CHP'Lİ KARABIYIK:'BİZ ÇÖZÜMLERİMİZLE HAZIRIZ!'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Türkiye İstatistik Kurumu’nun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla hesaplama yönteminde yaptığı değişiklikle ilgili açıklamalarda bulundu.

GÜNDEM 15.12.2016, 15:08 15.12.2016, 15:08
CHP'Lİ KARABIYIK:'BİZ ÇÖZÜMLERİMİZLE HAZIRIZ!'

SORU DEĞİŞİKLİKLERİ İLE EKONOMİDEKİ SORUNLAR ÇÖZÜLMEZ

 

Hesaplama şeklindeki değişiklikler ile milli gelir ve kişi başına düşen milli gelir rakamlarının arttığı görüntüsü çizildiğini ifade eden Karabıyık, “Yöntem değişiklikleri ile zenginleşmiş gibi gösteriliyoruz. 2015 sonu itibariyle milli gelirimizin yüzde 19.7 arttığı bir tablo yaratılıyor; ancak gerçekte ne milli gelirimizde ne de kişi başı milli gelirde bu denli bir artıştan söz etmek mümkün değil. TUİK, hesaplama yöntemlerinde yaptığı değişikliklerle ekonomide bir pembe tablo yaratmaya çalışıyor; ancak ekonomideki sorunlar kağıt üstünde çözülemez” dedi.

 

BİR GECEDE ZENGİNLEŞTİK

 

CHP’li Vekil, “TUİK açıkladığı son verilerde 2015 yılı için GSYH’de yüzde 20, ortalama yatırım oranında yüzde 200’lük bir artış gösterirken, ortalama tasarruf oranını ise yüzde 15'ten yüzde 24'e çıkardı. Bir gecede yapılan hesaplama yöntemi değişikliği ile tüm olumsuz göstergeler lehimize döndü; tasarrufların, cari açığın, bütçe açığının milli gelire oranı iyileşti. Peki kağıt üzerinde yapılan bu artış, bir yılda ödememiz gereken 200 milyar dolarlık dış borçlar ve cari açığın ödemesinde ne kadar etkili olacak?” diye sordu.

 

Bu güncellemelerle ortaya çıkan ekonomik tablodaki çelişkileri de gözler önüne seren CHP’nin ekonomist vekillerinden Karabıyık, “TUİK son rakamlarda 2013-2015 döneminde ekonominin her yıl ortalama yüzde 6.5 büyüdüğünü gösteriyor; ancak eski seride son üç yıllık ortalama yüzde 3.7’lerdeydi. Yani bu hesaplama ile ilk ilan edilen rakamlara kıyasla son üç yılda iki kat daha yüksek bir büyüme gösteren bir Türkiye tablosu çiziliyor. 2013’teki büyüme oranı da bir gecede yüzde 4.2’den yüzde 8.5’e çıkarıldı; oysa aynı yıl mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik yüzde 8.8’den yüzde 9.1’e seviyesine yükselmiştir. Burada ciddi bir çelişki var” uyarısında bulundu. Baz alınan 2009 yılının kriz yılı olduğunun da altını çizen Karabıyık, “İktisata göre bu yanlıştır; düşük olan kriz yılını baz almak gerçeği göstermez” dedi.

 

BİR GECEDE 10 PUANLIK BİR ARTIŞ OLMASI MÜMKÜN MÜ?

 

 

2015 yılından bu yana Türkiye ekonomisinin hem bütçe açığı verdiğini hem de cari açık vererek ilerlediğinin altını çizen Karabıyık, “Tasarruf açığını 2002'de yüzde 18,6'da aldınız, 2016'da yüzde 13,5'e düşürdünüz, oysa bu oran gelişmekte olan ülkelerde 31,2 seviyesinde… Umutlar büyüme için dış kaynağa ve yabancı sermayeye bağlanıyor; ancak ekonomiye duyulan güvendeki azalma nedeniyle para gelmiyor ve sermaye girişi yıllık 50 milyar dolardan 20 milyar dolara geriledi” dedi.

 

 

Bu nedenle TÜİK’in yeni GSYH verisinin eskisine kıyasla yüzde 11’e yaklaşan bir oranda daha yüksek oluşunun gerçekçi bir tablo yaratmadığını vurgulayan Karabıyık şöyle konuştu: “2012 yılından bu yana Türkiye ekonomisinin yerinde saydığı bir tablo ile karşı karşıyaydık; ancak yeni GSYH serilerinden hesaplanan büyüme oranlarına bakıldığında Türkiye, dünyanın en hızlı büyüyen iki ülkesi olan yüzde 7.3’lük ortalamaya sahip Çin ve yüzde 6.9’luk ortalamaya sahip Hindistan kadar büyümüş gözüküyor. Yıllarca düşük tasarruf oranlarını tartışırken, bir gecede değişen yöntemlerle eski seriye göre yaklaşık yüzde 14 olan tasarruf-GSYH oranı, yeni seride yüzde 25’e yaklaştı. Peki gerçekçi düşündüğümüzde tasarruf-GSYH oranında bir gecede 10 puanlık bir artış olması mümkün mü? Tabi burada yapılan daha önce tüketim olarak kabul edilen bazı harcamaların tüketimden çıkararak yatırıma aktarılmasıdır. Özellikle AR-GE harcamaları ve askeri harcamalar gibi. Bu yer değiştirmeyle de zaten tüketim harcamaları azalmış görünüyor. Evet, TUİK diğer ülkelerde uygulanan yöntemlere uyum sağlamak için söz konusu yöntemlere geçmiş olabilir; ancak bunun gerçek bir iyileşme olmadığı, bir yöntem değişikliğinden kaynaklandığı kamuoyuna iyi anlatılmalı ve hükümet yetkilileri de sunumlarında bunu bir iyileşme olarak göstermeden gerçekleri görebilmeliler.”

 

BİZ ÇÖZÜMLERİMİZLE HAZIRIZ!

 

Hesaplama şekli değişince eski dönemlerle karşılaştırma yapılmasının da güç olduğunu ve anlamını yitirdiğini vurgulayan Karabıyık, “Her ne kadar hesaplama yöntemi değiştiğinde düzeltme yapılsa da veriler makyajlanmış ve gerçeği göstermeyecek şekilde iyileştirilmiş oluyor; bizim kendimizi kandırmaya değil, gerçekleri görüp; gerçekten iyileşmesi için çözüm üretmeye ihtiyacımız var. İktidarın dikkatine sunarım ve eğer çözüm üretemiyorlarsa biz çözümlerimizle hazırız. Yönetilemeyen bir ekonominin daha da kötüye gitmesine göz yummak yanlıştır, bu ülkeye yapılan en büyük haksızlıktır” sözleriyle açıklamasını tamamladı

Yorumlar (0)