DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, 11 Temmuz'da Süleymaniye'de gerçekleştirilecek silah bırakma etkinliğine, Eş Genel Başkanlar ve diğer parti yetkilileri ile katılacaklarını açıkladı. Doğan, bu olayın yalnızcaDEM Parti ile sınırlı bir mesele olmadığını vurgulayarak, tüm Türkiye için önemli olduğunu ifade etti. Sayın Öcalan'dan gelen mesajlara atıfta bulunarak, sürecin Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt meselesinin kalıcı çözümü açısından kritik bir adım olduğuna inandıklarını belirtti.
Doğan, düzenlenecek olan silah bırakma töreninin Türkiye için tarihi bir eşik olduğunu ifade etti. Bu süreçte yalnızca gözlemci rolü oynamadıklarını, aynı zamanda büyük bir sorumluluğun da kendilerine yüklendiğini vurguladı. Kendi yaşamlarının söz konusu olduğunu belirten Doğan, bu konuda herkesin daha fazla duyarlılık göstermesi gerektiğini belirtti. Savaş ve çatışmaların son bulması açısından atılacak adımların her zamankinden daha kritik hale geldiği görüldüğünü söyledikten sonra, Sayın Öcalan'ın mesajını da önemle değerlendirdi. 26 yıl aradan sonra Öcalan'dan bir görüntünün gelmesinin, sürecin umut verici olabileceğini düşündürdüğünü kaydetti.
Doğan, bu sürecin yalnızca Türkiye ile sınırlı olmayıp, uluslararası bir mesele olduğunun altını çizdi. Türkiye'nin Kürt meselsinin, bölgesel etkileri nedeniyle global bir sorun olduğunu aktaran Doğan, bu durumun çözüm arayışını daha karmaşık hale getirdiğini belirtti. Ayrıca, barışın tesisi için gerekli adımların atılmasının, Türkiye’nin ikinci yüzyılını şekillendirebileceğini ve bunun kilit önem taşıdığını kaydetti. İmralı'da yürütülen müzakerelerin, demokratik bir çözüm adına ne kadar kritik olduğunu yinelemenin önemine değindi.
Doğan, Türkiye'deki adaletsizliklerin ve antidemokratik uygulamaların endişeleri artırdığını ifade etti. Ortaya çıkan kaygıların, barış ve demokratikleşme süreçlerine zarar verebileceğini belirten Doğan, bu sorunların üstesinden gelmek için herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirtti. Bu sorunların yalnızca belirli gruplar tarafından değil, tüm siyasi partilerin ortaklaşıp çözüme yönelik adımlar atmasıyla aşılabileceğini ifade etti.
Doğan, Meclis'te temsil edilen ya da edilmeyen tüm siyasi partilerin, bu süreçte sorumluluk almaları gerektiğini yineledi. Kürt sorununun demokratik çözümüne dair atılacak adımların, toplumun sosyal barışını sağlamanın yanı sıra, demokratik bir Türkiye yaratma hedefini gerçekleştirebileceğinin altını çizdi. Hem toplumsal meşruiyetin sağlanması hem de halk iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini ifade etti.
Doğan, 11 Temmuz tarihini sadece bir öngörü değil, aynı zamanda bir fırsat olarak değerlendirdiklerini belirtti. Meclis'te olmasa bile tüm siyasi partilerin bu tarihe tanıklık etmesi gerektiğini ifade ederek, geç kalınmadan harekete geçilmesi gerekliliğini vurguladı. Öcalan'ın sürecin öncüsü olabileceğini ve barış için gereken koşulların sağlanması konusunda önemli bir rol üstlendiğini her fırsatta yineledi. Bu bağlamda, hazırlıklı olunması ve toplumsal dayanışma içinde adım atılması gerektiğini kaydetti.
