Gazete Kritik Gündem SEKİZ YILDA 342 BİN HEKTAR ORMAN MADENCİLİĞE TAHSİS EDİLDİ

SEKİZ YILDA 342 BİN HEKTAR ORMAN MADENCİLİĞE TAHSİS EDİLDİ

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili ve TBMM Katip Üyesi Nermin Yıldırım Kara, TBMM Genel Kurulunda, İklim Kanunu hakkında bir konuşma gerçekleştirdi.

Kanun teklifinin iklim krizine karşı etkili bir çözüm sunduğunu iddia etmek yanıltıcı. CHP Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, bu teklifin büyük bir ticaret sistemine dönüşmekle yetindiğini vurgulayarak, iklim değişikliğinin yerine iklim krizini tanımlamanın önemine dikkat çekti. Kara, “Emisyon ticaret sistemini getiriyorsanız, bu duruma ‘iklim piyasası kanunu’ demek daha yerinde olurdu” ifadelerini kullandı. İktidarın kömürü ve termik santralleri destekleme tutumu, iklim krizi ile aktif bir mücadeleyi imkansız hale getiriyor. Kara, hükümetin enerji politikalarını eleştirerek, 2012-2020 yılları arasında 342 bin hektar orman alanının, çeşitli gerekçelerle kullanıldığını belirtti. Bu alanların yüzde 37'sinin enerji üretimi amacıyla, yüzde 25'inin ise madencilik için tahsis edildiğini belirtmesi dikkat çekti.

Hükümetin ÇED Süreçleri ve Sonuçları

Kara, yaşanan son depremler ardından Hatay’da, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinden bağımsız olarak 114 kirletici tesisin açıldığını hatırlattı. Bu durumun hem halk sağlığı hem de çevre açısından yarattığı tehditlere dikkat çekerek, hükümetin çevre koruma konusundaki sorumluluklarını yerine getirmediğini ifade etti. Açılan bu tesislerin, sürdürülebilir çevre politikaları açısından büyük zararlara yol açtığını belirten Kara, durumun acilen ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Bu tür uygulamaların, iklim krizi ile mücadelede ne denli büyük engeller oluşturduğuna vurgu yaptı ve şartların daha da kötüleşeceğine işaret etti.

Teklifteki Muğlak İfadeler ve Eksiklikler

Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) üzerinden ilerleyen yasa tasarısının yeterince açıklayıcı olmadığını dile getiren Kara, söz konusu teklifin etki maliyetlerinin de doğru bir şekilde hesaplanmadığını belirtti. Bu noktada belirsizliklerin, sürecin anlaşılmasını zorlaştırdığını vurguladı. Yıldırım Kara, muğlak ifadelerin yasa metninde gereksiz karmaşaya yol açtığını ve bu durumun iklim politikalarının etkinliğini azaltacağını belirtti. Bu çerçevede, hükümetin etkili ve kesin bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini savunarak, mevcut durumun sürdürülebilir çözümler açısından ne kadar yetersiz olduğunu ortaya koydu.

CHP'nin Kanun Teklifine Eleştirileri

Yıldırım Kara, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu kanun teklifine hem usulden hem de esastan karşı olduklarını vurguladı. İklim krizi gibi kritik bir sorunun çok uluslu şirketlerin ekonomik çıkarlarına hizmet eden bir araçla ele alınmaması gerektiğini belirtti. Kara, “Toplumsal fayda ve eşitlik ilkelerini gözeten bir yaklaşım benimsenmemektedir. Ekosistemi bozan ve tahrip eden ticari çıkarların önüne geçilmelidir” sözleriyle sürecin yanlış yönlerinin altını çizdi. Son olarak, bu İklim Kanunu Teklifi'nin gerekli olmadığını savunarak, hükümetten bu öneriyi geri çekmesini talep etti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *