Gazete Kritik Eğitim CHP'den eğitimdeki zorunlu süre kısaltma iddialarına sert tepki: Geleceği tehdit ediyor!

CHP'den eğitimdeki zorunlu süre kısaltma iddialarına sert tepki: Geleceği tehdit ediyor!

CHP Emek Büroları, zorunlu eğitim süresinin kısaltılmasının tehlikeli olduğunu vurgulayarak bu uygulamaların iptal edilmesini istedi. Eğitimin kalite yerine iş gücüne yönlendirmek amacı taşıdığını belirten CHP, çocukların eğitim hakkının güvence altına alınması gerektiğini ifade etti.

CHP Emek Büroları, zorunlu eğitimin kısaltılacağına dair ortaya atılan iddialara dair bir açıklama yayımladı. Yapılan yazılı açıklamada, eğitim sisteminin geleceği için önemli uyarılarda bulunuldu ve bu düzenlemelerin iptal edilmesi gerektiği vurgulandı.

Açıklamada yer alan ifadelerde, Milli Eğitim Bakanlığı'nın liselerde zorunlu eğitimi 2 yıla indirme planının kaygı verici olduğu belirtiliyor. Bu adımın MÜSİAD’ın "zorunlu eğitimin istihdama engel olduğu" yönündeki açıklamalarının hemen ardından gündeme gelmesi dikkat çekici bir durum olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Bir-Sen tarafından yapılan saha araştırmasının, eğitimde kaliteyi değil, çocukları daha erken iş gücüne yönlendirmeyi amaçladığı iddia ediliyor. Bu tür düzenlemeler, eğitimde var olan sorunları derinleştirirken çocukların geleceğini tehdit ediyor.

CHP Emek Büroları, eğitim politikalarının onları işçileştirme arzusu taşıdığını savunuyor. Lise son sınıfın 'gereksiz' bulunması ve zorunlu eğitimin 'istihdama engel' olarak tanımlanması, öğrencilerin meselelerini daha da karmaşık hale getiriyor. Bu bakış açısının sonucunda, öğrencilerin gelecekteki akademik başarıları ve sosyo-kültürel gelişimleri tehlikeye girmiş oluyor. Eğitim sisteminin bu şekilde biçimlendirilmesi, çocukların potansiyellerini gerçekleştirmelerine engel olmakta ve onları birer iş gücü olarak piyasaya sürmektedir. Bu durum, eğitim sisteminin piyasa koşullarına göre düzenlenmesini asla kabul edilemez kılmaktadır.

CHP, çocukların eşit, nitelikli ve güvenli bir eğitim hakkına erişiminin sağlanması gerektiğini belirtiyor. Eğitim sistemi, yalnızca ekonomik taleplere göre değil, kamusal haklar ve çocukların gelişimine yönelik olarak tekrar yapılandırılmalıdır. Bu bağlamda, çocuk işçiliği sorununu büyüten MESEM uygulamalarının bir an evvel ortadan kaldırılması gerektiği vurgulanıyor. Bu uygulamalar, çocukların eğitim haklarını ihlal etmekte ve onları güvencesiz yaşam koşullarına maruz bırakmaktadır. Toplumun geleceği için bu uygulamalara son verilmesi, kamu politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve çocukların yaratıcı potansiyellerinin desteklenmesi şarttır.

Zorunlu eğitimi kısaltmanın, çocukları cemaat ve tarikat yapılanmalarına açık hale getireceği anne-babalara sürekli bir endişe kaynağı oldu. Eğitimde gerici yapılanmaların dolaylı yoldan yaygınlaşması, çocuk işçiliği sorununu meşrulaştıran bir ortam yaratıyor. Buna ek olarak, anayasal güvence altında olan eğitim hakkının ihlal edilmesi de söz konusu. Çocukların eğitim hakkı, herkes için eşit ve tarafsız bir şekilde sağlanmalıdır, bu nedenle eğitimdeki tüm protokollerin gözden geçirilip iptal edilmesi gerekmektedir. Her bireyin eşit eğitim olanaklarına sahip olduğu bir toplum yaratmak adına hükümetin bu konulardaki duyarlılığı artırması kritik öneme sahiptir.

Geleceğimizin teminatı olan çocukların korunması ve gerekli eğitim imkanlarına erişmeleri için gereken her türlü adımın bir an önce atılması gerektiği ifade ediliyor. Zorunlu eğitimin süresini kısaltmak, özellikle dezavantajlı bölgelerde çocukların eğitimden yoksun kalmalarına sebep olacağına dikkat çekiliyor. Kız çocukları, bu politikaların sonucu olarak daha fazla dezavantaja uğrayacak ve eğitim imkanlarından tamamen yoksun kalma riski ile yüzleşecek. Bu nedenle hükümete çağrıda bulunarak, toplumun en savunmasız kesimlerine yönelik politikaların gözden geçirilmesi, eşitsizlikleri artıracak olan bu uygulamalardan kaçınılması gerektiği ifade ediliyor.

CHP Emek Büroları'nın yaptığı açıklamada belirtildiği üzere, eğitimdeki mevcut protokollerin iptali için harekete geçilmelidir. Ayrıca, zorunlu eğitim süresinin kısaltılması girişimlerine derhal son verilmeli, laik, bilimsel ve parasız bir eğitim sistemi oluşturulmalıdır. İktidarın bu konudaki duyarsızlığı, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın haklarını tehlikeye atmaktadır. Çocuklarımıza daha güzel ve aydınlık bir gelecek sunmak, toplumsal sorumluluğumuzdur. Gelecek için sağlam adımlar atılması şarttır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *