Zeytinlik alanların madenciliğe açılmasına karşı çıkan köylüler, Türkiye'nin çeşitli yerlerinden Ankara'ya gelerek TBMM önünde protesto gösterisi düzenliyor. Cemal Süreya Parkı’nda sürdürülen nöbetler 6. günü geride bırakırken, köylüler çok sayıda taleple yetkililerin dikkatini çekmeyi hedefliyor. Esra Işık, burada yaptığı basın açıklamasında yasa teklifinin köylülerin yaşam alanlarını tehdit ettiğini ifade ederek, "Eğer bu yasa geçerse, gidecek bir toprağımız kalmayacak" diyerek endişelerini dile getirdi.
Köylüler, zeytinlikleri koruma mücadelesinin öncelikli sebebi olarak maden yasasının getireceği olumsuz etkileri öne sürüyor. Özellikle, zeytinlik alanlarının madenciliğe açılacağını belirten köylüler, bu durumun hem tarım ürünlerine hem de ekosisteme ciddi zarar vereceğini savunuyor. Esra Işık, "6 gündür buradayız. Mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız" dedikten sonra, yasa teklifinin geri çekilmesini talep ettiklerini ekledi. Bu mücadelenin, yalnızca köylüler için değil, tüm Türkiye için önemli olduğunun altını çizdi. Herkesin bu durumdan etkileneceği, dolayısıyla bir dayanışma ruhunun ortaya çıkması gerektiği ifade edildi.
Cemal Süreya Parkı’nda köylüler her gün nöbet tutmaya devam ediyor. Katılımcılardan biri olan Servet Demirkaya, "Maden yasası geri çekilene kadar buradayız" diyerek kararlılıklarını vurguladı. Bu yasa karşıtı eylemlerinin, yalnızca yerel değil, ulusal düzeyde de oldukça önemli bir konu olduğunu belirten Demirkaya, "Bu süre zarfında yaşadığımız güçlükler, gerilimi artırıyor ama biz mücadelemizde ısrarcıyız" ifadesini kullandı. Başta zeytinlik alanları olmak üzere, doğal yaşam alanlarının korunması gerektiğine inandıklarını belirten köylüler, bu yasanın geçmemesi için her türlü eylemi gerçekleştireceklerinin altını çizdi.
Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu Koordinatörü Mehmet Emin Aslan, Meclis'ten doğru kararlar beklediklerini dile getirirken, köylülerin demokrasi anlayışının sadece seçimlerden ibaret olmadığını ifade etti. Aslan, "Demokrasi buradaki direnişimizdir. Bizim sesimizi duyun" çağrısında bulundu. Ayrıca, köylüler Anayasal hakların ihlal edilmemesi için tedbirler alınmasını talep etti. Sorunun çözümü açısından yetkililerin dikkatini çekmek için protestoların devam edeceği ve duruma bağlı olarak daha geniş bir katılım hedeflendiği belirtildi.
Ankara’daki protestoya katılan köylüler arasında Çorum, Muğla ve İzmir gibi farklı illerden gelenler bulunuyor. Muğla'nın Milas İlçesi’nden gelen Ayşe Günay, "Kendi irademle geldim. Sadece kendi toprağımı değil, tüm memleketimizi savunuyoruz" diyerek duygularını ifade etti. Ayrıca, bu mücadelede köylülerin yalnız olmadığını ve birlikte hareket etmenin önemini vurguladı. Davalarına sahip çıkacaklarına dair verdikleri sözlerle, herkesin dikkatini çekmeyi başardılar ve zeytinliklere yönelik tehlikelere karşı durma kararlıklarını yinelediler.
Köylülerin gerçekleştirmiş olduğu bu protestolar sadece yerel değil, aynı zamanda ulusal gündemi de meşgul ediyor. Tüm Türkiye genelinde zeytinlik alanlarını savunan pek çok grup var. Bu gösteriler, kolektif bir dayanışmanın ve tarım ve doğaya saygının önemini vurgulamakta. Köylüler bu durumun, çevresel ve sosyal sorunların birer temsilcisi olarak, toplumun diğer kesimlerini de dahil etmeye çalışıyor. "Biz bu protestolardan vazgeçmeyeceğiz" vurgusu yapan köylüler, etkinliklerin devam edeceğini belirtiyor. İlgili yasaların sonuçları, tüm Türkiye'nin geleceğini etkileyebilecek potansiyele sahip.
