CHP’li Toprak; Can çekişen Marmara’nın sorumlusu ülkeyi yönetenlerdir!

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, Marmara Denizi’nde yaşanan çevre felaketi için iktidarın eylem planı ilan etmesinin suçu örtbas etmeye yetmeyeceğini belirterek; “Rant hırsı, yeşil katliamı, kupon arazilere AVM-rezidans dikme, dere yataklarını imara açıp, TOKİ müteahhitlerini zengin etme dışında bir ufku olmayanlar bugün can çekişen Marmara’nın, Kuzey ormanlarının, beton adaya dönüşen Yassıada’nın, son nefesini veren Kocaeli Körfezi’nin vebalini taşımaktadır” dedi.

Vekil Haberleri 06.06.2021, 13:32
CHP’li Toprak; Can çekişen Marmara’nın sorumlusu ülkeyi yönetenlerdir!

Toprak, ‘İstanbul’a ihanet ettik, mezarlıklar dışında yeşil bırakmadık’ itirafının Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a ait olduğunu dile getirdiği açıklamasında şunları söyledi;

“Tamamı Türkiye sınırları içindeki yegâne iç denizimiz Marmara’da ortaya çıkan müsilaj-deniz salyası felaketi, tüm Marmara bölgesinde insan yaşamını, doğal yaşamı, deniz canlılarının varlığını ve Marmara Bölgesindeki yerleşimlerde yaşayan on milyonlarca nüfusu tehdit eder hale gelen bir çevre felaketidir. Marmara denizi can çekişmektedir. Acil harekete geçilmezse son nefesini verecek. Bilim insanları böyle bir çevre felaketinin, doğa ve deniz katliamı örneğinin görülmediğini söylerken, Marmara Bölgesindeki kentlerin, sanayi kuruluşlarının, tesislerin atıklarının, deşarjın, arıtma tesislerinin yetersizliği ve denetimsizliğin yıllarca sürmesinin bu sonucu ortaya çıkarttığını ifade etmektedir.

Çevre ve Şehircilik Bakanı bir eylem planı ilan ederken belediyelere süreç vereceklerini, iş programına uymalarını isteyeceklerini söylüyor. CHP’li ve diğer muhalefet belediyelerinin her adımında, projesinde elini kolunu bağlayanlar, şimdi Marmara felaketinde geçmişten bugüne sorumluluklarını muhalefete yıkma, örtülü ifadelerle henüz 1,5 yıldır görevde olan muhalefet belediyelerini sorumlu tutma gayretindeler. Oysa bu felaketin altyapısının ihmal ve kirlilikle en az 25-30 yıl öncesine uzandığını bilim insanları söylüyor. Marmara’yı çevreleyen başta İstanbul olmak üzere, Kocaeli, Bursa, Balıkesir’i çeyrek asır şimdiki Cumhurbaşkanı da dahil AK Parti’li belediyeler yönetti. Şimdi de ‘inadına yapacağız’ diyerek Kanal İstanbul ile boğazına son hançeri saplama, tümden soluksuz bırakma gafleti içindeler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘İBB başkanı olduğumda İstanbul’da ağaç yoktu’ diyor. Anımsarsanız, AK Parti iktidar olmadan önce ülkede buzdolabı, ambulans vs. olmadığını da söylemişti. Oysa 25 yıl İstanbul’u, 19 yıldır ülkeyi yönetip İstanbul’a ihanet ettiklerini, mezarlıklar dışında yeşillik bırakmadıklarını itiraf eden de kendisi. Ne söylediğini unutunca, kendi kendisini tekzip ediyor. Marmara bölgesi ve ülkenin dört yanında yönettikleri belediyeler yanında, AK Parti hükümetleriyle de Karadeniz’in el değmemiş yaylalarını, ormanlarını, derelerini, Ege’nin zeytinliklerini, sahillerini, Akdeniz’in kıyılarını, meralarını, muz-narenciye bahçelerini rant hırsıyla imara açan, deprem toplanma alanlarına bile rezidans-AVM dikip, TOKi eliyle yandaşlarına servet aktaran kendileri. Hububat deposu Konya ovası delik-deşik oldu, obruklarla felakete gidiyor. Göller bölgesi, Çöller Bölgesi’ne dönüştü. Dünya harikası Salda gölü Millet Bahçesi uğruna dozerlere kurban edildi. Taş ocaklarıyla İkizdere, İşkencedere, yapılaşmayla Ayder Yaylası, Uzungöl yıkıma uğradı. Kaz Dağlarını, Fatsa’yı, İliç’i altın hırsıyla, siyanürle zehirleyen, filtresiz termik santrallara göz yumup, halkı, çocukları, bağ-bahçeleri küle boğup, kanseri kader haline getiren, maden katliamlarını fıtratla izah eden bu iktidarın ta kendisi. Ülkeyi AB’nin plastik ve metal çöplüğüne çevirenler, poşeti 25 kuruş yaparak çevreci olmakla övünüyor. Türkiye bu iktidarı sandıkta gönderip, doğasına, canlısına, denizlerine, derelerine, çocuklarının geleceğine sahip çıkarak yepyeni ufuklara, umutlara yürüyecek. Marmara denizi yeniden berrak suları, çeşit çeşit balıkları, denize dökülen tertemiz dereleri ve nehirleriyle hayat bulacak. Türkiye’nin çehresi ve çevresi de yeniden doğacak”

Yorumlar (0)