02.10.2018, 07:03

Ne yapmalı ve nereden başlamalı?

Herkes içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntıyı, dövizi, bankaları, finansal konuları konuşuyor ama kimse bu sıkıntının asıl sebebi olan ithalata dayalı ekonominin kendi kaynaklarımıza dayalı yerli ve milli ekonomiye nasıl dönüştürülebileceği hakkında fikir belirtmiyor, çıkış yolu göstermiyor. Finansal tedbirlerle, faizleri artırarak ya da piyasaya döviz sürerek sıkıntıyı biraz ötelersiniz ama soruna kalıcı çözüm bulamazsınız. Sayın Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığına göre ekonomik konularda Amerikan McKinsey firmasından danışmanlık/denetmenlik hizmeti alacakmışız. Hayırlı olsun. Umarım McKinsey firması, bu makalede bonus veren siteler anlatacaklarımızı da anlatır ve doğru yol gösterir çünkü sadece Bakanlıklarda yapılacak tasarruflarla bu sıkıntıları atlatmamız mümkün görünmüyor. İthalatımızı azaltacak daha köklü önlemler alınması mutlaka gereklidir.     

Asıl yapılması gereken, sorunu finansal araçlarla ertelerken,  kalıcı çözüm için gereken adımları atmaktan geçmektedir. Ne yapılmalı? Nereden başlanmalı? Nasıl ilerlemeli?

Her şeyden önce, böyle sıkıntı dönemlerinde ilk yapılması gereken şey herkesin karnını doyurabilmesi, aç kalmamasıdır. Öyleyse tarım ve hayvancılık ile başlamalıyız. Bunun iki sebebi var:

İlki şu anda bile yaklaşık yüzde 10 resmi işsiz nüfusumuz var. Bunlara, kapanmakta olan veya kapanacak şirketler nedeniyle yeni işsizlerin eklenmesi de kuvvetle olasıdır. El birliğiyle işsiz insanlarımızın aç kalmaması için gerekli toplumsal önlemleri almalıyız. Kimseyi anaya babaya, konu komşuya muhtaç etmemeliyiz. Herkes, akrabalardan yardım isteyemeyebilir. Yardıma gereksinim duyan insanlarımıza gerekli yardımı örgütlenerek toplumsal bir mekanizma ile yasal yollardan yapmalıyız. İflas eden firma ya da esnaf bunu gurur meselesi yapmamalıdır. Bu onların suçu değil, bu sürekli borçlanmaya dayalı,  acımasız finans sisteminin doğal bir sonucudur. Kimse evine ekmek götüremediği için intihar etmemelidir. Bir tek insanımız bile zarar görmemelidir. Bunu sağlamak toplum olarak hepimizin asli görevlerinden biridir.  

İkincisi ise, tarım ve hayvancılık bize şu anda en gerekli ürünlerden et, süt, yün, gübre, hayvan yemi ve biyodizel, biyoetanol, biyogaz ve işsizlerimize iş sağlayacaktır. Kentlerden kırsala dönmek zorundayız çünkü çözüm, son yıllarda rant için birbiri ardına dikilmiş betonlar arasında değil,  yüzbinlerce kilometrekaresi bomboş duran kırsaldadır, köydedir, milletin efendisi köylümüzdedir.

Boş olan her metrekareyi ve gübreye dönüştürebileceğimiz her türlü organik atığı değerlendirmeliyiz. Unutmayalım bizi kurtaracak dinamo tarım ve tarım ürünleri, köylülüktür!  

Kimyasal gübre üretimi yerli ve milli değildir çünkü kimyasal gübre üretmek için yurtdışından yüksek miktarda doğal gaz ve amonyak ithal etmek zorundayız. (Bakınız “Yakmaya odaklı Yaşam Tarzımız – Nereye kadar? ” adlı makalem). İçinde bulunduğumuz zorluktan çıkmak için hammaddesi bize ait olmayan hiçbir kaynağı kullanmamalıyız ya da kullanımını asgariye indirmeliyiz. Yerli hammadde üretim seferberliği başlatmalıyız. Tarımsal hammadde üretimi ise bu seferberliğin başında geliyor çünkü tarım yoktan var etmektir.

Ama nasıl bir tarım?

Tabii ki kimyasal tarım değil. Ülkemiz topraklarında yıllarca kimyasal tarım yapıldı ve bu yüzden organik madde içeriği ülke genelinde yok denecek kadar az. Bu yüzden kentlerdeki mutfak atıklarımızı mutlaka komposta çevirmeliyiz. Bunu yapmak için milyonlarca dolara anahtar teslim yurtdışından tesisler almaya gerek yoktur. Hatta pek çok durumda, atıkların uzaklara taşınmadan küçük miktarlarda yerel olarak kompostlaştırılması çok daha iyidir.  Her türlü organik madde kolayca kompostlaştırılabilir. Kompost yapım süresini kısaltmanın ve komposta faydalı mikroorganizma ilave etmenin de yolları vardır. Ülke genelinde kompost yapım seferberliği başlatmalıyız. İl ve İlçe Tarım Müdürlükleri, bu konuda uygulamalı eğitimler verebilir. İnternet üzerinden yapım yöntemleri yaygınlaştırılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken şey, gübrenin yakılmaması, fermentasyon yoluyla kompost üretimi yapılmasıdır çünkü yakılan gübrenin enerjisinin büyük bir kısmı kaybedilmiş olur. (Yakma ile yani oksidasyon ile fermentasyonun farkını bilmeyen pek çok çiftçimiz var. (Bakınız “Tarımda Avrupa Lideri Olmak” https://www.gazetekritik.com/yazarlar/dr-kayhan-yalci/tarimda-avrupa-lideri-olmak/124 adlı makalem).

Brezilya’da araçların hemen hemen tamamı şeker kamışından üretilen biyoetanol ile çalışmaktadır. Türkiye’de şeker kamışı fazla yetişmiyor ama patates, ayçiçeği, kolza, soya, mısır, pancar, buğday, arpa ve tüm diğer tarımsal ürünler yetişiyor. (Bu ürünlerin kimyasal madde ve ilaç kullanmadan organik önlemlerle yetiştirilmesi mümkündür!) Pahalı dövizden ötürü tarımsal ürün ithalatını bırakmak zorundayız. Zaten bunu döviz pahalı değilken de bırakmalıydık. Ama o zamanlar kimseye dinletemedik. Artık zorunlu olarak bırakmalıyız. Sadece bırakmakla kalmayıp, işleyeceğimiz atıl duran yeni hazine arazilerimizde bu ürünleri biyoetanol ve biyodizel üretmek için daha fazla miktarlarda yetiştirmeliyiz. Biyoyakıt üretmek için kullanacağımız tarımsal ürünler gıda amaçlı tarımsal ürünlerin fiyatlarını artırmamalıdır.

Bunun üç önemli faydası olacaktır: Birincisi, petrol ithalatımızın yerine geçecek biyoyakıt üreteceğiz. İkincisi, biyoetanol ve biyodizel tesislerinden çıkacak atıklarımız çok değerli hayvan yemidir, hayvancılığımızı destekleyecektir. (Yeni dönemde yurtdışından hayvan almayacağımızı söylememe bilmem gerek var mı?) Hayvanlarımızın üreteceği organik gübre ise, tarımı destekleyecektir. Üçüncüsü ise, hem bu biyoyakıt tesislerinde hem de tarımda istihdam artacaktır.

Sadece yukarda anlattığımız döngü (hazine arazilerinde ekolojik tarım, yerel biyoyakıt üretimi ve biyoyakıt üretiminden gelen yemlerle hayvancılığın geliştirilmesi döngüsü) bile tek başına ülkemiz ekonomisinin yerli ve milli bir raya oturmasına yardımcı olacak, lokomotif görevi görecektir.  Bunu başardığımızda, yurtdışından döviz ödeyerek aldığımız kimyasal gübre ve petrol ihtiyacımızı önemli düzeyde azaltabiliriz.  Bu sadece bir başlangıç olarak düşünülmelidir. Bundan sonra yapılması gerekenler ise aşağıda sıralanmıştır:

-Güneş enerjisinden elektrik üretim panellerinin Türkiye’de üretimi. Ucuza yerli panel üretmek mümkündür. Mutlaka tek kristal yapıda silikon üreteceğiz diye bir zorunluluk yoktur. Diğer panel türlerinin Türkiye’de üretimi araştırılmalıdır. Tek kristal silikon üretimi için araştırmalar yapılmalı ancak amorf silikon yapıya sahip güneş panelleri de pekala elektrik üretebilmektedir ve amorf yapıdaki silikon panellerin üretimi nispeten ucuz ve kolaydır. Bu üretim tesislerini de daha ucuza kurabiliriz. Hatta, İspanya’nın kurduğu ayna sistemleriyle güneşten enerji üretimi dahi teknolojik olarak ülkemize kazandırılmalıdır. Bu amaçla derhal araştırma projelerine başlanmalıdır. Tüm panel tipleri araştırılmalı, sadece güneşten elektrik üretimine odaklanmış ulusal bir araştırma geliştirme ekibi kurulmalıdır. Çok az miktarda paralar ödeyerek bize panel üretiminde zaman kazandıracak son derece önemli bilgileri satın almak mümkündür.  

-Yerli savunma sanayi – Aselsan büyük bir başarıdır. Kendi savaş uçaklarımızı kendimiz yapmalıyız. Tek yapamadığımız şey motordur. Motor üretimi için derhal çalışmalara başlanmalıdır. Her şey yerli imkanlarla, yerli kaynaklar kullanılarak üretilmelidir.

-Yerli otomobil – Artık petrol ile çalışan yerli otomobil için geç kalınmıştır. Elektrikli veya güneş enerjili yerli otomobil mutlaka üretilmelidir. Ülkemizde bunu başaracak usta, mühendisler, ekipler vardır.  Yeter ki bu insanlara imkan tanınsın.

Benim kendi araştırma ve yaşadığım deneyimlerden özetlediğim bu yazıya ek olarak eminim diğer pek çok alanda uzman mühendis arkadaşlarımız tarafından pek çok alanda neler yapılması gerektiği hakkında söyleyecekleri pek çok şey olacaktır. Önemli olan bunların konuşulması ve ivedilikle uygulamaya konmasıdır. Kaybedecek vaktimiz yoktur. Her şeyden önemlisi ise, her türlü yerli ve milli girişimin önünün açılmasıdır. Bugün en basit şekilde sıvı gübre üreten bir tesis kurmaya karar verseniz ve elinizde geliştirdiğiniz güzel bir formül olsa,  kendi üretim tesisinizi kurabilmeniz için İl Çevre Müdürlüğü, İl Tarım Müdürlüğü, ilgili Belediyeler ve ilgili Bakanlıklara sayısız ziyaret yapmak ve bu kurumların gayrisıhhi işyeri ruhsatı için istediği en az 26 çeşit belgeyi temin etmek zorundasınız. (Bu belgeleri yazının sonuna ekledim (*) ). Ayrıca, işiniz bu belgelerin teminiyle de bitmiyor. Pek çok harç ve masraf da söz konusudur. Yani güçlü bir sermayeniz yoksa, kesinlikle böyle bir tesisi kuramazsınız. KOBİ hiğbe veya kredilerinden faydalanmak isteseniz, en az bir yıllık kurulmuş bir şirket olmak zorundasınız. Anlatmak istediğim şey, lütfen girişimci insanların önünü açınız. Bürokrasi ile bu insanlara vakit ve para kaybettirmeyiniz. Bu da özellikle, yeni girişimlere ve girişimcilere ihtiyacımız olduğu şu dönemde son derece önemli bir konudur.  

Bu yazı yerli ve milli bir görüş olup, sadece mevcut yönetime içine girilmiş olan ekonomik sıkıntıdan çıkış yolunu göstermek amaçlıdır ve özettir. Bu yazıda bahsedilen her konunun pek çok ayrıntısı yazar tarafından teknik açıdan düşünülmüş ve tarımsal konular başta olmak üzere bazı konularda uygulamaları da yaşama geçirilmiş ve son derece olumlu sonuçları gözlemlenmiştir; hala gözlenmeye devam etmektedir.  

Bu yazımın, içinde bulunduğumuz şu zor dönemde, ülkemizi yöneten yetkililere yol göstermesini, yardımcı olmasını diliyorum.  

Saygılarımla

Dr Kayhan Yalçı

 

* Gayrisıhhi işyeri ruhsatı almak için müracaat evrakları:

1- Plastik Telli Dosya

2- Numarataj Belgesi (Belediye Numarataj Servisinden çıkarılacak)

Numarataj Belgesi için Gerekli Belgeler: Tapu Fotokopisi, Kira kontratı, Ferdi İskan Belgesi, Şirket ise İmza Sirküleri ve Kaşesi

3- Vergi Levhası (Numaratajdan alınacak Adres ile aynı olacak!)

4- Ticaret / Esnaf Odası Mesleki Faaliyet Belgesi + Sicil Tasdiknamesi (Numaratajdan alınacak Adres ile aynı olacak!)

5- Tapu fotokopisi

6- Yapı Kullanım İzin Belgesi (Ferdi İskan)

7- İşyeri kira ise, kira kontratı (Sözleşme Süresi güncel olacak)

8- Mülk Sahibi ve Başvuru Sahibinin Emlak Vergi Borcu Yoktur Belgesi, Belediye Gelir Servisinden çıkarılacak! (Yorum: Girişimci bir yeri kiralamış. Mal sahibini bulup ondan emlak vergi borcu olmadığına dair yazı alacak! Mal sahibinin vergi borcu varsa kiralayanın suçu nedir de bir belge imzalasın diye mal sahibinin peşinden koşturuyorsunuz? Zaten işyeri açacak insanın koşuşturmaca canına tak etmiş!)

9- İlan reklam levhası (Belediye Gelir Servisinden çıkarılacak)

10 – 2 adet fotoğraf

11- Yetkili kimlik fotokopisi

12- Yetkili ikmetgah belgesi  (Belediye sınırlarında ikamet etmeyenler için)

13- Yetkili SGK numarasını içeren belge

14- Evrak takip edenler için noterden vekaletname

15- Ortak kullanım alanı kullanımlarında ve baca gerektiren işyerlerinde binalardaki kat maliklerinin yüzde yüzünün noter onaylı muvaffakatnamesi (Sitelerde ise karar defterinin ilgili sayfasının noter onaylı fotokopisi)

16- Ortak Sağlık güvenlik Birimi (OSGB) ile yapılmış iş güvenliği uzmanlığı sözleşmesi

17- 10 kişiden fazla çalışanlar için mühendislik sözleşmesi

18- Yerleşim Planı ve İş Akım şeması

19- Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden Çevre İzni yazısı ve ÇED raporu ya da ÇED’e gerek olmadığına dair rapor.

20- Emisyon raporu

21- İmalat işyerleri için bağlı olunan odadan alınacak kapasite raporu

22- Hijyen Belgesi (Halk Eğitim Merkezlerinden alınacak.)

23- Esnaf odasına üye olanlar için Ustalık Belgesi (veya Ustalık Belgesi olan çalışanla Noterden İş Sözleşmesi)

24- ASAT Ruhsat Görüş Yazısı (Ruhsatlandırma Şube Müdürlüğünden alınacak)

25- Başvuru Beyan Formu (Evrakların tamamlanmasına müteakip Zabıta Ruhsat Biriminde doldurulacaktır)

26- İtfaiye Raporu (Ruhsat Keşfinden sonra Belediyeden alınacak yazı ile İtfaiyeye götürülecek)

 

26 Belgenin hepsini okudunuzsa çok teşekkür ederim. Eğer Türkiye’de bir üretim yeri açmak isterseniz, işte bu zorlu maratonu koşmanız bu belgeleri eksiksiz temin etmeniz gerekiyor.  Eğer ürününüzü belli bir sezonda çıkarmayı planladıysanız, hiçbir devlet dairesinde takılmadan bu işleri çabucak halletmeniz gerekiyor. Aksi takdirde sezon biter!

Aynı üretim tesisini İngiltere’de kurmak istediğinizde ise, hiçbir belge istenmiyor! Sadece işyeri sağlığı ve güvenlik yönetmeliğine uymanız, eğer gıda üretimi yapıyorsanız gıda hijyen yönetmeliğine uymanız ve bir şirket kurmanız ve bankada bir şirket hesabı açtırmanız yeterli.  Eğer bu yönetmelikleri bilmiyorsanız, devlet size ücretsiz kurs veriyor.    

Yorumlar (0)