Ali Babacan’dan iktidara uyarı: “Şiddetin önünü açan bir dil asla kullanmamaları lazım"

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Erzurum’da Sayın İmamoğlu’na karşı yapılan taşlama hadisesinde Sayın Erdoğan’ın ve ilgili bakanların tutumu maalesef çok gevşek oldu. Biz buna kesinlikle karşı çıktık. ‘Bundan sonra olacak her şiddet eyleminin sorumlusu siz olursunuz’ dedik. Önümüzdeki birkaç günde herkesin sağ duyusunu, aklıselimini mutlaka ön plana çıkartması lazım. Kolluk kuvvetlerin çok dikkatli olması lazım. Başta Sayın Cumhurbaşkanı’nın, aynı zamanda ona bağlı ilgili bakanların da işlerini ciddi bir şekilde yapmaları lazım. Hele hele şiddetin önünü açan bir dil asla kullanmamaları lazım. Hukuki sorumluluğu da vebali de kendi boyunlarına olur. Onun için dikkat etsinler” dedi.

GÜNDEM 10.05.2023, 17:36
Ali Babacan’dan iktidara uyarı: “Şiddetin önünü açan bir dil asla kullanmamaları lazım"

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nda sivil toplum ve iş dünyasından temsilcilerle bir araya geldi. Burada konuşan Babacan, şunları söyledi:

“Erzurum’da Sayın İmamoğlu’na karşı yapılan taşlama hadisesinde Sayın Erdoğan’ın ve ilgili bakanların tutumu maalesef çok gevşek oldu. Bu kadar açıklıkla söyleyemediler ama biraz daha ileri gitseler ‘Erzurum kendine yakışanı yaptı’ gibi bir ifade de kullanabilirlerdi. Bu havayı oluşturmak istediler. Biz buna kesinlikle karşı çıktık. ‘Bundan sonra olacak her şiddet eyleminin sorumlusu siz olursunuz’ dedik. Önümüzdeki birkaç günde herkesin sağ duyusunu, aklıselimini mutlaka ön plana çıkartması lazım. Kolluk kuvvetlerin çok dikkatli olması lazım. Başta Sayın Cumhurbaşkanı’nın, aynı zamanda ona bağlı ilgili bakanların da işlerini ciddi bir şekilde yapmaları lazım. Propaganda yapıyorum diye kendi işlerini ihmal etmemeleri ya da kendi sahip oldukları o imkanları muhalefetin aleyhine kullanmamaları lazım. Hele hele şiddetin önünü açan bir dil asla kullanmamaları lazım. Hukuki sorumluluğu da vebali de kendi boyunlarına olur. Onun için dikkat etsinler.

“200 BİN SANDIĞIN 200 BİNİNDE DE 6 PARTİNİN ORTAK MEKANİZMASI VAR”

Seçim güvenliği çok önemli. İşin iki tane kilit noktası var. Bir; oy pusulaları torbaya doldurulup mühürlenmeden ıslak imzalı sandık sonuç tutanağının görevliler tarafından kontrollü bir şekilde imzalanması gerekiyor. Biz DEVA Partisi olarak altı partinin ortak sistemine sadece biz 26 bin isim verdik. 200 bin sandığın 200 bininde de altı partinin ortak mekanizması var. 200 bin sandıkta hiç boşluğumuz yok bugün itibariyle. Önemli olan o sonuç tutanaklarının hemen fotoğraflarının çekilip o fotoğrafların hızlı bir şekilde bilgi işlem sistemine girilmesi.

“ELİMİZDEN GELDİĞİNCE TEDBİR ALIYORUZ AMA SANDIKLARA HEP BERABER SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ”

Bir de müşahitler var. Ben buradan tekrar bütün vatandaşlara çağrı yapıyorum, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sandık müşahidi olabilir. Partinin üyesi olmak zorunda değil, oy verdiği parti de olması şart değil. Güvendiği bir partiye gidip ‘Ben müşahit olmak istiyorum’ diyecek. Kartını alacak ve o gün orada izleyecek. Bu, her vatandaşımızın hakkı ve her siyasi parti de bu müşahitlik kartlarını vermek konusunda çok arzulu. Elimizden geldiğince tedbir alıyoruz ama hep beraber sahip çıkmak zorundayız. Bütün seçmenlerimiz ‘Bu, bizim işimiz’ demeli. Sadece siyasi partilere değil, bütün vatandaşlarımıza büyük görev düşüyor bu konuda.

“İNŞALLAH SİSTEMİN İÇİNE KEDİ GİRMEZ O GECE, BİR ŞEYLER OLMAZ DİYE ÜMİT EDİYORUZ”

İşin ikinci anahtarı da bu oylar ilçe seçim kurullarında bilgisayara girilirken bilgisayar veri giriş hatası olur mu olmaz mı diye kontrol edilmesi. Nerede kontrol edilecek? O da yine, altı partinin kullandığı ortak bilgi işlem sistemleri var. Bazı partilerin de kendi partisine özel geliştirdiği bilgi işlem sistemleri var. YSK bu ucu açıyor siyasi partilere. İnşallah sistemin içine kedi girmez o gece, bir şeyler olmaz diye ümit ediyoruz. YSK ‘Biz bunu size açacağız’ dedi. YSK kendi verilerini açtığı anda bizim kendi veri tabanımızdaki veriler ile bilgi işlem ortamında mukayese edip, tutarsızlığın olduğu sandıklarda derhal kırmızı ışığın yanıp onunla ilgili gerekli müdahalelerin bulunmasıyla alakalı da bir alt yapıyı da oluşturduk. Elimizden ne geliyorsa sonuna kadar yapıyoruz.”

Yorumlar (0)