CHP'Lİ KILIÇ ,AKP'NİN EN BÜYÜK YATIRIMI CEZAEVLERİDİR

CHP PM ve TBMM KİT Komisyonu Üyesi ve İzmir Milletvekili Avukat Sevda Erdan Kılıç, Adalet Bakanlığı bütçesiyle ilgili yaptığı konuşmada “AKP’nin cezaevlerine yaptığı yatırımın üretime ve istihdama yapılan yatırımı geçtiğini” söyledi.

Vekil Haberleri 21.11.2018, 11:12 21.11.2018, 11:12
CHP'Lİ KILIÇ ,AKP'NİN EN BÜYÜK YATIRIMI CEZAEVLERİDİR

Herkesin gelecekten endişeli olduğunu ve yarınını göremediğini de belirten Kılıç, “16 yıl boyunca tek başına iktidarda olan AKP sürekli yargı reformları yapmasına karşın hukuka ve adalete olan güven bugün en alt seviyelerdedir” dedi.

CHP Parti Meclisi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Üyesi İzmir Milletvekili Avukat Sevda Erdan Kılıç, Adalet Bakanlığı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, hukuka ve adalete olan güvenin en alt seviyelerde olduğunu ve AKP’nin en büyük yatırımı cezaevlerine yaptığını belirtti.

2018 yılında 10 bin kişilik 17 yeni cezaevi açıldığını ve yenilerinin de yolda olduğunu ifade eden Kılıç, konuşmasında şunları söyledi.

“Bu topraklarda insanlarımızın barış içinde, huzur içinde, devletine güvenerek, hukuka güvenerek kardeşçe yaşama hakkının yavaş yavaş ortadan kalkmaya başladığına tanık oluyoruz. Herkes geleceğinden endişeli. Yarınını göremiyor. Hükümet de göremiyor. Onun için bol bol cezaevi yapıyor. 2018 yılında açılan cezaevi sayısı 17.  Cezaevi yatırımı, katma değerli üretime, istihdama ve fabrikaya yapılan yatırımları geçmiş durumda. Yenileri de yolda. Demek ki planlama, suç ve suçlunun azalmasına değil, daha çok insanın cezaevine atılmasına yönelik. Bu fatura yalnızca bir kişiye, bir kuruma veya bir bakanlığa çıkartılamayacak kadar ağır. 16 yıllık AKP iktidarlarının tahribatı bu. Evet, görünürde demokrasiyle yönetiliyoruz. Yasama, yürütme, yargı, basın hepsi mevcut. Ancak bu 16 yıllık uygulamalar sonucu bugün ne yasamanın gücünden, ne yargının tarafsızlığından ne de özgür basından söz etmek mümkün. Halen Yargıtay Başkanı olan İsmail Rüştü Cirit dahi, yargıya olan güvenin yüzde 70’lerden yüzde 30’lara düştüğünü söylemektedir. Bu güven kaybı AKP hükümetleri döneminde oldu. Oysa 16 yıl boyunca sürekli yargı reformları yapıldı. Bu reformlar yapılırken, kim kimi aldattı? Kimler kimleri kandırdı? Bunları geçtik. Ama bütün bunlardan ders çıkartıldı mı? İşte bu soru işareti olarak karşımızda duruyor. Bu bağlamda Fetö terör örgütüne teslim edilen yargının, tekrar bir başka yapının esiri olmaması için gerekli önlemler alındı mı?”

Suçu ve yaptırımı belirleyen hukuk değil, siyasal güç.

Konuşmasında otoriterleşmeye de dikkat çeken Kılıç, “Otoriter yönetimlerde yasanın adaleti değil, şekli önemlidir. Artık ülkemizde de yasaların geçerliliği ve yararı, siyasal gücün isteklerini ne kadar karşıladığı ile ölçülmektedir. Suçu, suçluyu ve yaptırımı belirleyen hukuk değil, siyasal güçtür.” İfadelerini kullandı.

Deniz Yücel ve Rahip Brunson davalarının bu tespitin en somut örneği olduğunu vurgulayan Kılıç, konuşmasını şu sözlerle tamamladı.

“Birey olarak hepimiz toplumsal yaşamın bir parçasıyız. Bireyin kendini huzurlu, ve güvenli hissetmesi o topluma karşı olan aidiyetini de güçlendirir. Onun için yaşamın getirdiği maddi ve fiziki eşitsizliklerin yanına bir de adaletsizliği eklerseniz, toplumsal birlik ve beraberliğe en büyük darbeyi vurmuş olursunuz. Bu nedenle insanı insan yapan vicdan ve adalet terazisinin, ideolojik prangalara tutsak edilmemesi gerekir. Anayasa Mahkemesinin kararlarının bile tanınmadığı bu süreçte hukuki güvensizlik toplumsal bir sorun haline dönüşmüştür.  Bu bağlamda size ve bakanlığınıza düşen en önemli görev hukuka ve adalete güvenin tam anlamıyla egemen kılınmasıdır.”

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar (0)