CHP'li Şahbaz Tıp Bayramını kutlarken sağlık çalışanlarının sorunlarını tek tek anlattı

CHP Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz 14 Mart Tıp Bayramı münasebetiyle bir basın açıklaması yaptı.

SAĞLIK 14.03.2024, 11:03 14.03.2024, 11:11
CHP'li Şahbaz Tıp Bayramını kutlarken sağlık çalışanlarının sorunlarını tek tek anlattı

İşte CHP Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz'ın o açıklaması:

Bugün, hekimliğin onurunu ve mücadelesini simgeleyen, 105 yıldır kutlanan anlamlı bir gün, 14 Mart Tıp Bayramı. Ancak bu bayram, bugün artık kutlama değil, halkımızın sağlık hakkı ve hekimlerimizin, sağlık emekçilerimizin, özlük hakları için sorunlara dikkat çekme ve çözüm arama günüdür.

Halkımızın sağlık hakkını görmezden gelerek sağlığı hızla ticarileştiren tüccar devlet anlayışı ile karşı karşıyayız. Neoliberal sağlık politikaları ile , sağlıkta dönüşüm adı altında koruyucu sağlık hizmetleri yok sayılarak sağlıkta ticarileşme ve özelleştirmelerin önü açılmıştır. Aile hekimliği sistemi ile koruyucu sağlık hizmetleri ve 1. basamak sağlık hizmetleri aile hekimlerine emanet edilerek piyasa koşullarına terk edilmiştir. KÖİ adı altında kamu kaynaklarından dev bütçelerle yapım ve işletme garantisi verilerek şirketlere yaptırılan hasta garantili Şehir Hastaneleri ile tedavi hizmetlerinin özelleştirilmesi söz konusudur. Sayın Sağlık Bakanı görevinin halkın sağlığını korumak olduğunu unutmuş, hastalanarak tedavi hizmeti için başvurmuş vatandaşlarımızın oranının yüksekliği ile övünmektedir. Vatandaşlarımız beş dakikalık muayene için aylarca randevu beklerken sağlığını kaybetmektedir.

Yanlış ilaç fiyatlandırma politikaları nedeniyle, yaşamsal önemdeki pek çok ilaç piyasada bulunamamaktadır. İlaçta katkı payı ve her gün SUT kapsamı dışına çıkartılan ilaçlara ödeme yapmak zorunda kalan vatandaşlarımız ilaca ulaşamamaktadır.

Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 sayılı KHK’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla yasalaşan son mevzuat ilaçların ruhsatlandırılmasında halk sağlığını tehdit eden maddeler içermektedir. Bu yasa ile hekimler ve sağlık emekçileri güvencesiz çalışmaya, hukuksuz bir şekilde cezalandırılmaya ve köleleştirilmeye zorlanmakta, Akademik özerklik yok sayılmaktadır. Anayasaya aykırı hükümler içeren bu kanun maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvuru hazırlıklarımız devam etmektedir.

Sağlık sistemindeki aksaklıklar, kışkırtılmış sağlık talebi, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin itibarsızlaştırılması, sağlık emekçilerini hedef haline getirmektedir. Sağlıkta şiddet olağanlaşmış, toplumdaki şiddet dalgası arttıkça ölümlerle birlikte dayanılmaz boyutlara yükselmiştir. Sağlıkta şiddet, beş dakikada bir hasta muayene etme zorunluluğu, yoğun hasta yükü, malpraktis davaları, güvencesiz çalışma, yetersiz kadrolarla artan iş yükü ve nöbetler, işyerlerinde karşılaşılan mobbing hekimleri ve sağlık emekçilerimizi canından bezdirmektedir.

Sağlıkta şiddetle etkin mücadele ve hekimlerin ve sağlık emekçilerimizin özlük hakları için mecliste yaptığımız itirazlar, kanun teklifleri ve araştırma önergeleri reddedilerek sorunların çözümü için yasal düzenlemelerin önü kapatılmaktadır. Muhalefeti ve meslek örgütlerini yok sayan iktidar çözümün değil, sorunun bir parçası olamaya devam etmektedir.

Sağlıkta şiddete etkin çözüm yasası ve güvenli çalışma ortamları isteyen sağlık emekçilerimiz sonuna kadar haklıdır. Meslek ve emek örgütlerinin talepleri doğrultusunda çalışma koşulları ve özlük hakları düzenlenmeli ve çalışma ortamları güvenli hale getirilmelidir.

Muayene süreleri bilimsel ve nitelikli sağlık hizmeti gözetilerek düzenlenmelidir. Acil servislerin işleyişi gözden geçirilerek acilde poliklinik hizmeti verilmemelidir.

Bir halk sağlığı sorunu boyutuna gelmiş yoksulluk sağlık emekçilerimizi de etkisine almıştır. Yoksulluk sınırı altında çalışan sağlık emekçilerimiz için hayatını idame ettirmek gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Hekimler ve sağlık emekçilerimiz iş güvencesi altında kadrolu çalışmalı, tek kalemde emekliliğe yansıyacak bir temel maaş sistemi uygulanmalıdır. Emeklilikte yoksulluk sınırı üzerinde bir maaş ile sosyal güvenlik kurumları arasındaki uçurumlar kaldırılmalıdır.

Tıp fakültesi ve uzmanlık eğitimi kontenjanları, eğitim kalitesini gözeterek azaltılmalı, atamalar liyakate dayalı olmalıdır.

Koruyucu ve 1. Basamak Sağlık hizmeti güçlendirilmeli, kamusal olarak bölge tabanlı sunulmalı, bu alanda hekimlerimiz ve sağlık emekçilerimiz kadrolu ve iş güvenceli olarak çalışmalıdır.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak sağlığı bir ticari meta değil evrensel bir hak olarak tanımlıyor ve sağlık hizmetinin devletin en önemli görevlerinden birisi olduğunu hatırlatıyoruz. Partimizin iktidarında kamusal bir hizmet olarak, tüm vatandaşlarımızın hakkı olan ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli sağlık hizmeti sunacağımızın, hekimlerimizin ve sağlık emekçilerimizin sorunlarını (meslek örgütlerinin önerileri doğrultusunda) çözeceğimizin sözünü veriyoruz.

Hekimlik ve sağlık hizmetinin sıradan bir meslek değil, eğitim hayatı ile başlayan ve ömür boyu süren bir fedakarlık ve adanmışlık olduğu bilinciyle hekimlerimize ve sağlık emekçilerimize teşekkür ediyor, 14 Mart Tıp Bayramını kutluyoruz.

Yorumlar (0)