KESK üyeleri, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere'nin gözaltına alınmasını protesto etti. KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu gözaltı, sadece Abdurrahman Tutdere'nin cezalandırıldığı anlamına gelmez. Aslında burada yargılanan ve cezalandırılan, Adıyaman halklarının bir bütün olarak iradesidir” ifadelerini kullandı.
KESK, Şubeler Platformu aracılığıyla Mimar Sinan Parkı’nda toplanan konfederasyona bağlı sendika temsilcileri, Abdurrahman Tutdere’nin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında gözaltına alınmasını protesto etti. Etkinlikte, KESK Eş Başkanı Ahmet Karagöz yanı sıra Tüm Bel Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt, BTS Genel Başkanı Tonguç Özkan, Eğitim Sen Genel Sekreteri Zülküf Güneş ve Adıyaman KESK Şubeler Platformu yöneticileri ile üyeleri katılarak, Tutdere'ye destek verdiler.
KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, burada yaptığı açıklamada, Adıyaman halkının seçimdeki tercihinin önemli olduğunu vurgulayarak, "Siyasal iktidarın, yani AKP'nin, ranta, talana ve yıkıma dayalı politikaları karşısında Türkiye halkları gibi Adıyaman halkı da muhalefetten yana tavır almıştır" şeklinde konuştu. Karagöz, Adıyaman'ın 31 Mart yerel yönetim seçimlerinde Abdurrahman Tutdere'yi desteklemesinin, halkın iradesinin bir göstergesi olduğunu belirtti.
Karagöz, "Bugün Türkiye'deki yaklaşık 30 milyon insanın oyunu almış olan kentlerin belediye başkanları ya gözaltında ya da tutuklu durumda. Burada hukuk aramak mümkün değil; bu bir siyasal operasyondur” diyerek, gözaltına alınanların yalnızca bireysel olarak değil, halkın iradesinin bir sonucu olarak görüldüğüne dikkat çekti. Abdurrahman Tutdere'nin gözaltının, Adıyaman halkının iradesini hedef aldığını ifade etti.
Ahmet Karagöz, Adıyaman'daki olayların, AKP'nin halkın iradesinden duyduğu korkunun bir yansıması olduğunu belirterek, “Doğaya, insana ve bu ülkenin topraklarına düşman bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız. Bu durum, Türkiye halklarının iradesinin yargılanmasının bir göstergesidir” dedi. Ayrıca, ülkedeki emeklilerin, işçilerin ve esnafın zorluklarla mücadele ettiği bir dönemde, gündemin değiştirilmesine yönelik kayyum atamalarının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Karagöz, bu tutumun, halkların iradesine karşı duyulan korkunun dışa vurumu olduğunu ifade etti.
