16.04.2018, 13:11

ANTİKACILAR ÇARŞISI - HORHOR/FATİH...

Cumartesi günü dostlarımızla Fatih - Horhor’da ki Antikacılar Çarşısına gittik. Maksat hem dostlarımızın yeni evlerine eşya bakmak, hem de bizim mobilyalara gomalak cila yaptıracak birini bulmaktı.

Çarşıya uzun zamandır gitmiyordum, içeri adımımızı attığımız anda kesif cila kokusu beni her zamanki gibi içine çekiverdi. 

Bildiğiniz şekerci dükkanına düşmüş çocuklar gibiydim. Ne tarafa bakacağımı şaşırdım. Aksesuarlar, irili ufaklı yemek masaları, model model sandalyeler, büfeler, makyaj masaları, çalışma masaları, boy boy büfeler, şifonyerler tek kelimeyle müthişti. 

O mu, bu mu derken istediğimiz şeyleri bulduk. Hem gomalak ustası, hem de enfes şeyler satan Özcan usta karşımıza çıktı. Kahvelerimizi içerken çoktan el sıkışmıştık. Yakında bizim mobilyalar bakıma gitmek üzere yola çıkacak.

Çıkarken koca üç saati nasıl geçirdiğimizi hiç anlayamadık.

Vaktiniz olduğunda o tarafa doğru uzanın derim. Elbette bizler gibi bu tarz şeyleri seviyorsanız, yoksa vaktime yazık oldu diyebilirsiniz. 

Malumunuz zevkler ve renkler tartışılmaz.

•••••••••••••••••

BİR KİTAP - 

BAHAR GERÇEK DOĞRU....

‘ZAMANSIZ’...



Ben bir kitabı okumaya başlayınca ilk başta pek bir nazlanırım. Sonra, sonra mı kitaba resmen yapışırım. Hayatla olan tüm bağlarım kopar.  Yeter ki ortam sessiz olsun. Evet kabul ediyorum galiba bu konuda azıcık bencilim. Niye mi bunları anlattım çünkü ‘Zamansız’ adlı kitabı okurken durum aynen böyle oldu.

Kitabın sonlarına yaklaştıkça nefesim kesildi diyebilirim. Vay be diyerek bitirdim desem yeridir. 

18. yüzyılda Galata’da Ferzin’le başlayan hikaye, asırlar sonra günümüzde Ece’nin ilginç hayatıyla devam ediyor. Kyong Ju kimdir, Ece ile onun arasında neler oluyor.

Su gibi akıp giden satırları okuyunca, tüm bu şifreleri çözeceksiniz.

Şimdi sizi kitabın arka kapağında yer alan ilk paragrafla baş başa bırakıyorum.

“Ne benim ne de senin var olmadığımız hiçbir zaman olmadığı gibi içinde yok olup gideceğimiz bir gelecek de yok”…



•••••••••••••••••••••

Geldik konduk Nisan ayının ikinci haftasına... Sevgili evren, kimseler zorda, darda kalmasın, işler kolaycacık hallolsun, kötüler yapacak kötülük bulamasın, cadılar cadı kongresine gitsin, cüzdanlar dolsun taşsın, sağlık fışkırsın her birimizin yanacıklarından, kahkahalar atılsın, sevinçler olsun bol bol, kısacası su gibi akıp gitsin haftamız pls ...

Perşembe gününe kadar hoş kalın, hoşça kalın.

elvankaracay@gmail.com

- - - -

Yorumlar (0)