CHP İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİYONU ÜYESİ İSTANBUL MİLLETVEKİLİ AVUKAT MAHMUT TANAL: İNSAN HAKLARIYLA VARDIR

CHP İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi ve İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, İnsan Hakları Haftasında Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerine değindi. Tanal, “OHAL dönemlerinde dahi ihlal edilemeyecek olan Temel Hak ve Özgürlüklerin hükümsüz olduğu günlerden geçiyoruz. Hukuk devletine yakışmayacak uygulamalar ve mahkeme kararları gösteriyor ki Adalet ve İnsan Hakları bu ülkede can çekişiyor” dedi.

Vekil Haberleri 08.12.2018, 13:36 08.12.2018, 13:36
CHP İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİYONU ÜYESİ İSTANBUL MİLLETVEKİLİ AVUKAT MAHMUT TANAL: İNSAN HAKLARIYLA VARDIR

CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, İnsan Hakları Haftasında ülkede yaşanan İnsan Hakları İhlallerinden bahsetti. Tanal, sözlerine şöyle devam etti:

“Türk Ceza Kanunu’nda caydırıcı cezalar olmadıkça, olanlar da uygulanmadıkça daha çok İnsan Hakları İhlalleri ile karşı karşıya kalacağız. Olağanüstü Hal dönemlerinde dahi ihlal edilemeyecek olan Temel Hak ve Özgürlükler vardır. Biz bunlara Çekirdek Alana Dokunma Yasağı deriz. Savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında, kişinin yaşama hakkına, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz. Kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz. Suç ve cezalar geçmişe yürümez. Suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. Ancak bu ilkeler OHAL döneminde yerle bir edilerek, OHAL mağdurları komisyonu kuruldu. Mağdur bir kesim yaratıldı. Dünya kamuoyundaki insan hakları karnemiz giderek kötüleşiyor ve hukuk devleti statüsünden uzaklaşıyoruz.  Kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi ‘İnsan, haklarıyla vardır.’ Atatürk, Milli Eğitim Sistemimizi oluştururken öğrencilere öğretilecek konulara ‘İnsan Haklarına Saygılı’ ibaresini mutlak suretle ekletmiştir.  Anayasamız ve Uluslararası Sözleşmelerle güvence altına alınan İnsan Hakları, sosyal hukuk devletinin vazgeçilmez kuralıdır. Uluslararası arenada, İnsan Hakları İhlallerinin en çok yaşandığı ülke konumunda yer almamak için, devletimizin ve bilhassa iktidarın ırk, din, dil, cinsiyet, mezhep ayrımı yapmadan her türlü olay ve durum karşısında İnsan Haklarını gözetmesi gerekmektedir. Bireysel ve toplumsal haklara saygılı bir devlet yönetimi, İnsan Hakları İhlallerinin minimize edecektir. İnsan haklarını ihlal eden kişilerin sebebiyet verdiği tazminat davaları devlet tarafından rücu edilmediği için, yasalar uygulanmamakta keyfilik artmakta hukuksuzluk adeta ödüllendirilmektedir. Yani suç işleyenin özgürlükleri askıya alanın yanına kar kalmaktadır. Aslında tazminatta rücu temek hak ve özgürlüklerin teminatıdır. AKP, döneminde askıya alındı.”

Tanal, son yıllarda gerçekleşen İnsan Hakları İhlali içeren olayları şöyle örneklendirdi:

-15 Mayıs 2018 tarihi itibariyle cezaevlerinde toplam 246 bin 416 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. AKP iktidara geldiğinde ise bu sayı 59.429 idi. TÜİK’in verilerine göre cezaevlerindeki toplam nüfus Türkiye’nin 13 ilinin nüfuslarından daha fazladır.

-Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra devlet hastanesinde kadro gösterilerek atama bekleyen yüzlerce hekim, güvenlik soruşturmasına takıldı.

-Türkiye Şeker Fabrikası AŞ’ye ait 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesine itiraz amacıyla başlatılan imza kampanyasına katılım 1 milyonu geçti. Ancak Ankara Valiliği, insanların yoğun olarak bulunduğu yerlerde imza masası kurma talebini reddetti.

-15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bir ihbar sonucu gözaltına alınan ve gördüğü işkence nedeniyle yaşamını kaybeden Gökhan Açıkkolu 1buçuk yıl sonra göreve iade edildi.

-3. Hava Limanı İşçilerimiz sadece hakkı olanı istediği için, şantiyedeki yaşam alanlarına baskın yapıldı. Aylarca cezaevinde kaldı.

-Emeklilikte yaşa takılanların emeklilik hakkı ellerinden alındı. EYT, vatandaşın sırtına yüktür dendi. Kazanılmış hak olan erken emeklilik AKP-MHP işbirliğiyle vatandaşın elinden alındı. Bu da bir İnsan Hakkı İhlalidir.

 

 

Yorumlar (0)