Karamollaoğlu, Erdoğan’ın unutulan o sözlerini hatırlattı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nu ziyaret etti. İki lider ziyaret sonrası açıklamalar yaptı. Karamollaoğlu burada yaptığı açıklamada Erdoğan'ın 2000'li yılların başında gençlere  yönelik yaptığı açıklamaları hatırlatarak "Yani bugünkü gençleri itham ederken, o teşvik etmiş onu okumuşlardır gençler mutlaka" ifadelerini kullandı.

SİYASET 04.02.2021, 14:06
Karamollaoğlu, Erdoğan’ın unutulan o sözlerini hatırlattı

İki liderin açıklamaları şu şekilde;

Temel Karamollaoğlu;

Bizim ilk anayasa taslağımız haftaya hazır olur. Görüş telakkisinde bulunuruz ona göre. 

Ben sadece şunu söylemek istiyorum, Sayın Erdoğan'ın 2000'li yılların başında gençlere  yönelik birkaç tane konuşması var; "Direnin, pes etmeyin hangi baskı yapılırsa yapılsın, hakkınızı arayın" diye. Çok şiddetli ifadeler kullanmış. Bence onu tekrar tekrar gündeme getirip kendisinin de geçmişteki söylemlerini dinlemesine ihtiyaç var. Yani bugünkü gençleri itham ederken, o teşvik etmiş onu okumuşlardır gençler mutlaka. 

Biz pandemiyi nasıl yönetiyoruz anlamış değilim. Bu toplantılardan Sayın Erdoğan keyif alıyor. Bir çifte standart var burada.

HDP ile görüşme konusunda biz hiçbir zaman terörü aklayacak bir ifade kullanmayız. Aranan bir terör örgütü liderinin TRT’ye nasıl çıkarıldığını sormayan bir sistemin bu görüşme üzerinde durması bir çifte standarttır. Önce bu soruların cevabını versinler. İşimize geldiği gibi kırmızı bültenle aranan birini çıkarıp konuşturmanın ne anlama geldiğini varın siz düşünün. Allah yardımcımız olsun.

Kemal Kılıçdaroğlu;

Çok güzel bir binaları var. Hayırlı olsuna geldik. Türkiye’nin sorunlarına değindik. Türkiye’nin sorunları var ama bütün sorunlar çözülebilecek sorunlar. Yeter ki düzgün bir politikayı hayata geçirmiş olalım. Ortak çıkarlarımız var, ekonomi gibi, bayrağımız gibi bunlar bizim ortak hedeflerimiz.

Türkiye’nin gerçek gündemi aslında yoksulluk, işsizlik, pahalılık. Bunu tartışmalıyız. Siyasette çok ciddi bir kutuplaşma var. Neredeyse bir kavgaya dönüşecek durumda. Zihniyet dönüşümünü bizim sağlamamız lazım.

"YENİ ANAYASAYA UYULACAĞINI NEREDEN BİLECEĞİZ?"

Bir anayasa tartışmasını Sayın Erdoğan başlattı. Var olan anayasada sayın Cumhurbaşkanının tarafsızlığı esas, namusu şerefi üzerine buna yemin edildi mi, edildi. Buna uyuluyor mu? Hayır. Yeni anayasaya uyacağını nereden bileceğiz? 

AYM’nin kararlarına uyulmuyor. Siz bu insana nasıl güveneceksiniz? Biz yeni bir anayasa inanıyoruz; bunun için güçlendirilmiş parlamenter sistem diyoruz. Hakkımı arayacağım bir makam olmalı. Bunları tek kişiye indirgerseniz ve o kişi beni hedef alırsa ben o zaman hakkımı arayamam.

Var olana uyacaksınız bunu daha iyi hale getirirsiniz. Zihniyet düşünce, yasalara saygılı olmamız lazım. Türkiye’nin evlatlar bizim evlatlarımız. Kimliği, babasının düşüncesi ne olursa olsun. İyi bir eğitim görmelerini isteriz. Boğaziçi’ne yapılan atama yanlış bir atamadır. Öğrenciler istemiyor, çalışanlar istemiyor. Kendine bir yardımcı dahi bulamadı. Usulünce istifa etmelisiniz.

BOĞAZİÇİ TEPKİSİ

Bir köye muhtar atıyorsunuz, köylü kabul etmiyor, aza kabul etmiyor. Neden kabul etmiyor? Bu atanan kişi bizim üniversite standartlarımıza göre profesör olamaz, siz bu kişiyi muhtar atıyorsunuz. Öğrenciler ne yaptı cam çerçeve mi kırdılar? Gösteri yaptılar herkesin hakkı. Haklarını arıyorlar. Sadece öğrenciler mi akademisyenler de savunuyor. İstemiyoruz diyor. Kardeşim sen de ayrıl oradan ya. “Ayrılmam” orada oturunca itibarın mı artacak. Çocuklarına yarın nasıl yanıt vereceksin? Suç… Terörist diyor ne yaptı? Eline silah alıp birini mi öldürdü. Nasıl bir insanı terörist ilan edersin?

Bu çocuklar ülkemizin yetiştirdiği değerli evlatlarımız. Gençler bizden daha iyi düşünür, dünyayı daha iyi okuyor. Siz gençleri düşmanlaştırıyorsunuz doğru değil.

Berberoğlu hakkında, AYM’nin kararının uygulanmaması mümkün değil. O kararı iade eden de Meclis Başkanı değil. Basına yanlış yansıdı. Arkadaşlarımız görüştü. Erdoğan’ın kapalı mekanlarda toplantı yapması… Liyakat meselesi. Sayın Sağlık Bakanı da bir doktor. Önlem alınmıyor. Bu kalabalığı Sayın Erdoğan’ın kutlaması da trajikomik bir olay.

CHP’nin kurucu kadrosu, bugünkü kadrosu bellidir. Kimse CHP’nin bu değerlerinden vazgeçtiğini söyleyemez. Bir konunun daha altını çizmek isterim. HDP’li bir kişi TBMM’yi yönetirken kimse rahatsız olmuyorlar da HDP’li biri bizi ziyarete geldiğinde mi rahatsızlık duyuyorlar? Çifte standarda demokraside yer yoktur.

Tank Palet’e ne yaparsa yapsın ben haklıyım. Katar ordusuna peşkeş çekti mi çekti. Bedava verdi. Yargıçları beni tazminata mahkum edebilir hiç önemli değil. Ben her türlü mücadeleyi vereceğim, tarih beni haklı çıkaracak onları mahkum edecek. Rektörün bilmesi gereken bir şey var. Rektörlüğü bilmiyor. Atamayla gelen bir devlet memuru olarak görüyor kendini. Akademik dünyadan haber yok. Bu insanın Boğaziçi’nin yönetmesi mümkün değildir. Kanunu bilmiyor. Allah akıl fikir versin. Akıllı bir adamsa görevi bırakır. Hırslı değilse, çoluk çocuğuna hesap verebilmek için ayrılır.

Boğaziçi eylemlerinde Kabe fotoğrafının yere serilmesi bir provokasyondur. Onun oraya getirilmesi yere serilip fotoğrafının servis edilmesi bir provokasyondur. O kişinin bulunması lazım. Haklı gösterileri itibarsızlaştırmak için tavsiye üzerine yapılmış planlı bir hamledir. O kişinin kesinlikle bulunması lazım.

Yorumlar (0)