Almanya'nın ABD yapımı Typhon füze sistemini tedarik etmek üzere resmi başvuru yapması, Avrupa'nın doğusundaki güvenlik risklerinin arttığı bir dönemde, hem NATO hem de Avrupa Birliği (AB) ülkeleri açısından dikkat çekici bir adım olarak öne çıkıyor. Yaklaşık 2 bin 500 kilometre menzile sahip olan sistem, Almanya’nın savunma ve caydırıcılık kapasitesini güçlendirmeyi hedeflerken; Rusya’ya karşı stratejik dengeyi etkileyecek bir hamle olarak değerlendiriliyor. Halen Filipinler'de konuşlandırılan sistemin, NATO bünyesinde nasıl kullanılacağı da merak konusu.
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius’in, Washington temasları sırasında ABD yapımı Typhon füze sistemlerinin satın alınması için resmi başvuruda bulunduklarını açıklamasının ardından bu füze sisteminin stratejik önemi gündeme geldi. Almanya’nın bu adımı, "ülkenin caydırıcılık gücünü güçlendirme çabalarının önemli bir parçası" olarak değerlendirilirken; Pistorius, Typhon sistemlerinin yaklaşık 2 bin 500 kilometrelik menzile sahip olduğuna ve "bu menzilin Rusya topraklarına ulaşma imkanı tanıdığına" dikkati çekti.
Alman basınında çıkan haberlere göre Almanya’nın, alınması halinde Typhon füze sisteminin Ramstein Hava Üssü gibi NATO ve ABD askeri varlığı açısından önemli üs ve tesislere konuşlandırılması bekleniyor. Bunun için Almanya'nın doğu sınır bölgeleri de düşünülüyor.
Almanya’dan önce Filipinler’de konuşlandırıldı
ABD ordusunun uzun menzilli vuruş kabiliyetini artırmak için tasarlanan füze sisteminden yararlanmak isteyen tek ülke Almanya değil. ABD hükümetinin resmi internet sitesinden edinilen bilgilere göre Ocak 2025'te ABD Ordusu'nun, Typhon rampalarını Filipinler'deki Laoag Havaalanından Luzon adasındaki başka bir yere taşıdığı bildirildi. Filipinler, Typhon füze sistemine doğrudan sahip olmasa da bir Filipinli yetkiliye göre sistemin, Luzon adasındaki farklı bir noktaya konuşlandırılması, ABD ile ortak askeri tatbikatlara aktif katılım amacıyla gerçekleştirildi.
Typhon füze sistemi nedir ve ne işe yarar?
Typhon Füze Sisteminin geliştirilmesi 2020'lerin başına kadar uzanıyor. ABD’nin 2019'da, Sovyetler Birliği ile imzalanan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (INF) Antlaşması’ndan çekilmesinden sonra ABD ordusu, kalan boşlukları doldurmak için gelişmiş orta menzilli füze yetenekleri geliştirmek üzere programlar başlattı. INF Anlaşması’nda, tarafların Typhon gibi kara konuşlu sistemlerin konuşlandırılması yasaktı.
Diğer adıyla "ABD Stratejik Orta Menzilli Ateşleme Sistemi" olan sistem ABD Ordusu için Lockheed Martin tarafından geliştirildi.
Typhon füze sistemi, stratejik orta menzilli ateşleme sistemi olarak öne çıkıyor. Dört fırlatıcı, batarya operasyon merkezi ve komuta araçlarından oluşan sistem, mevcut topçu silahlarının menzili ile kıtalararası balistik füzeler (ICBM) arasındaki boşluğu doldurmayı hedefliyor.
Teknik olarak 2 bin 500 kilometre menzile sahip olan Typhon, Tomahawk seyir füzeleri ve 500 kilometre menzilli SM-6 önleyicileri fırlatabiliyor. Böylece hem uzun menzilli hassas vuruşlar hem de hızlı kara hedeflerine karşı etkili saldırılar gerçekleştirebiliyor. Özellikle düşman topraklarındaki askeri üsler, komuta merkezleri ve lojistik noktalar gibi kritik hedeflere odaklanıyor.
Typhon, çok amaçlı bir füze sistemi olarak savunma ve saldırı görevlerini bir arada yapabiliyor. Ancak sistemin ağırlıklı olarak saldırı odaklı olduğu, hava savunması ve balistik füze savunması gibi görevlerin daha çok deniz platformlarının hava savunma sistemleri tarafından üstlenildiği belirtiliyor.
Sistemin en önemli görevi, hassas ve etkili saldırılar düzenlemek
ABD’li savunma analistlerine göre sistemin en önemli görevi, düşman derinliklerine hassas ve etkili saldırılar düzenlemek. Ayrıca belirli tehditlere karşı savunma fonksiyonları da bulunuyor. Kara, hava ve denizden fırlatılan füzelerin karadan atılmasını sağlayan Typhon, Precision Strike Missile ile Uzun Menzilli Hipersonik Silahlar arasındaki kritik menzil boşluğunu kapatıyor.
Uzmanlara göre Typhon sistemi, hava üstünlüğüne veya büyük bombardıman saldırılarına bağlı kalmadan hızlı ve hassas saldırılar yaparak, düşmanın savunma planlamasını zorlaştırıyor ve caydırıcılığı artırıyor.
Gelişmiş uydu, insansız hava aracı ve diğer sensör verileri ile entegre çalışan sistemin, komuta ve kontrol ağlarına bağlı olarak geniş bir hedefleme ve keşif kapasitesi sunduğu belirtiliyor.
Almanya, bu sistemi yaklaşık 1 milyar dolara tedarik edebilir
ABD Kongresi'nin 2023 savunma bütçesine göre, ABD Ordusu için geliştirilen ilk Typhon füze bataryasının maliyeti yaklaşık 430 milyon dolar olarak belirlendi. Bu tutar dört mobil fırlatıcı, Aegis tabanlı komuta-kontrol sistemi, lojistik altyapı ve personel eğitimi gibi unsurları kapsıyor.
Sistemde kullanılan Tomahawk seyir füzeleri birim başına 1,5-2 milyon dolar, çok rollü SM-6 füzeleri ise 4-5 milyon dolar arasında değişiyor. Bir batarya genellikle 40 ila 64 füze taşıyabiliyor, bu da sadece mühimmat maliyetinin 100 ila 250 milyon doları bulabileceği anlamına geliyor.
Almanya’nın bu sistemi yaklaşık 60 füze içeren bir paketle tedarik etmesi halinde, toplam maliyetin 600 ila 700 milyon dolar aralığında olacağı tahmin ediliyor. Lojistik, bakım ve NATO uyumluluğu gibi ek giderlerle birlikte bu rakamın 1 milyar dolara kadar çıkabileceği değerlendiriliyor.
Doğu Avrupa’daki güvenlik risklerinin arttığı bir dönemde, Almanya’nın Typhon sistemiyle ilgili atacağı adımlar hem NATO içinde hem de küresel savunma dengelerinde yakından izleniyor.