Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, terörün sona ermesi için önemli bir adım olan bir grup PKK'lının silah bırakmasına dair açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, bu sürecin Türkiye'nin birlik ve beraberliği açısından çok kritik olduğunu belirterek, "Bugün, bin yıllık kardeşliğimize vurulan hançer çıkarılıyor" ifadesini kullandı. Ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyesi belediyelere yönelik yürütülen soruşturmalara dair bilgiler verdi. Soruşturmaların adli süreçler olarak ilerleyeceğini ve bu süreçlerin halkın gözü önünde yürütüleceğini belirtti.
Bakan Tunç, terör örgütü PKK'nın silah bırakmasını "tarihi bir gün" olarak nitelendirdi. Bu durumun, ülkenin gelişimi ve kalkınması açısından önemli bir engelin ortadan kalkması anlamına geldiğini vurguladı. Tunç, "Ülkemiz 40 yılı aşkın süredir terör belasıyla mücadele ediyor. Bugün, bu beladan kurtulmamız açısından çok önemli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz" şeklinde konuştu. Silah bırakma eyleminin, ülkede uzun yıllardır süregelen çatışmanın sona ermesi için bir fırsat sunduğunu belirterek, ülkenin huzur ve güvenliğini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen bu adımın tüm millete hayırlı olmasını diledi.
Adalet Bakanı, terörsüz bir Türkiye için yürütülmekte olan sürecin titizlikle yönetildiğini ifade etti. "Bu süreç, birçok hassasiyeti göz önünde bulundurarak yürütülüyor ve koordineli bir şekilde ilerliyor" diyen Tunç, sürecin gerektirdiği detaylara dikkat çektiklerini belirtti. Türkiye'nin güvenliğinin sağlanması noktasında, toplumda oluşabilecek kaygılara yanıt vermek amacıyla ilerleyen dönemlerde daha fazla bilgilendirme yapılacağını söyledi. Bakan Tunç, bu sürecin kamuoyunda tartışılan konuların zamanla daha iyi anlaşıldığını gösterdiğini de vurguladı. Kamuoyunun, bu tür olayların nasıl meydana geldiği ve sonuçlarının neler olacağı konusunda doğru bilgiye erişim sağlaması gerektiğine dikkat çekti.
CHP'li belediyelere yönelik yapılan soruşturmalar hakkında bilgi veren Bakan Tunç, iddianamenin hazırlanmasıyla birlikte suçlamaların netleşeceğini söyledi. "Bu süreçte, hangi delillerin sunulacağı ve sanıkların savunmalarının kamuoyuyla paylaşılacağı aşamalarda saklı kalmayacak" dedi. Yargı sürecinin, halkın gözü önünde, şeffaf bir şekilde yürütüleceğini belirttti. Soruşturmaların siyasi bir mesele olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu dile getirirken, adli süreçlerin tarafsız ve bağımsız bir şekilde ilerlemesi gerektiğini vurguladı. Tunç, "Yargıyı etkilemeye yönelik açıklamalar kamuoyuna zarar verir" diye ekledi.
Daha sonra hasta tutuklu ve hükümlülerin şartları üzerine de konuşan Bakan Tunç, sağlık durumu elverişli olmayanların cezaevinde tutulmasının mümkün olmayacağını açıkladı. "Eğer Adli Tıp, bir tutuklunun sağlık durumu nedeniyle cezaevinde kalmasını uygun görmezse, o kişi için adli kontrol kararı alınabilir" dedi. Bu konunun sadece mevcut yasalar çerçevesinde değil, ayrıca sağlık raporları doğrultusunda ele alınacağını da vurguladı. Örneğin, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık'ın hastanede tedavi altında olduğunu hatırlatarak, sağlık raporlarının Adli Tıp'a gönderildiğini aktardı. Alınacak kararların sağlık durumu yeterince ağır olan tutuklular için dikkate alınacağını belirtti.
Meclis'te kurulması planlanan bir komisyon ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Tunç, siyasi partilerin iş birliğiyle oluşturulacak bir komisyonun gerekli olacağını ifade etti. İktidar ve muhalefetin birlikte çalışmasının ülke menfaatlerine hizmet edeceğini belirten Bakan, bu komisyonun şeffaf bir şekilde alternatif çözüm önerilerini değerlendirebileceğini söyledi. "Komisyonun, nelerin gerekli olduğu konusunda vereceği kararlar demokrasi açısından önemlidir" dedi.
Bakan Tunç, bağımsız bir yargının, soruşturmalarda gerekli hassasiyeti göstereceğinden hiç kimsenin şüphe duymaması gerektiğini anlattı. "Biz, savcılarımızın bağımsızlıklarına saygı duyuyoruz ve yargının işleyişine müdahale etmiyoruz" diyerek, bu konuda sürecin ilerlemesini beklemenin önemli olduğunu bildirdi. Ayrıca, tutuklularla ilgili yargı süreçlerinin hızlandırılması konusunda da gerekli çalışmaların yapıldığını belirtti. "İncelenen belgelerin, elde edilen delillerin ortaya konulmasıyla, ilgili süreçlerin tamamlanmasını sağlayacağız. Kimse adaletin tecelli edeceğinden şüphe etmemeli" şeklinde ekledi.