İşte Salıcı'nın yaptığı o konuşma:
“Parasını ödediğimiz uçaklar ortada yok”
Sayın Başkan, Değerli milletvekilleri,
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Size tarihten bir anekdotla başlayacağım. Dünya, Birinci Dünya Savaşı’na gitmektedir… Osmanlı Hükümeti, Osmanlı halkının bağışlarıyla toplanan parayla, İngilizlerden 1911 ve 1913 yıllarında iki adet savaş gemisi satın almıştır. 1914 yılında; 700 bin liralık son taksit ödenmiştir ve Rauf Orbay, gemileri teslim almak için Londra’dadır. Ancak bu gemilere Osmanlı sancağının çekileceği gün İngiliz askerleri parasını ödediğimiz gemilere el koyar. Yetmez; Osmanlı’nın satın almayı kararlaştırdığı torpidobotlara da el koyar. Ve bu olay, bizim ulusal hafızamıza kazınır.
Değerli arkadaşlar,
Biz F-35’lerin ortağıydık, parasını ödedik. İsveç’in NATO üyeliğine onay vermemizin ardından F-16’ların da ilk taksitini ödedik. Ama elimizde ne F-35 ne F-16 var. Anlaşmasını yaptığımız ama teslim alamadığımız bu uçaklar size de Birinci Dünya Savaşı dönemini hatırlatmıyor mu?
“Hava üstünlüğü kaybediliyor, çevremiz beşinci nesil uçaklarla çevrili”
Bakın, ülkemiz yıllardır hava üstünlüğü kaybetme riskiyle karşı karşıya… Haritada etrafımıza bir bakalım. 2 adet F-16 Block 70, yani F-16’nın son modeli, geçen ay Bulgaristan’a indi. Romanya, 32 adet F-35A için anlaşma imzaladı. Yunanistan, 20 adet F-35A alacak. İsrail, 75 adet F-35 Adir kullanıyor. Suudi Arabistan, 48 adet F-35A için anlaşma yaptı. Mısır, hava filosunu Fransız Rafale uçaklarıyla çeşitlendiriyor. Akdeniz’den Körfez’e, Ege’den Balkanlar’a kadar çevremiz, bizim hava kuvvetleri envanterimizde olmayan dört buçuk ve beşinci nesil uçaklarla kuşatılmış durumda.
“İkinci el uçaklar Türkiye’ye reva görülüyor”
Hava Kuvvetlerimizin envanterine 13 yıldır muharip uçak girmedi. Parasını ödediğimiz F-35’leri alamıyoruz. Alamayınca başka iki uçağa yöneliyoruz. Sonra diyoruz ki, “İkinci el olsa da olur.” Şimdi AK Partili arkadaşlara sormak lazım: Alım gücünüz varken ikinci el arabaya biner misiniz? Kendiniz binmezken, ülkemize ikinci el muharip uçağı neden layık görüyorsunuz?
“S-400 alımıyla 11 yıllık bir boşluk yaratıldı”
S-400’leri ne zaman aldınız? 2019’da. Hava üstünlüğünü ne zaman sağlamayı planlıyorsunuz? 2030’da. Yani arada 11 yıl var. Basında bir haftadır konuşulan S-400’lerin iadesi iddialarına da değinen Salıcı, “Madem iade edecektiniz, neden satın aldınız?” diye sordu.
“Üçüncü Dünya Savaşı riski varken uçaksızız”
Bir buçuk yıldır yetkililer üçüncü dünya savaşı riskinden söz ediyor. Bölgemiz ateş çemberi değil mi? Biz İsviçre’ye mi komşuyuz da bu kadar rahat davranıyorsunuz?
“En iyi ikinci ele sahip olmak hiçbir şey kazandırmaz”
Eurofighter Typhoon’un beşinci nesil sorunlara dördüncü nesil bir çözüm olduğunu söyleyen Salıcı, Amerikalı Hava Kuvvetleri Komutanı George Churchill Kenney’in şu sözünü hatırlattı:
“Hava gücü poker gibidir, en iyi ikinci ele sahip olmak hiçbir anlam ifade etmez.”
Türkiye’nin sorununun tam da bu olduğunu vurguladı.
“Doğu Akdeniz’de Türkiye masanın dışına itiliyor”
Salıcı, Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere de dikkat çekti. Güney Kıbrıs, İsrail ve Yunanistan arasındaki enerji ve güvenlik iş birliklerinin Türkiye’yi dışladığını söyledi. Lübnan ile Güney Kıbrıs arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasının 18 yıl sonra onaylanmasına dikkat çekerek,
“Türkiye bunu neden engelleyemedi?” sorusunu yöneltti.
“Suriye ile deniz yetki alanı anlaşması neden yapılmıyor?”
Salıcı, Türkiye’nin Suriye ile karşılıklı deniz yetki alanları anlaşması yapmamasını da eleştirdi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a Meclis’te açıklama yapma çağrısında bulundu.
“Türkiye Doğu Akdeniz’de ya masanın kurucusu olur ya da başkalarının kurduğu masaya uzaktan bakar” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
