Yeni KHK CHP'li Milletvekilleri mi Hedef Alıyor?

Emir, bir yandan cezaevleri inşa edilmesi gündemdeyken bir yandan adli suçlardan hükümlülere aflar uygulanarak Türkiye’deki tüm muhalif kesimlere hapishanelerde yer açıldığını savundu.

SİYASET 07.09.2017, 01:56 07.09.2017, 01:56
Yeni KHK CHP'li Milletvekilleri mi Hedef Alıyor?

Darbe girişimi sonrasında bir yılı aşkın süredir devam eden olağanüstü hal (OHAL) uygulaması kapsamında, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) pas geçilerek KHK’lar yoluyla günlük hayatı etkileyen pek çok yasal düzenleme yapılıyor. Bugüne kadar yayınlanan 26 KHK aracılığıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla hükümet, tek başına pek çok hukuki değişikliğe imza attı. En son yayınlanan 694 sayılı KHK ile milletvekillerine soruşturma açılabilmesi konusunda sadece Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkilendirilmesi de dikkat çekici bir yasal değişiklik oldu.

Bu değişikliğin ardından son günlerde sosyal medyada, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın Erdoğan ile sohbetini gösteren fotoğraf paylaşması üzerine yakında milletvekili tutuklamalarına başlanacağı yorumları yapıldı.

CHP’li Milletvekili Murat Emir de, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a bugün yönelttiği bir soru önergesinde, milletvekillerinin yargılamasında TBMM’nin devre dışı bırakılması ihtimalini sordu. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) 694 sayılı KHK ile yapılan değişikliği anımsatan Emir, CMK’ya “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yetkisi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve bu yerin ağır ceza mahkemesine aittir. Soruşturmayı Cumhuriyet Başsavcısı veya görevlendireceği vekili bizzat yapar. Başsavcı veya vekili, suçun işlendiği yer(in) Cumhuriyet savcısından soruşturmanın kısmen veya tamamen yapılmasını isteyebilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde suçun işlendiği yerin Cumhuriyet savcısı zorunlu olan delilleri toplar ve gerekmesi halinde alınacak kararlar bakımından bulunduğu yerin sulh ceza hakimliğinden talepte bulunur” hükmü eklendiğini hatırlattı. Emir, “Kararnamede, Anayasa’nın yasama dokunulmazlığını düzenleyen 83’üncü maddesi işlevsiz kılındı. 696 sayılı KHK ile eklenen yeni hüküm, Anayasa’nın 83’ncü maddesine açıkça aykırılık taşımaktadır. Anayasamızın 83’üncü maddesinde, ‘Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz’denilmektedir. Ama şimdi yeni düzenlemeyle Meclis kararına ihtiyaç duyulmaksızın milletvekilleri hakkında soruşturma açılması ve yargılama yapılmasının önünün açılmış olabileceğine dönük kaygı içerisindeyiz” ifadelerini kullandı. Emir, TBMM Başkanı Kahraman’a, “Milletvekili dokunulmazlığı fiilen kalkmış mıdır?” sorusunu yöneltti.

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Murat Emir, son günlerde kamuoyu gündemindeki 694 sayılı KHK ile milletvekilleri yargılamasına yönelik düzenleme çerçevesinde CHP’lilerin tutuklanacağı iddiasını değerlendirdi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu Emir, “Bu olasılık (tutuklanma) herkes için geçerli. Bu Saray’ın nasıl düşündüğü ve nereyi tehdit olarak algıladığına göre değişir. Bu sırasında HDP’li milletvekilleri, sırasında CHP’li milletvekilleri ama sırasında MHP’li milletvekilleri olabilir. Hatta AKP’li milletvekilleri de olabilir. Önümüzdeki süreçte AKP’nin siyasal olarak eridiği göz önüne alındığında Meclis aritmetiğinde değişiklikler yapmak veya milletvekillerini yargılanma korkusuyla sindirmek amaçlı bir uygulama olarak değerlendiriyorum. Böylelikle de milletvekili iradesi kontrol altına alınmaktadır” dedi.

Kararname ile CMK’ya aykırı olarak suç nerede işlenirse işlensin milletvekilleri söz konusu olduğunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ve Ankara’daki mahkemelere yetki verildiğini kaydeden Emir, böylece milletvekilleri hakkında sadece Ankara yetkilendirilerek yargı üzerindeki kontrolü kolaylaştırma amacı güdüldüğünü söyledi. Emir, “Milletvekilleri yargılanmasında siyasal boyut ve Saray’ın yargıya müdahaleleri göz önüne alındığında, sadece Ankara’nın yetkilendirilmesi muhtemelen daha kullanışlı görüldü. Yoksa böylesine bir düzenlemeye ihtiyaç yoktur. Bu nedenle yargıyı kontrol etmeye dönük olduğunu düşünüyorum. Hukuken anayasa geçerliliğini korumaktadır. Ancak anayasa her gün AKP eliyle ihlal edildiği için şimdi de 696 sayılı KHK’dan hareketle savcılık fiili durum yaratarak, ‘Burada Meclis kararına ihtiyaç görülmüyor’ diyerek soruşturma, dava açabilecektir. Bu yüzden TBMM Başkanı’ndan açıklama talep ediyorum” diye konuştu.

Ayrıca KHK’larla yaşanan mağduriyetleri de yorumlayan Emir, OHAL İnceleme Komisyonu’na başvuru sürecinin 14 Eylül’de bitmesinin ardından mağduriyetleri giderecek olumlu gelişmeler yaşanmasını beklemiyor. Emir’e göre, Komisyon hali hazırda Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuru yapılmasını geciktirmeyi hedefliyor. Emir, “Komisyon göstermelik maalesef. Yüz bini aşkın başvuru olacağı ve dosya üzerinden inceleme yapılacağı düşünüldüğünde haksızlıkların giderilmesi olanaksız” dedi.

Cezaevlerinde muhaliflere yer mi açılıyor?

Bu arada Emir, cezaevlerindeki tutuklu sayısına da dikkat çekti. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’in dün yaptığı yeni cezaevleri inşa edileceği açıklamasını hatırlatan Emir, “Türkiye cezaevlerinde şu anda 225 bin civarında tutuklu ve hükümlü var. Asıl kaygı verici olan OHAL sürecinde 85 binin üzerinde tutukluluk talebi olması. Bu kişilerden bazıları yargılanıyor bazıları hakkında da yargılama yapılması bekleniyor. Hukukun böylesine çiğnendiği, göstermelik mahkemeler oluşturulduğu, yargıya güvenin dipte olduğu günlerde insanlar, yılları aşan sürede haklarında iddianame hazırlanmasını tutuklu olarak bekliyor. Tutuklama istisnai bir yöntem olması gerekirken hakimler tutuklu yargılamayı cezalandırmaya dönüştürmüş durumda. Hakimler de kendileri tutuklanma, yargılanma korkusu yaşıyor, milletvekilleri üzerindeki korku gibi. Bugüne kadar kararnameyle 4 bin üzerinde hakim görevden alındı” dedi.

Emir, bir yandan cezaevleri inşa edilmesi gündemdeyken bir yandan adli suçlardan hükümlülere aflar uygulanarak Türkiye’deki tüm muhalif kesimlere hapishanelerde yer açıldığını savundu.

Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, dünkü açıklamasında, “50’den fazla cezaevi yapılıyor FETÖ’cüler için. Her biri bin kişilik. Sincan yerleşkesine 5 yeni duruşma salonu yapılıyor. Çok amaçlı salon olacak. Davalar için kullanılacak” demişti.

Yorumlar (0)