Türkiye’nin her geçen gün gerilediğini söyledi.

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında 16 Nisan 2016 tarihinde yapılacak referandum öncesinde toplumun kutuplaştırılmaması çağrısında bulundu. İktidarın “Hayır” diyenlere yönelik söylemlerine tepki gösteren Arık, “Oy verme şüphesiz her vatandaşlarımızın anayasal hakkıdır. ‘Hayır’ diyen de ‘Evet’ diyen de bu milletin evladıdır. Milli iradeye inanan herkesin ‘Evet’ diyene de, ‘Hayır’ diyene de saygı göstermesi gerekir. Bölücü, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, kışkırtıcı, kavgacı, baskıcı söylemlerin kullanılmaması gerekir. ‘Hayır’ tercihi yapanlara terörist demek vicdansızlıktır, aymazlıktır, millete hakarettir, milli iradeye saygısızlıktır, tek görüşü, tek adamlığı, diktatörlüğü savunmaktır. Sandığa inanmamaktır. ‘Hayır’ diyenlerini terörist olarak suçlayacaksanız oy pusulasına neden yazdırdınız? ‘Hayır’ diyenleri suçlayacaksanız bu referandumu niye yapıyorsunuz? ‘Hayır’ demek suç ise; ‘Hayır’ demek teröristlik ise bir kanun hükmünde kararname yayınlayın “Hayır” demek yasak deyin. Referandumda ‘Evet’ denilmesini isteyenler; ‘PKK, FETÖ, HDP hayır diyor, onun için evet diyoruz’ söylemini kullanıyorlar. ‘Hayır’ diyecek bu vatanın öz evlatlarını vatan hainleriyle aynı kefeye koymaktan çekinmiyorlar. Oslo ve İmralı’da PKK ile gizli gizli görüşenler, Habur’da kandilden gelen PKK’lıları davul zurnayla karşılayanlar, Habur’a mahkeme kuranlar, Dolmabahçe’de açık açık PKK ile mutabakat imzalayanlar kendileriydi.”

2010 REFERANDUMUNDA BİRLİKTE ‘EVET’ DEDİLER!

2010 referandumunda AKP, FETÖ, Apo ve PKK’nın birlikte ‘Evet’ dediğini hatırlatan Arık, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Öte yandan FETÖ terör örgütünün elebaşına her türlü övgüleri dizenler, darbeci hainlerin istihbarata, yargıya, mülki idareye, devletin can damarlarına sızmasına sebep olanlar,  FETÖ’yle beraber büyüyenler, beraber ıslananlar, sıla hasreti bitsin diyenler kendileriydi.HDP ile birlikte açılım sürecini başlatanlar, kandil görüşmesini yapanlar, şehirlerde hendek kazılarak bomba yerleştirilmesine göz yumanlar kendileriydi. Hatırlarsanız, 2010 yılında da referandum olmuştu. Ak Parti’nin kankaları FETÖ, Apo, PKK, havuz medyası ‘Evet’ demişti.  Yüce dinimizi istismar eden FETÖ mezardakiler bile “Evet” demeli demişti. Hakan Şükür, ‘Ülkemizin geleceği için evet diyorum’ demişti. Ama şimdi utanmadan, sıkılmadan yaptıklarını yok sayarak referandumda ‘Hayır’ diyenlere adeta terörist ilan ediyorlar. Geçmişte teröristlerle, vatan hainleriyle işbirliği yapanların şimdi ‘Hayır’ diyecekleri vatan haini gibi göstermeye çalışması, teröristlerle aynı kefeye koyması duyarlı vatandaşlarımızın kanına dokunuyor.

Kayseri Hayriye Dabanoğlu İlköğretim Okulu Müdürü Abdullah Yüksel’in sosyal paylaşım sitesi üzerinden yaptığı paylaşımlara da dikkat çeken Arık, AKP’nin liyakati göz ardı ederek militan yapılı kişileri iradeci olarak ataması sonucu Türkiye’nin eğitim kalitesinin sürekli gerilediğini belirtti. Arık, Yüksel’in paylaşımlarını göstererek, “

Paylaşımlarına bakın:

‘FETÖ hayır diyor,

PKK hayır diyor,

CHP hayır diyor,

ABD hayır diyor,

AB hayır diyor,

Ya Sen’ diye soruyor.

Bakın bu zat hızını alamamış, ‘Hayır’ kullanacaklar için şeytan benzetmesi yapıyor.

Bakın okul müdürü, eğitimci olan, çocuklarımıza ilimi, irfanı, fenni, bilimi, Atatürk ve devrimlerini öğretmesini beklediğimiz bu zat ne diyor:

‘Ey CHP!

Halk devrimi yaparken halka sordun mu?

Hilafeti kaldırırken halka sordun mu?

Şapka kanununu çıkartırken halka sordun mu?

En önemlisi 1923’den 1950’ye kadar iktidar da kalırken halka sordun mu?’ diyor.

Değerli basın mensupları,

Elin adamı uzaya giderken, biz niçin 21. Yüzyılda darbe girişimine maruz kaldık?

Niçin başımızda PKK belası varken, bir de IŞİD belası ile uğraşıyoruz?

Niçin ilk öğretim kalitesi bakımından Moğolistan, İran, Tunus, Zambiya, Ruanda, Ermenistan ve Kamerun gibi ülkelerin gerisinde ve 94. sıradayız?

Niçin PISA 2015 raporunda 72 ülke arasında 52. sıradayız?

Niçin matematik ve fen bilimlerinin eğitim kalitesi bakımından Gambiya gibi ülkelerin bile gerisinde ve dünyada 98. sıradayız?

Niçin 0.004 mü yoksa 0.003 mü büyüktür sorusana Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 87’si yanlış cevap vermiş?

İşte AKP’nin kadrolaşma telaşı ile liyakati göz ardı edip pozitif bilimden uzak, fenden uzak, ilimden, irfandan uzak AKP militanı kişileri okul idarecisi olarak atadığı için…

Bu zat, Türkiye’nin yakın tarihinden de habersiz.

Türkiye’yi bir kişinin kucağına bırakıp, ‘Emin ellerde’ diye bir paylaşım yapmış.

Bu zata hatırlatmak isterim ki, Türkiye 15 Temmuz sürecini, Habur utancını, teröristlerle masa kurulmasını “O emin eller”in iktidar olduğu süreçte, terör örgütlerine her istedikleri verildiği için yaşadı. Ve aklınıza iyice kazıyın Türkiye Cumhuriyeti 1 kişiden büyüktür… Kim olursa olsun, tek kişinin kişisel kaprislerine, kişisel yanlışlarına, kişisel aldanışlarına teslim edilemez.”

Konuyla ilgili olarak Kayseri Valisi ve İl Milli Eğitim Müdürü ile görüştüğünü ancak henüz konuyla ilgili bir gelişme olmadığını belirten Arık, Milli Eğitim Bakanı’na çağrıda bulunarak söz konusu kişi ile ilgili gerekli işlemlerin yapılmasını istedi. Konunun takipçisi olacağını belirten Arık, tüm engellemelere ve baskılara rağmen 16 Nisan Referandumunda ‘Hayır’ çıkacağını belirterek, “İşte böyle bir ortamda referanduma giriyoruz. AKP’de kazanmak için her yol mübah, etik kural, ahlak hak getire…Bir taraftan “Hayır” diyenlerin meydanda sesini kısacaksınız, toplantılarını sabote edeceksiniz, elektirklerini keseceksiniz, öte yandan siz devletin tüm olanaklarını kullanacaksınız. İki takım maç yapacak, hakemde bir takımın formasını giyecek, takımın birine her türlü faul yapmak serbest,  karşı takımında ayaklarını bağlayacaksınız, hadi bakalım yarışalım diyeceksiniz. Ayaklarımızı değil, elimizi de bağlasanız, gözümüzü de bağlasınız, bu yarışın kazanını millet olacaktır. Bu aziz millet, kendi iradesini bir kişiye ipotek etmeyecek, ‘Hayır’ diyecektir” şeklinde konuştu.