Ramazan ayında oruç tutarken dengeli ve sağlıklı beslenme, hem ibadetimizi daha rahat yerine getirmemize hem de sağlığımızı korumamıza yardımcı olur. Peki nelere dikkat etmeliyiz?
Öncelikle sahur vazgeçilmezdir. Peygamber Efendimizin de tavsiye ettiği sahur öğünü, günü daha dinç geçirmemizi sağlar. Sahurda kompleks karbonhidratlar (tam tahıllı ekmek, yulaf), protein kaynakları (yumurta, peynir) ve lifli gıdalar tercih edilmeli. Böylece kan şekerimiz gün boyu daha dengeli kalır.
İftarda ise hızlı başlangıç yapmak yerine, geleneksel yöntemimiz olan hurma ve çorba ile açmak en doğrusu. Mideyi yavaşça hazırlamak, sindirim sistemimizi korur. Ana yemeğe 15-20 dakika ara verdikten sonra geçmek ideal.
Ramazan'da sıvı tüketimi ayrı bir önem taşıyor. İftar ve sahur arasında en az 2-2.5 litre su içilmeli. Ancak bunu iftardan hemen sonra değil, akşam boyunca yavaş yavaş tüketmek gerekiyor.
Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar veya meyve tercih edilmeli. Aşırı yağlı, tuzlu ve baharatlı yiyeceklerden uzak durmak, gün boyu susuzluk hissini azaltır.
Teravih namazı öncesi ağır yemeklerden kaçınmak, hem ibadetimizi rahat yapmamızı sağlar hem de metabolizmamızı korur. Hafif ara öğünler tercih edilebilir.
Ramazan'ı sağlıklı geçirmenin bir diğer püf noktası da porsiyon kontrolü. İftar sofralarının bereketine kapılıp aşırıya kaçmamak gerekiyor. Hz. Muhammed'in tavsiyesi olan "mideyi üçe bölme" prensibi (üçte bir yemek, üçte bir su, üçte bir hava) bu konuda en güzel rehber.
Kronik hastalığı olanların, hamilelerin ve emziren annelerin mutlaka doktorlarına danışarak oruç tutmaları ve beslenme düzenlerini ona göre ayarlamaları gerekiyor.
Ramazan, sadece aç kalmak değil, bedenimize ve ruhumuza iyi bakmak için de bir fırsat. Dengeli beslenme ile bu mübarek ayın manevi atmosferini daha iyi hissedebilir, ibadetlerimizi daha huşu içinde yerine getirebiliriz.