CHP'li Özel'den Bahçeli'ye: Mitili atmaktan sizi alıkoyan nedir?

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Mitli İstanbul’a sereceğim” sözlerini anımsatarak, “32 gün geçti, sadece 11 Mayıs akşamı birkaç saatliğine, o da MHP teşkilatına iftar vermek için İstanbul’a geldiniz.

Vekil Haberleri 06.06.2019, 14:09
CHP'li Özel'den Bahçeli'ye: Mitili atmaktan sizi alıkoyan nedir?

Bu nasıl mitili atmak? Hani karargahı buraya kuracaktınız? Hani bütün kampanya boyunca İstanbul’dan ayrılmayacaktınız? Seçimlere sayılı günler kaldı. Mitili İstanbul’a atmaktan sizi alıkoyan nedir? Size kim ‘İstanbul’a gelirsen zarar verirsin’ dedi. Bu nasıl ittifak ki, ittifak ortağınız sizden utanmakta, sizi seçimi kaybettirecek etkide görmektedir” ifadesini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin alıştırmış, ötekileştiren zehirli dilinin Ramazan Bayramı’na da damgasını vurduğunu kaydetti. Özel, “Açıklamalarını ibretle dinledik. Adında milliyetçilik olan bir partinin genel başkanının, terör örgütlerinin isimlerini her gün anarak, onlara itibar kazandıracak bir işi yapması son derece manidardır. Bilgisizlikten yapıyorsa acınacak durumdadır. Bahçeli’ye şunu sormak istiyoruz: 5 Mayıs günü YSK kararı açıklamadan bir gün önce, ‘Bu seçim iptal edilmelidir. İptal edilmesi durumunda mitili İstanbul’a sereceğim’ dediniz. 32 gün geçti, sadece 11 Mayıs akşamı birkaç saatliğine, o da MHP teşkilatına iftar vermek için İstanbul’a geldiniz. Bu nasıl mitili atmak? Hani karargahı buraya kuracaktınız? Hani bütün kampanya boyunca İstanbul’dan ayrılmayacaktınız? Seçimlere sayılı günler kaldı. Mitili İstanbul’a atmaktan sizi alıkoyan nedir? Size kim ‘İstanbul’a gelirsen zarar verirsin’ dedi? Bu nasıl ittifak ki, ittifak ortağınız sizden utanmakta, sizi seçimi kaybettirecek etkide görmektedir. Sayın Bahçeli, madem İstanbul seçimi terör örgütlerinin arzuladığı bir seçimdir, siz de çok milliyetçisiniz, gelip burada mücadele versenize. İttifak ortağının ‘sokağa çıkma, İstanbul’a ayak basma, propagandanın parçası olma’ dediği birisi, bunu içine nasıl sindirmektedir? Gerçekten üzülerek, ibretle takip ediyoruz. Gerçek milliyetçiler, yolunu çoktan MHP’den ayırdılar. Hala ‘oylar çalınmıştır’ diyen tek kişi Devlet Bahçeli kaldı. YSK, gerekçeli kararında oyların çalınmadığını söyledi. Devlet Bahçeli, bu zehirli dilden vazgeçmiyor. Sen vatandaşın çocuğuna, gelinine, damadına, komşusuna çöp, illet, zillet dedin, sandıkta demokrasi tokadını yedin. Aynı zehirli dili sürdürenlerin İstanbullulardan alacağı bir ders daha var” ifadesini kullandı.

BU SÖZLER KARADENİZLİLERE HAKARET

Özel, Ekrem İmamoğlu’nun Trabzonlu olması ve Karadeniz’de büyük bir coşkuyla karşılanmasının birilerinin kimyasını bozduğunu belirterek, “Trabzonlulara ve Ekrem İmamoğlu’na Pontus benzetmeleri, iktidar partisinin bu ülkeyi birleştirebilecek bir dili terk ettiğini, İstanbul’u da kucaklamasının mümkün olmadığını gösteriyor. Trabzon Meydanı’ndaki görüntüler en iyi cevaptır. Pontus ifadelerinin İstanbul’da bulunan Karadenizlilere ne büyük hakaret olduğunu hepimiz biliyoruz. Sahadan aldığımız en kuvvetli geri bildirim, Karadenizli seçmenin, ‘Bizim evladımıza ayıp ettiler, yanlış yaptılar’ ifadesidir” dedi. Özel, AKP İstanbul Milletvekili Nurettin Canikli’nin açıklamalarını anımsatarak, “Topal Osman’ın AK Parti, Pontusluların da Ekrem İmamoğlu ve CHP olduğunu söylüyor. Eğer Canikli ile ilgili bir düzeltme, bir disiplin işlemi, bir görevden alma duymayacaksak, herkes bilsin ki bu AK Parti’nin kurumsal tavrıdır. Bir milletvekilinin özürle düzeltilmeyen bu sözleri Karadenizlilere de, CHP’ye de, Millet İttifakı’na da hakarettir. Biz eski siyasi geleneklerini terk eden, gömlek değiştiren, bir apartmanın üst katında kurulmuş bir parti değiliz, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinden kurulmuş, kökünü milli mücadeleden alan, savaş meydanlarında kurulmuş bir partiyiz. Partimizi her türlü terör örgütüyle ya da cumhuriyetin kuruluş sürecinde karşımızda olanlarla eşleştirilecek dili reddediyoruz” diye konuştu.

YAYINI TALEP ETMEK YARIŞTA NEREDE OLDUKLARINI TEYİT EDİYOR

Özel, Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasında bir canlı yayının söz konusu olduğunu belirterek, “Adalet ve Kalkınma Partisi ile adayı Binali Yıldırım’ın üzerine yapışmış olan ‘İzin almadan televizyona çıkamaz’ sözlerinin büyük bir kompleks yarattığı ortada. İlk günden beri hatta 17 yıldır, bütün CHP’liler gelin televizyonda tartışalım diyor. Ekrem İmamoğlu bundan hiçbir zaman kaçmadı. Bütün Türkiye şunu görüyor: 17 yıldır gelin televizyona çıkalım dediğimizde, ‘Öndeyiz, sizi muhatap almayız, arkadan gelenle yayına niye çıkacağız’ diyenler bu yayını talep etmekle, yarışta nerede olduklarını teyit ediyorlar” dedi.

ERDOĞAN SUSUYORSA HAKARETLERİN ORTAĞI

Özel, Akit TV’de yayımlanan bir programda askerlere ve generallere ilişkin sözlerin, vatandaşları isyan ettirdiğini ifade ederek, “Kendisine bir Amerikalı generalden üstün hizmet madalyası alması ya da bir Akit yazarını hastanede ziyaret etmesi sorulan Hulusi Akar, bu sorular üzerine genel başkanından aldığı talimatla, şahsıma 500 bin TL’lik tazminat davası açarken, ordunun şerefli neferlerine, Kuzey Irak’ta, Ege Denizi’nde, Karadeniz’de devriye gezen askerlerimize, Mehmetçik’e sahip çıkamamalarının sebebini merak ediyoruz. Recep Tayyip Erdoğan susuyorsa, bu ağır hakaretlerin ortağı demektir. Ordumuzun şerefli subaylarına, generallerine, askerlerine ‘eşek’ diyenlere bir tazminat davası, bir ceza davası açmaktan niçin geri durmaktadırlar” ifadesini kullandı.

YAŞAYAN DEĞİL YAŞATAN UTANIR

Özel, Ekrem İmamoğlu’nun Ordu-Giresun Havalimanı’nda VIP Salonu’na alınmamasına ilişkin olarak, “VIP rical listesine göre büyükşehir belediye başkanları olanlar oradan geçerler, bu görevi geçmişte yapanlar da geçer. AKP’nin milletvekili olmayan genel başkan yardımcıları, o salonu kullanırken, AKP’nin ilçe gençlik kolları başkanları o salonu kullanırken, Süleyman Soylu milletvekili olmadan önce o salonlarda bulunduğu halde nasıl oluyor da Ekrem İmamoğlu’na o salonu kapatıyor. Ekrem İmamoğlu, Trabzonlu bir ailenin mütevazı bir çocuğu olarak ne VIP salonlarına muhtaçtır ne meraklıdır. Birileri gibi konvoylarla gezmez. Ekrem İmamoğlu’nun yüzüne kapatılan kapı, İstanbullunun yüzüne kapatılan kapıdır. Ordu Valisi, o kapıdan İmamoğlu’nu sokmayarak, İstanbul’daki 16 milyon İstanbullunun gönlünü kırmıştır. Bu ayıp da kendilerine yeter. Bazı durumlar var, bazı görüntüler var hiç olmasa çok iyi. Ama onu yaşayanın değil yaşatanın utanacağı görüntüler onlar. Bir annenin yanında oğluna siyasi saiklerle, fikirle, projeyle yenemediği için yapılan o saygısızlıktan Ekrem İmamoğlu’nun da annesinin de utanacak hiçbir şeyi yok. Annesinin o yorgunluğu hepimizin yüreğini ezdi. Bu haksızlığı, İstanbulluların vicdanına havale ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Yorumlar (0)