CHP'Lİ EREN ERDEM, AKP'NİN ÇÖKÜŞ PATENTİNİ GÖSTERDİ!

CHP İstanbul Milletvekili ve Dışişleri Komisyonu Üyesi Eren Erdem, dün TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada AKP’nin ‘Esad çarkını’ anlattı.

SİYASET 22.12.2016, 10:54 22.12.2016, 10:54
CHP'Lİ EREN ERDEM, AKP'NİN ÇÖKÜŞ PATENTİNİ GÖSTERDİ!

“MADEM BU AŞAMAYA GELECEKTİK, BU KADAR İNSANIN ÖLMESİ GEREKİR MİYDİ?”

 

TBMM kürsüsünde Moskova Deklarasyonu'nun metnini gösteren CHP’li Erdem şu sözleri söyledi:

 

“Bir kere, şunu söyleyeyim: Ben, ba​şka bir ülkenin iç işlerine karışmamız noktasında son derece elbette rahatsız olan ve bölgede barış olmasını isteyen bir milletvekili olarak başka bir hususa dikkat çekmek için bu deklarasyonu okuyacağım. İlk maddede ‘İran, Rusya ve Türkiye, çok sayıda etnik yapı barındıran, çok dinli, mezhepçi olmayan, demokratik ve seküler bir devlet olarak Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne saygılarını bir kez daha ifade ederler.’ ifadesi geçiyor. Madem böyle bir deklarasyona imza atacaktık, madem böyle bir deklarasyonun parçası olacaktık, milyonlarca insanın kaderini bu hâle getiren bir tutum içerisine bunca yıldır niye girdik, neden girdik, ne hakkımız var? Türkiye'de 3 milyon mülteci, bölge kan gölüne dönmüş. Madem bu hususta bu aşamaya gelinecekti, bu kadar ciddi bir aşama kat edilecekti, bu kadar insanın ölmesi gerekir miydi?”

 

TEK ADAM REJİMİYLE YÖNETİLEN KATAR’DA DEMOKRASİ YOK AMA DOLAR VAR!

 

Katar Emiri’nin Trabzon’da açılışı yapılan stadyuma asıldığını hatırlatan CHP’li Erdem, “Biz ‘Suriye'ye demokrasi götüreceğiz.’ dedik, ‘Bölgede demokrasi yok.’ dedik, ‘Tek adam rejimi var.’ dedik, ‘Diktatörlük var.’ dedik, getirdik baş faşist diktatör Katar Emirinin resmini stadyum açılışlarımızla astık. Katar'da demokrasi mi var? Demokrasi yok ama dolar var. Yani bu mudur bizim tavrımızı belirleyecek olan şey? Yani demokrasi yok diye bölgedeki ülkeleri eleştiriyoruz. Katar'da demokrasi yok ama zannediyorum doların varlığı etkili oluyor.” dedi.

 

EL NUSRA’NIN HAMİSİ ROLÜNDEYKEN ŞİMDİ BUNA KARŞI MÜCADELEYİ SAVUNUYORSUNUZ!

 

“Moskova Deklarasyonu'nun son maddesinde ‘İran, Rusya ve Türkiye, IŞİD ve El Nusra'ya karşı birleşik mücadele ve silahlı muhalif grupları onlardan ayırma kararlılıklarını tekrar ederler.’ deniyor. Problem var mı? Yok. Terör örgütü müdür bunlar? Terör örgütüdür. Peki, bundan kısa bir süre önce, 18 Ekimde Sayın Cumhurbaşkanımız ne dedi? ‘Putin beni aradı. Efendim, Halep'ten El Nusra'nın çekilmesiyle alakalı bir talepte bulundu. Çocuklara haber verdim.’ Bunu nereye koyacağız? Daha vahim olan şey, 21 Haziran 2016’da bir toplantıda, "Neden El Nusra'ya terör örgütü diyorsunuz?" ifadesi çok açıkça kullanıldı. Şimdi, madem biz dün ortaya çıkan Moskova Deklarasyonu'yla bu yapılarla mücadele edilmesi kararlılığını ortaya koyacaktık, neden bu kadar insanın ölümüne sebep olduk? El Nusra desteğini sadece ben söylemiyorum. Hükûmetinizin desteklediği bir dergi, mizah dergisinde, her ne kadar mizah yapmayı da başaramasa da, El Nusra sembollerini ve bayraklarını takan kişilere övgüler düzen, onları öven ifadeler barındırılıyor. Aynı zamanda, Moskova Deklarasyonu'nun ilk maddesinde bugünkü Suriye rejiminin bağımsızlık ve egemenliğini tanıdığımızı ifade eden o cümle de önemli. Madem Suriye'deki mevcut Esad rejiminin bağımsızlığını koruyoruz dün itibarıyla, neden bugüne kadar milyonlarca insanın ölmesine sebep olan Diktatör, faşist Esed, bilmem ne Esed’  gibi ifadeler kullandık? İşte gelinen nokta ortada.”

 

ERDEM: GELİNEN NOKTA AKP’NİN DIŞ POLİTİKASINDAKİ ÇÖKÜŞÜN PATENTİDİR!

 

Sınai Mülkiyet Kanunu hakkında söz aldığını hatırlatan CHP’li Erdem, “Şu an patentle ilgili konuşuyoruz, Sınai Mülkiyet Kanunu’yla patente ilişkin bir hususu tartışıyoruz. İşte tam da dış politikada geldiğimiz nokta, AKP'nin dış politikasının çöküşünün patentini bizim önümüze koyuyor. Geldiğimiz nokta vahimdir, geldiğimiz nokta faciadır, söylenen sözler sıkıntılıdır ve derhâl bu konuda kamuoyu bilgilendirilmelidir. Niye bugüne kadar böyle davranıldı ve geldiğimiz noktada bu insanların vebal ve sorumluluğunu kim üstlenecek, olup bitenlerin sorumluluğunu kim alacak, bunları açıklamanız gerekiyor.” dedi.

Yorumlar (0)