KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ '24 HAZİRAN'
Evet Türkiye erken seçime gidiyoruz.Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimini iki ay gibi dar bir zaman dilimine sıkıştırdılar.Ben bu seçime esasen ''Erken Seçim'' değil,''Baskın Seçim'' diyebilirim.24 Haziran da yapılacak olan bu seçimin bu kadar erkene alınmasının bir çok sebebi var.Başta ekonomik ve siyasal sıkıntılar olmak üzere.Ancak en önemli sebep ''KORKU''. Ülkemizde yükselişte olan ''Ulusalcı''düşünce,2019 yılına kadar çok daha fazla destekçi toplayacaktı.Seçimi erkene almalarının en başlıca sebebi bu.Önlerine anketler geldi ve şu anda ''Cumhur İttifakı'' kılı kılına ya P üstünde ya da altında.Desteğin azaldığını ve ilerleyen zamanlarda daha da azalacağını ön görerek bu kararı aldılar.
Erken seçimin ayrıntılarına girmeden şu hususu belirtmek zorundayım..Bu seçim sadece bir başkanlık seçimi değildir.Aynı zaman da ''KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ'' olarak gördüğüm bir seçimdir.Sadece başkan veya parlementoyu belirlemeyeceğiz,Cumhuriyet değerleri için,Ulusal değerler için,Laik bir yönetim için,Atatürk'süz 2023 hedefinin gerçekleşmemesi için sandığa gideceğiz.Daha önceki yazılarım da bu konulardan sıklıkla bahsetmiştim.Bu seçim 16 Nisan Referandumunun tamamlayıcısı olacaktır.Parçaların birleştirilmesi ve yapboz'un oluşması ise,2023 yılında gerçekleşecektir.Bu seçimin sonucu Akp ve Erdoğan lehinde sonuçlanırsa,2018-2023 arası bu 5 yıl da,yeni bir rejimin temelleri atılacaktır.
İşte bu kadar kritik ve hayati önem taşıyan bu seçimi,iki kafadar sadece yarım saatlik süreyle ilan ettiler.Ak Parti'nin 16 yıllık bakiyesini,yapılanları,baskıcı otoriter yönetimi herşeyi bir kenara bırakın.Sadece bu kararın böyle bir tarz ile alınması bile Ak Parti'ye oy vermemek için yeterli bir sebeptir.
Ak Parti iktidarının yanlışlarını çok konuştuk,çok yazdık.Artık bunların hiç bir önemi yok.Bugün ki yazım da bu ayrıntılara girersem tek bir makaleye sığdıramam.Artık sözün bittiği yerdeyiz.24 Haziranda aslında biz kurucu değerlere mi dönmek istiyoruz ? yoksa yeni kurucu değerlerin yazılmasına mı izin vereceğiz ? bu meseleyi oylayacağız.Kurucu değerler dediğim mevzu,Gazi Mustafa Kemal değil sakın yanlış anlamayın.Bahsettiğim kurucu değerler bizi Metehan dönemine götürür.Osmanlı döneminde İslami değerler esas alındı ve değişikliğe uğradı.Mustafa Kemal ise tekrardan 621 yıl sonra yeniden,ulus kurucu değerlere döndürdü.Şu anda ise Erdoğan'ın yaptığı ve yapacağı tekrardan bir çıban gibi Türk milletinin Ulus değerlerine pranga vuran o değerlere Türk Milletini tekrardan geri döndürmektir.621 yıllık Osmanlı döneminde hiç mi Ulusalcı padişah olmadı ? Tabii ki oldu.Genç Osman,Fatih,2.Mahmud ve daha bir çok padişah yenilikçi ve Ulusalcıydı.Ancak bunların büyük bölümü yeniçeriler tarafından katledildi.Özellikle 1700-1850 yılları arasında..
Sayın Erdoğan'ın kuracağı yeni rejim din sömürüsü üstüne olacaktır.Zaten kendisi geçmişten Türklük ile ilgili ''Türçülük Irkçılıktır'' ifadesini ve ''Biz her türlü milletçiliği ayaklarımızın altına alacağız''ifadesini kullanmasının başka ne sebebi olabilir ?.16 yıldır Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet değerleri ile uğraşmasının,Atatürk heyklerinin parçalanmasının, ''İki ayyaş'' sözünün,Atatürk resimlerini okullardan kaldırmasının,belediyelerine Şeyh Said'in pankartlarını astırmasının,Atatürk'ün annesine ve şahsına yıllarca küfürler eden güruha ağzını açıp tek bir söz bile söylememesinin altında başka ne olabilir ?.Bütün bu soruların cevabı bellide, Bahçeli'nin böyle bir liderin peşinden niye gittiğinin sorusunun cevabı belirsiz.Mhp artık Ulus çizgide değil,muhafazakar çizgidedir.
Türk Milleti bir çok lider yetiştirdi.Ama hepsi Ulus değerlere her zaman bağlı kaldılar.Mustafa Kemal ise,Ulusalcı düşüncenin yetiştirdiği en sonuncusu ve en iyilerinden biriydi.Muhafazakar,dindarlar ise,Erdoğan ile övünüyorlar.Aslında 24 Haziran da Ulusalcı kesimin lideri Mustafa Kemal ile,Muhafazakar kesimin lideri Erdoğan karşı karşıya gelecektir.Ben de şahsım adına,16 yıldır Mustafa Kemal Paşa'ya yapılanlar hesabiyle,yaşadıklarımızı düşünmek suretiyle, oyumu o doğrultuda gümbür gümbür kullanacağım..Bu Ulusalcılar ve Muhafazakarlar arasında bir sandık savaşıdır.Savaşın galibini 24 Haziran gecesi her birlikte göreceğiz..
16 Nisan referandumunda Ysk darbesi ile zar zor, başkanlık sistemine geçiş yapılmış ve partili Cumhurbaşkanı diye nitelendirdiğimiz,başkan olacak kişiye çok geniş yetkiler tanınmıştı.Bu yetkiler kurtuluş mücadelesinde Yunanlılar, Polatlıya geldiği zaman,binbir gürültü ve münakaşa ile Mustafa Kemal Paşa'ya verilmişti. Olağan üstü yetkiler, olağanüstü zamanlarda ve Olağanüstü liderlere verilir ve o liderde Erdoğan değildir. 25 Haziran günü bu yetkileri eline geçirmiş bir Erdoğan ve Türkiye'yi düşünmek dahi istemiyorum.
Bu zamana kadar yazmış olduğum yazılarda sayın Akşener ve sayın Kılıçdaroğlunu da eleştirdim.Ancak bu eleştilerim hep ayrıntılar oldu.Ayrıntıları eleştirmek başkadır,ancak top yekün baştan aşağı karşı olmak başkadır.Ben Akp hükümetine ve sayın Cumhurbaşkanına top yekün karşıyım.Kılıçdaroğlu ve Akşener ise sadece ayrıntılarda hatalar yapmıştır.Her parti kendine göre bir strateji oluşturacak.Ulus düşüncenin temsili, Chp,İyi Parti ve Saadet Partisi atacağı adımlarda öncelikli husus olarak hep birlikte hareket etmeliler..
Saadet Partisi, Erbakan'ın ideolojisini ve Milli görüş felsefesini çok iyi bir şekilde temsil etmektedir.Milli görüşte Ulusalcı görüşün sağ kanadını temsil eder.Bu konularla ilgili çok yazı yazmıştım daha önce.Yapılacak iş ilk turda ,Chp,İyi Parti ve Saadet Partisi'nin ayrı başkanlık adayı çıkarmalarıdır.Hdp'de zaten ayrı bir aday çıkartacaktır.Olası bir ikinci tur'a kalma ihtimalinde,ki bana göre kesinlikle ikinci tura kalacak,o zaman o aday etrafında birleşme sağlanmalıdır.Chp'nin doğal adayı parti başkanı olan Kılıçdaroğludur.Muharrem İnce olsaydı başkan veya Ümit Kocasakal olsaydı aynı şeyi yine söylerdim.Eğer sayın Kılıçdaroğlu başkan adayı olmayı redderse,o zaman artık parti içinden seçilmesi doğru olmaz.O vakit aday kesinlikle parti dışından seçilmek zorundadır.İyi Parti'nin adayı zaten Akşener söyleyecek söz yok.Kendisine başarılar temenni ederim.Saadet Partisi ise,muhafazakar dindarlara hitap edecek bir lider seçmelidir.Abdullah Gül veya Abdüllatif Şener.
Son yapılan kamuoyu anketleri Cumhur İttifakı'nın P'nin altında olduğunu göstermektedir.
AK PARTİ C,2
MHP %4,6 Toplamları 47,8 oluyor.. Muhafazakar blok.
CHP #,5
İYİ PARTİ ,9
SAADET PARTİSİ %6,1
Toplamları 44,5 oluyor. Ulusalcı blok.
HDP 7,7
Tabii ki bu oranlar yükseliş de azalış da gösterebilir.Önümüzde 2 aylık bir süreç var.Örneğin Hollanda rest çekmiş hükümete.Sakın miting falan yapmaya gelmeyin izin vermem demiş.Tıpkı 16 Nisan Referandumundaki günler gibi.Bu hükümet de kasten yollarsa oylar artabilir mesela.Ya da, eyy Trump eyy bilmem ne falan denirse yine artabilir.. Ancak oyları azaltacak gelişmeler de yaşanabilir.Örneğin bugün Dilipak soyadında aslında Dilikara olan zat Adana'da Ceyhan Belediyesi tarafından düzenlenen bir konferans da ''İstiklal Marşı her yerde okunmaz'' diye bir açıklama yapmış.Bu açıklamanın ardından tepkiler gelmiş ve tepkiler üzerine akıllı olun diyerek tehdit etmiş.Bu Dilipak denen adam zaten yıllar öncede '' İstiklal mahkemelerinde 120.000 kişi astılar'' sözünü söylemiş bir kişidir.Bu millet bağımsızlık mücadelesini İstiklal Marşı gibi bir marşın yazılması için yaptı.Bayrağı için,Vatanı için çarpıştı.İslam dinini bu topraklarda yaşatmak,bağımsız, hür bir devlette yaşamak için savaştı.Sen milli mücadelenin şiir ile anlatıldığı bu cümlelere karşı isen,atlayacaksın İzmir'den denize sonra yüzerek Yunanistan'a gideceksin veya Pensilvanya'ya gideceksin anladın mı ne demek istediğimi !
Bu gibi provakasyonlar önümüzdeki günlerde yapılmaya devam edecektir.Aynı zaman da 15 Temmuz ve Afrin harekatı da yine seçim malzemesi olarak kullanılacaktır. Halbuki bu iki olayında iç yüzü çok farklıdır.Hükümetin ünlülerden destek almak istemesi, Afrin'e gidip gövde gösterisi yapmasının sebebi erken seçimin açıklanmasından sonra daha net açıklabilir. Bunları çok yazdık çizdik ayrıntılarına girmeyeceğim..
Artık günler sayılı.. 24 Haziran seçimleri tüm millete hayırlı ve uğurlu olsun..Bu bizler için sadece bir seçim değil,Köprüden önce son çıkıştır..
Hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum..
