Temmuz ayı enflasyon rakamları dün aylık yüzde 2,06, yıllık yüzde 33,5 olarak açıklandı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de, enflasyonda bu rakamlarla son 44 ayın en düşük seviyesine ulaşıldığını belirterek, "Kalıcı fiyat istikrarını sağlamak için programımızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz" dedi. Vatandaşlar ise alım güçlerinin düştükçe düşmesinden yakınıyor. Eminönü Meydanı'nda ANKA'ya konuşan yurttaşlar bir çayla simidi tüketmeye kalkışırken bile kılı kırk yardıklarını belirterek, "Memleketi bu hale getirenler utansın" dedi.
Temmuz 2025 enflasyon rakamları dün açıklandı. TÜİK'e göre geçen yıl aynı dönemde aylık yüzde 3,23 olan enflasyon 2,06'ya, yüzde 61,78 olan yıllık enflasyon yüzde 33,5'e düştü. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek rakamları olumlu değerlendirdi ve "Enflasyon 44 ayın en düşük seviyesinde... Dezenflasyon süreci hedeflerimiz doğrultusunda ilerlemektedir. Yıl sonunda enflasyonun TCMB’nin tahmin aralığında gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Enflasyondaki düşüş, öngörülebilirliği artırarak yurtiçi finansal koşulların ve yatırım ortamının daha da iyileşmesine katkı sağlayacaktır. Temel önceliğimiz olan kalıcı fiyat istikrarını sağlamak için programımızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz."
ANKA ekibi meydan ve pazarlarda alım güçlerinin iyileşip iyileşmediğini vatandaşlara sordu. Büyük bir çoğunluk durumlarının iyiye değil kötüye gittiğini belirtirken incir, kiraz, üzüm gibi mevsim meyvelerinin tadına henüz bakamadıklarını söyleyenler oldu. Eminönü Meydanı'nda ANKA'ya konuşan yurttaşlar bir çayla simidi tüketmeye kalkışırken bile kılı kırk yardıklarını belirterek, "Memleketi bu hale getirenler utansın" dedi.
"Gençken, çalışıyorduk, ev alıyorduk, araba alıyorduk"
Gençliğinde kazandığı maaşla rahatlıkla geçindiğini anlatan bir vatandaş, "Benim gençliğimde akşamları çay içmeye Emirgan’a gidiyorduk. Şimdi mahalledeki lokantaya dahi gidemiyoruz. Ben de istiyorum bir yere oturup çay, kahve içmek. Örneğin biraz evvel Galata Köprüsü’nün altından geçtim. Garsonlar herhalde benim yabancı olmadığımı biliyor, bana buyur diyen yok. Fiyatlara da uzaktan bakıyorum, çok kötü. Fiyata bakmadan bir yerde çay içmem mümkün değil. (Eskiden) asla böyle bir şey yoktu. Biz gençken, çalışıyorduk, ev alıyorduk, araba alıyorduk. Şimdi gençlere üzülüyorum. Bu memleketi bu hale getirenler utansın, çok yazık." dedi.
"Çay (da) dışarıda içilmiyor, en düşük 20 lira"
60 yaşında olmasına rağmen çalışmaya devam ettiğini ancak simit dahi almaktan güçlük çektiğini belirten bir başka vatandaş ise "Simidi rahat alamıyoruz. Bisküvi aldım yiyorum işte, yapacak birşey yok. Çay (da) dışarıda içilmiyor, en düşük 20 lira. Zaten emekliyim, çalışıyorum (da). Çalışmasam yetmiyor. Garsonluk yapıyorum. Hayat böyle. 12 yaşında İstanbul’a gelmişim, hala daha devam.” dişe konuştu.
"Nerede devlet, nerede adalet?”
Bir başka vatandaş ise devletin imkanlarının sınırlı, emeklilerin çalışmasının normal olduğunu savundu ve "Emekli evet 15 bin lirayla geçinemiyor. Ama, emekli de 40 yaşında, 50 yaşında emekli olmayıp çalışacak. Çalışacaksınız kardeşim. Ben, oturup ağlamaktansa, gelirime göre bir geçim sağladığım için bana yetiyor. Daha fazlasına mı ihtiyacım var, çalışmak zorundayım. Çalışamıyor mu, o zaman kaymakamlıklara, valiliklere, sosyal yardımlaşma kurumlarına o arkadaşlar başvuracaklar, zaten başvuruyorlar” diye konuştu. Bu vatandaşın konuşmasını duyunca söze biren bir başka yurttaş ise “Emeklin varsa o yardımı alamıyorsun. Ben 1 simitle çay yiyebilirim, peki benim yanımdaki 5 yaşındaki çocuk, 3 yaşındaki çocuk her gün her gün onu yiyebilir mi, yiyemez. Kiralar zaten almış başını gitmiş. Ben elektrik mi, su mu, yol parası mı vereceğim. Ben kendim başvuru yaptım. Ben duldum, gücüm yetmiyor. Maaş olduğu için vermiyor. Nerede devlet, nerede adalet?” diye sordu.
