Terör örgütü PKK'nın fesih kararı ve Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısının ardından KCK Eş Başkanı Bese Hozat ve diğer 30 örgüt mensubu, Süleymaniye'deki Casene Mağarası'nda düzenlenen bir törenle silahlarını yakarak yapılan deklarasyonu desteklediklerini ifade ettiler. Bu sembolik eylem, hem örgütün yaşadığı dönüşüm sürecinin bir parçası olarak değerlendiriliyor hem de bölgedeki siyasi atmosferin yeniden şekillenmesine yönelik bir adım olarak ön plana çıkıyor.
Silahların Muhafaza Edileceği Yer
11 Temmuz tarihinde Dukan ilçesindeki Casene Mağarası'nda gerçekleştirilen töreninin ardından, yakılan silahların nerede muhafaza edileceği konusu netlik kazandı. İlk başta silahların Emne Sureke Ulusal Müzesi'nde sergileneceği belirtilmişti. Ancak, Süleymaniye Ulusal Güvenlik Müzesi Müdürü Ako Xarib, yapılan değişiklikle yakılan silahların yine Casene Mağarası'nda muhafaza edileceğine dair bir açıklama yaptı. Xarib, bu silahların korunması için özel bir yer belirlenmesi hedefiyle gerekli prosedürlerin belirleneceğini, korunma yöntemleri üzerinde de çalışmaların sürdüğünü dile getirdi. Bu durum, silahların korunmasına yönelik alınacak tedbirlerin ciddiyetle ele alındığını gösteriyor.
PKK'nin Yeni Stratejisi
Bese Hozat, silah bırakma eylemini siyasi bir çözüm adına atılan bir adım olarak tanımladı. Hozat, silah bırakmadan sonra herhangi bir olumsuzluğu gidermek adına atılması gereken adımları beklediklerini ifade etti. "Demokratik siyaset çağrısı yapan bir hareket için silahlar engeldir." diyerek, bu engellerin ciddiyet ve sorumlulukla ortadan kaldırılmak istendiğini sözlerine ekledi. Hozat'ın bu açıklaması, terör örgütünün yeni bir strateji izlediğine ve siyasi çözüm arayışında olduğu mesajını veriyor.
Medyanın Rolü ve Görüntüler
Örgütün silah bırakan üyelerinin tören öncesi görüntüleri, medya kuruluşları tarafından yayınlandı. Bu görüntülerde, grubun Öcalan’ın video mesajını dinlerken ve Bese Hozat öncülüğünde silah bırakma eylemine katılma sürecine dair sahneler yer aldı. Ayrıca, tören sonrası yapılan röportajlarda, yönetici pozisyondaki isimler Behzat Çerçel ve Tekoşin Ozan, demokratik bir siyasetin inşa edilmesi yolunda attıkları adımları kamuoyuna aktardılar. Türkçe olarak gerçekleştirilen bu röportajlar, örgütün yeni mücadele yöntemi konusunda kararlı olduklarını vurguladı.