9 YAŞINDA KIZ ÇOCUĞU VE EVLİLİK ???...

Hakikaten akıl tutulması yaşıyoruz.

Hadi gelin bakalım, 9 yaşında kız çocuğu neler yapar.

Bebekleriyle oynar, ip atlar, annesinin makyaj malzemeleriyle oynar, ağaca tırmanır, bisiklete biner, saklambaç oynar, annesinin topuklu ayakkabılarını giyer, bebeklerine elbise diker,  kaydıraktan kayar vs vs...

Ama 9 yaşındaki kız çocuğu

ev le ne mez. Henüz regl bile olmamış bir süt kuzusundan bahsediyoruz. Hani hala karşıdan karşıya geçerken annesinin elinden tutan bir kız çocuğu söz konusu olan...

Bu yaşta yemek mi yapacak, ev mi temizleyecek, hanımlık mı yapacak, çocuk mu doğuracak... Yazın bu dediklerimi alt alta, sonra teker teker okuyun, olmadı mı bir daha okuyun. Bunun akla, izana sığar tek tarafı var mı söyleyin bana...

İnanın duyduğum günden beri düşünmekten huni takacak hale geldim.

Lütfen ellerinizi çocuklardan çekin. Müsade edin okusunlar,  ilim irfan sahibi olsunlar.

Bırakın kendi yollarını kendileri çizsinler. 

Yahu bize gerçekten ne oluyor anlayan beri gelsin!. Küçüçük kız çocuğunu o yaşta anasının koynundan alıp, neyse gerisini yazmayayım anladınız siz...

Çok üzgün ve kızgınım... Yazacağım bir şey olmayacak!. Ben en iyisi Atamızın çocuklara dair bir sözüyle yazımı tamamlayayım.

“Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, Onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır."

•••••••••••••

BİR ZAMANLAR...

Deneme yazılarımdan...

‘Üçe kadar sayıyorum’ diye tehdit ederken bile araya ‘iki buçuğu’ sığdıran vicdanlı çocuklardık biz”... (Alıntı)

Ya ne güzeldik bizler. Vicdan nedir bilirdik. Kıyamazdık arkadaşlarımıza, kötülük nedir bilmezdik, sen git öte ki gelsin demezdik. Hırs yoktu avuçlarımızda, bizler hırsı bile bölüşürdük. Karşı mahalleye karşı maç yaparken,  yan sokaktakilerle birlikte ter dökerdik. 

Boynu bükük çocuk göremezdiniz, öteki - beriki demeden, gül gibi geçinip giderdik. Hepimizin kapısı birdi, pat diye gider Hatçe Teyze susadım deyip, kana kana suyumuzu içerdik. Yaramazlık yaparken bile vicdanlıydık. Elimizden geldiğince can yakmazdık. Mahallenin büyüklerine satmazdık arkadaşımızı.

Ayşe fakir, Mustafa zengin demek aklımızın ucuna dahi gelmezdi. Bugünlerde öyle mi, ikibuçuk ile üç arasına bırakın yarımı, çeyrek ekleyen çoçuk, daha ötesi insan kalmadı.

Varsa da, çok geç olmadan, kıymetini bilin, bildirin evlatlarınıza. Onlar da  öğrensinler ikibuçuk ile üç arasına sıkıştırmayı...

•••••••••••••••

LÜGAT 365...

Gelelim bu haftaki kelimemize;

FERİŞTAH

Bir işin en iyisi, en yeteneklisi. Dilimize Farsçadan geçmiştir. Melek manasına gelen firişte kelimesinden evrilmiştir.

••••••••••••

Sevgili Evren, haftasonumuz sağlıklı,  bereketli, bol müjdeli, mis mis haberlerle dolu, sıkıntısız, sevdiklerimizle dip dibe, neşe içinde geçsin pls.

Pazartesi gününe kadar hoş kalın, hoşça kalın.

elvankaracay@gmail.com