Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, emeğin mücadelesinin önemine vurgu yaparak, toplu sözleşme masalarının yandaşlara değil, işçilerin haklarına hizmet etmesi gerektiğini belirtti. Karagöz, "KESK olarak kamu emekçilerinin sesi, vicdanı ve mücadele gücü olmaya devam edeceğiz" dedi.
8. Dönem Toplu Sözleşme Talepleri Açıklandı
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 8. Dönem Toplu Sözleşme taleplerini, 1 Ağustos Cuma günü başlayacak olan süreç öncesinde genel merkezinde duyurdu. Eş Genel Başkan Ahmet Karagöz, 30 ilde sahaya ineceklerini belirterek, örgütlü kamu emekçilerinin taleplerini doğrudan toplama hedefinde olduklarının altını çizdi. Ayrıca, illerde emek ve meslek örgütleriyle bir araya gelerek mücadelelerinin zeminini güçlendirmek adına çalışmalara başlayacaklarını açıkladı. Karagöz, Türkiye genelinde eşit, güvenceli ve insan onuruna yaraşır bir çalışma yaşamı için mücadele edeceğiz vurgusu yaptı.
Çalışanlar ve Emeklilerin Talepleri Önemli
Karagöz, "Bizler, çalışanı ve emeklisi olmak üzere en az 25 milyonluk bir kitleyiz ve geçinemiyoruz" dedi. Bu ifadeler, ekonomik kriz ve geçim sıkıntılarının derinleştiği bir ortamda emekçi kesimin yaşadığı zorlukları ön plana çıkartıyor. KESK, yürüttüğü saha çalışmaları aracılığıyla kamu emekçilerinin sorunlarını yerel basınla paylaşarak, toplu sözleşme sürecinin katılımcı ve şeffaf olmasının gerekliliğini savunuyor. Emekçilerin gerçek temsilinin sağlanması ve insanca yaşam koşulları talep ediliyor.
Kamu Çalışanları İçin Güvenceler Talep Ediliyor
Karagöz, mevcut sendikal sistemin yeterli olmadığını belirterek, grev hakkının anayasa ile güvence altına alınması gerektiğini ifade etti. Sözleşmelilere karşı kadrolu, güvenceli istihdam ihtiyacını vurguladı. Bu bağlamda kamu çalışanlarının maaş pillolarının iyileştirilmesi gerektiğini belirterek, emeklilikte karşılaşılan sefalet ücretine karşı da çözüm önerileri sundu. Hükümetin izlediği mevcut istihdam politikasının adil olmadığını ifade eden Karagöz, her çalışana insanca bir yaşam sağlamanın önemine değindi. Kamu atamalarında şeffaflığın sağlanması da bu talepler arasında yer alıyor.
Ekonomik Kriz ve Halkın Yoksulluğu
KESK Eş Genel Başkanı, ekonomik zorluklarla karşılaşan vatandaşların durumunu da gözler önüne serdi. Yapılan araştırmalara göre, açlık ve yoksulluk sınırının sürekli yükseldiği belirtilerek, kamu emekçilerinin dahi bu sınırların altında yaşamak zorunda kaldığı ifade edildi. Bu durumun, yalnızca kamu emekçilerini değil, çiftçileri, esnafı ve işçileri de etkilediği vurgulandı. Karagöz, halkın alım gücünün giderek düştüğünü, bu durumun bir nevi sosyal adaletin yok olmasına neden olduğunu dile getirdi.
Mücadele ve Birlik Çağrısı
Karagöz, Türkiye genelinde emekçilerin taleplerinin duyulması için bir birlik çağrısı yaptı. Eylem takvimlerini ve örgütlenme süreçlerini duyurarak, halkı birlikte mücadele etmeye davet ettiklerini belirtti. KESK olarak, 16 Temmuz ile 1 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirdikleri saha çalışmaları sonucunda elde ettikleri taleplerle birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde alternatif bir toplantı düzenleyeceklerini ifade etti. Bu toplantıda, kamu emekçilerinin sesi olmak ve haklarını savunmak amacıyla toplandıkları belirtildi.
Emeğin Hakları İçin Kararlılık Vurgusu
Son olarak, KESK Eş Genel Başkanı, toplu sözleşme masalarının yandaşlara ait olmadığını, bu masaların emek mücadelesinin yürütülmesi alanı olduğunu açıkça ifade etti. Karagöz, insan onuruna yaraşır bir yaşam için mücadelelerinin devam edeceğini ve kamu emekçilerinin haklarını her platformda savunmaya kararlı olduklarını söyledi. Tüm kamu emekçilerini, yanlarında yer almaya ve bu mücadelede birleşmeye davet etti.
