MENEMEN'DE BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ TAHİR ŞAHİN...

İsmi Menemen ile özdeşleşen Belediye Başkanı Tahir Şahin, Menemen'e dair bilinmeyenleri ve yaklaşan yerel seçim öncesi sorduğumuz sorulara içtenlikle yanıt verdi.

YEREL 26.11.2018, 11:59 26.11.2018, 11:59
MENEMEN'DE BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ TAHİR ŞAHİN...

 

İzmir Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, Gazetekritik'e verdiği röportajda yaklaşan yerel seçime, hizmetlerine ve Menemen için projelerine dair sorulara yanıt verdi.


İşte Tahir Şahin ile Gazetekritik'ten Didem Güngör'ün yaptığı o röportaj:

 

-  Başkanım, “Tahir Şahin” kimdir,bir de sizden dinleyebilir miyiz?

 

Bizi bilen bilir. Ancak herkes biliyor diye övünmek olmaz, bilen insanımız kadar bilmeyen de çoktur. Ve bilmeyen çoktur diye düşünen bir yapım var. Ben, 1959 yılında Menemen’de doğmuş, çocukluğunu ve gençliğini Menemen'de geçirmiş, ticaret yapmış, iş yapmış, ekmeğini, aşını, işini Menemen’de kazanmış bir bireyim. 1998'de parti yönetim kurulu ilçe başkan yardımcılığı yaptım, 11 ay sonra, 1999 yılında da, ön seçimle  Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı ve belediye başkanı oldum. O günden bugüne kadar oylarımızı her defasında arttırarak 4 dönem belediye başkanlığı yapmış ve onurla, gururla bu görevi yürütmüş biri olarak da tekrar Menemen'de bir şeyler yapma teveccühüyle 5. döneme yelken açmış bulunuyorum. Öncelikle şunu söylemek istiyorum; bizi 4 dönemdir destekleyen çok sevgili hemşerilerimize, ilçe başkanlarımıza, gençlik kadın kollarımıza, bütün partili arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bugün aramızda olmayan insanlarımız var. Partiye, ilçemize katkı sunmuş çok değerli büyüklerimiz var. Onları rahmetle anıyorum. Yani benim ne kadar emeğim varsa, bana destek veren insanlarında bir o kadar emeği var.

 

-1999’da %25’ten %43’e bir başarı hikâyesi... Nasıl başardınız?

 

Ben1999 yılında ön seçimden çıkmışbir aday adayı olarak aday oldum.% 25,1 ileMenemen Belediye Başkanlığı'nı kazandık. O günkü süreçlerde biliyorsunuz; ben 14 Şubat'ta ön seçime çıktım, 16 Şubat'ta da PKK terör örgütü başı Öcalan, Amerika tarafından paketlendi ve Türkiye'ye verildi. O gün için Cumhuriyet Halk Partisi'nde yerel ve genel bir ağır bir seçim yaşadık. İnsanlara bakıyorsunuz, Öcalan getirildi diye zamanın dönemi Başbakanı, rahmet ve minnetle anıyoruz, Bülent Ecevit, tamamen Cumhuriyet Halk Partisi aleyhine bir kampanya süreci içinde oldu. Parti parlamento dışında kaldı. İzmir gibi sosyal demokratların kalesi olarak bilinen İzmir'de bile Cumhuriyet Halk Partisi seçim kazanamıyordu.Narlıdere’de o günkü şartlarda Doğru Yol Partisi seçim kazandı.Bir tek Çiğli'de ve Menemen'devardık. Biz tabi o günlerde Menemen’den büyükveözel bir destek aldık. Vergi Dairesi’nde çalışan memur bir babanın oğluyum ben, babam 25 yıl gelene gidene yardım etmiş. Geri çevirmemiş.Kayınpederim de Şoförler Odası Başkanı. Onun, keza benim esnaflığım, birebir insanlarla iletişim kurmak üzerine ve bu iletişim tamamen insan odaklı olmuştu.Bizinsanlara gözümüzle nasıl bakıyorsak kalbimizde de öyle bakan insanlarız. Sanırım bize tüm bunlar1999 yılı seçimlerini kazandırdı diye düşünüyorum.Ardından her geçen gün hizmet ederek 2014'e kadar geldik. Bizim yerel yönetimlerde vatandaşa bakış açımız, ticaret yapan insanlara, iş yapan insanlara bakış açımız hiçbir siyasi parti ayrımı yapmadan,Alevi, Sünni demeden, din, dil, ırk, mezhep demeden, Türk, Kürt demeden olan bakış açımızın büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Her yönden iyiyiz, sadece hizmetler de değil gelecek olan yatırımlarda da iyiyiz.Tarımda, hayvancılıkta, sanayide oldukça geliştik. Menemen böyle bir kent haline gelmiş marka bir kent haline geldi.İzmir’de köy kenti olan Menemen bir Batı kenti haline dönüştürdük.

 

- 2019 seçimleri partiniz ve ülke için çok önemli. Neden adaysınız? Ne hedefliyorsunuz?

 

Biz 2019’a yelken açıyorsak, daha gerçekleştiremediğimiz işlerin olmasından kaynaklı. Nedir o diyecek olursanız, bir sürü iş yaptık. Yani sanatından spor hizmetlerine, kaldırımlarından yoluna, yüz yapısına altyapısına kadar, kültür merkezlerine kadar…Hayvanat bahçesinden tutunuz gölüne kadar, spor salonuna kadar, fuar alanlarına kadar yaptık. Bir Göl Park Menemen’e bakın, bir de fuara bakın aynı oldu. Bunu kimseden tek kuruş almadan gerçekleştirdik, Bütün bunların yanında yapamadıklarımız da var. Kentsel dönüşümü gerçekleştiremedik. Bu 2009'da çıkan Büyükşehir Yasası ile birlikte istediğimizi gerçekleştiremedik, tam davizyonumuzuortaya koyacağımız zamanda üstelik...Sonra, 5 yıldan bu yana yine eski Menemen’de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı belli alanlarımızı sit alanı ilan etti. Fakat ne yazık ki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı buraya ne plan yaptı ne de plan yapma yetkisini Menemen Belediyesi'ne verdi. Biz 5 yıl önce istedik,“yapmıyorsanız planı bize verin biz yapalım” dedik, yetki henüz 3 ay önce geldi. Eğer bu plan yapma yetkisi bize 3 yıl önce gelseydi, biz planları yapıp uygulamaya çoktan geçmiştik. Bu benim içimde kalan bir ukde. Büyükşehir Belediyesi'nin yapmış olduğu bir uygulamayı da denedik. Bu tarafta da 3 yıla yakın zamanda Camii Kebir diye adlandırdığımız bölgelerimizdebüyükşehre çalışalım dedik, buradan 3 yıllık çalışma planları yaptık, bir türlü Büyükşehir Meclisi’ne girmedi, eğer 3 yıl önce planlar Büyükşehir Meclisi’ne girseydi, bu bölgede de mutlaka kentsel dönüşümü gerçekleştirebilirdik. En çok da bunun için tekrar 5. döneme yelken açıyoruz, bizim için artık yol yapmak, kaldırım yapmak çok rutin işler, biz daha geniş kapsamlı bakıyoruz. Esas olan bizim için bu tür projeler.

 

- Sizinle birlikte Menemen ekonomiside canlandı. Bu alanda başka neler yapacaksınız?

 

Organize Sanayi’yi kurduk.Şu anda1800 insanımıza burada iş kapısı var. Pek kimse bilmiyor ama birkaç yıl sonra da 10 binin üzerinde insan çalışacak, çok büyük emek verdik buraya. Bir başka projemiz olan Tarımsal Organize Sanayi’yi de yeni bir tarımsal amaçlı üniversitenin, devlet veya vakıf olarak kurulmasını sağlamak. Şişli Meslek Yüksek Okulu’nu örnek alıyorum ben bu projede. Menemen’e bir Tarım Meslek Yüksekokulu’ndan başlayarak ileriki süreçlerde bir üniversite kazandırmanın heyecanı içindeyim. Bunları gerçekleştirmeye çalışacağız kendi içimizde. Üniversite açabilmek için bir vakıf da kurduk zaten. Mesela, Enerji Kooperatifleri kurmak istiyorum. Çünkü bizim bölgemizde, özellikle güneş çok fazla olduğu için, güneş enerjisini de verimli kullanmak istiyorum.

 

- Gençler sizi çok seviyor, özellikle Menemen Spor’a yaptığınız katkılar çok büyük, bu konuda neler söylemek istersiniz?

 

Menemen Spor 1942 yılında kurulmuş çok eski bir kulüp.1942 yılında nasıl kurulmuş bu grup diye incelediğimde, o gününFenerbahçe yönetiminin Ege’de bir tane küçük kanarya anlayışıyla bir kulüp kuralım dediklerini öğrendim. Tabi o zamanlar burada da çok fazla Fenerbahçeli insan var.Zaten Menemen Spor’un armasına da baktığımız zaman Fenerbahçe ile tıpatıp aynısı. Bu anlayışla kurulmuş bir kulüp. Amatör olarak kümede inanılmaz mücadeleler vermiş bir kulüp. 1942 yılından bu yana inanılmaz bir sevgi ile büyümüş bir kulüp. Ben 27-28 yaşındayken futbol oynamış biri olarak hep sporun içinde olmaya çalıştım. Spor yapanın daha vizyoner olduğunu düşünüyorum. Spor yapanların daha insanlara yakın, sıcakkanlı insanlar olduğunu düşünüyorum. En azından hobi olarak bile yapılması gerekiyor.Ayrıca sadece spor için de değil bu, ister ticaret yapın, ister doktor olun, ister evde oturun, mutlaka bir hobiniz olsun. Kendinizi kanalize etmek zorundasınız yeni fikirler alabilmek için. Biz de o anlayışla spora hep önem verdik, gelecek olan gençlerimizin de spor camiası içerisinde yetişerek hem toksinlerinden kurtulup daha sağlıklı bir birey hem de kişisel gelişim açısından daha iyi bir birey olarak yetişmesi için bunu altyapı haline getirdik. Göreve geldiğimde de MenemenSpor amatör kümedeydi. 9 yıl amatör kümede mücadele ettik şampiyonluk için. 2008'de amatörden profesyonel lige yükseldik.Biz hep liderliğe oynadık. Geçen PTT Lig avucumuzun içinden kaçtı. 100 yıllık kulüpler var ama ne yazık ki doğru yönetimsel şekiller kazandırılmadığı için ilerleyemediler.Büyük bütçeler yaparak kulübü batırmıyoruz, aksine gücümüz kadar harcıyoruz.İnşallah bu sene şampiyon oluruz, PTT’de lige çıkarız. Bu şampiyonlukların devam etmesi için altyapının önemli olduğunu tekrar vurguluyorum.Biz göreve geldiğimizde 1999'da 243 çocuk vardı tüm spor dalı altyapılarında,şimdi 3500 çocuğumuz var. Çocuklar sadece sporda gelişmiyorlar, iyi bir insan olarak da yetişiyorlar.Bir insan avukat da olur, eczacı da, doktor da. Eğer bir insanın böyle hobileri olmazsa mesleklerinde de başarılı olacaklarına inanmıyorum ben. Çünkü bütün bunları yaparken de insanlar birlikte yaşamayı, birlikte paylaşmayı öğreniyor. Bizim yapmış olduğumuz bu sistemde sosyalleşiyorlar, daha medeni oluyorlar. Spor yapan insanların cesareti çok daha fazladır. 4 tane futbol sahası yaptık. Bir de en az 60 kişinin yatabileceği bir konaklama tesisi ile beraber yaptık. Bu yetenekli çocuklarımız ister Çanakkale'den gelsin, ister Edirne’den, ister Diyarbakır'dan, onları burada yatıracağız burada yedireceğiz.Çocukları okullarına direkt konaklama tesisinden servislerle götüreceğiz. Konaklama tesisimizde bir 4 yıldızlı otelde ne varsa hepsi var.Ayrı bir kütüphanesi, ders çalışma odası var. En önemli projelerimizden bir tanesi, 2008'den beri, Menemen Belediye Dershanemiz var. Bir değil,iki tane üstelik; burada 2500 öğrenci var. Etüt çalışmalarıyla da öğretmeni çocuğun yanına getireceğiz. Orada etüt çalışması yapacağız,hepsinin karnesi iyi olacak, eğitim karnesi de iyi olacak, kişiliği de karakteri de iyi olacak. Bütün bunlarla birlikte gençlere önem verdiğimizin altını çizmek istiyorum.Gençlik olmazsa hiçbir şey olmayacağını en çok düşünenlerden biri olarak kendimi tarif ediyorum. Hatta yeni dönemde, Allah nasip ederse adaylık verildiği takdirde, belediye meclis üyelerinin en az yarısını 25 ile 40 yaş arasından oluşturacağım.O çocuklar yetişsin. Gençlerin önünü böyle açmak lazım, sözde değil özde gençliğe değer vererek.Şu an bir tane bile aklımda isim yok ama adaylık geldiğinde o isimlere 99 değil 199 kişi bile buluruz. Menemen'deki gençlerimizde bu potansiyel var.

 

 

Başkanım, Menemen’de kadınlar her yerde.Size de çok büyük destek veren kadınlarımızla nasıl bu güçlü iletişimi sağladınız?

 

Kadınlarımıza samimiyseniz, dürüstseniz, size kadınlardan daha fazla sahip çıkan bir grup ortaya çıkmaz. Biz dürüst bir şekilde nasıl daha çok faydalı olabiliriz diye çalışıyoruz. Kooperatifimiz var. O kooperatif evlerindeüye olan kadınların çocukları eğitim alıyor.Amacımız o Kooperatifi daha da büyütmek.Mesleki kurslarımızda bine yakın kurs gören kadınımız var, bu çok önemli bir şey. 25'in üzerinde kurs merkezimiz var. Kadınların buralarda yaptıkları şeyleri Göl Park fuar alanında satmalarını sağlıyoruz. Bir yıl boyunca 100 lira harcıyorsa 150 liraya satabiliyor onu. Kadınlarımız bizdeki bu samimiyeti, bu duyguyu görüyor herhalde ki bizi seviyor. Biz de onları seviyor ve onlara saygı gösteriyoruz.

 

Menemen doğasıyla İzmir’in göz bebeği olan ilçelerinden biri... Son günlerde Karagöl üzerinde bir tartışma var. Neler söylemek istersiniz?

 

- Yarının ekonomisi temiz bir çevreden geçer. Eğer bugün temiz bir çevre bırakmazsanız yarın o alınan şey 1 lira iken 10 lira olur. O ekonomiyi kaldıracak bir Türkiye genel bütçesi, Menemen bütçesi yok. Bireysel Tahir Şahin bütçesi de yok. Ekonomi temiz çevreden geçer anlayışını hiçbir zaman unutmuyorum, eğer değer vermezseniz çevre intikamını alıyor.Ben başkan olmadan önce de bu şekilde düşünüyordum. Menemen Ovası Türkiye'de en önemli ovalardan bir tanesidir, tarımsal anlamda. Yani, bir sezonda 3 defa ürün alma şansınız var, toprağı da suyla sulayacaksınız; solmaması için bitkinin.Ama bugün düşününüz ki, İstanbul 100 kilo ıspanak tüketiyorsa bunun 60 kilosu Menemen Ovası'ndan gidiyor.Yeşil her şey var Menemen'de. Bu topraklar, Gediz Ovası'ndan gelen suyla sulanıyor. Gediz Nehri tam 401 kilometredir, Kütahya'nın Çukurören Köyü’nden doğuyor. Müthiş bir getirim ama zaman içerisinde kirletilmiş, kirlenmiş. Gediz hem ölüyor hem öldürüyor. Biz 1998 yılında parti yönetimdeyken Gediz ölmesin öldürmesin diye, 1 ile 7 Mayıs arasında bir haftalık eylem koyduk. Bir hafta parti olarak yürüyüş eylemi gerçekleştirdik. İşimi gücümü bıraktım, çadır kurduk ve inanılmaz bir destek bulduk. Bu kampanyada bilmem hatırlar mısınız, basında 1 haftada 38 kez yer bulduk. Aslında çok önemli bir sayıdır. 1 haftada 38 kezbasında yer bulmak çok önemlidir. Çevreyi kirleten fabrikalar arıtmalarını çalıştırmaya başladı. İzmir Valiliği, Manisa ve Uşak Valiliği harekete geçti; müthiş cezalar oldu. Güzel bir temizleme gördük ama fakat son zamanlarda yine aynı gevşeklik var. Burada Gediz’i,  öbür tarafta Menderes'i korumak lazım. O dönemden beri çevreye duyarlılık içerisinde olmuşumdur, yine Karagöl meselesine gelince eğer çevrede eylem varsa Tahir Şahin orada. Hem kendi manevi ve maddi gücümü, hem belediyede bütün gücümü çevre adına kullanıyorum, kullanacağım. Çünkü orada bir maden ocağı,taş ocağı işletmesi; ÇED raporu gerekli değildir diye işletme ruhsatı alınıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu alanlarımızı sulamak için uğraşıyor. Değirmendere Barajı için 10 yıldır uğraşıyorum, bu tarafa ÇED raporu gereklidir diye, 6 ay önce geldi olumlu olarak. Burada ağaç keseceksiniz, ÇED raporu gerekli değildir diyorsunuz Bakanlık olarak, Çevre ve Orman Bakanlığı olarak ve maden ocağı ruhsatı verebiliyorsunuz. Biz de bunu hemen haber alınca ister istemez birinci derecede bir basın açıklaması yaptık. Sonra köylülerimizle tekrar bir eylem koyduk. Açılan dava sonucunda da “ÇED raporu gereklidir” dendi. “ÇED raporu gereklidir” paralelinde de yürütmeyi durdurma kararı verdi, yani ağaçları artık kesemezsiniz. Tabii bir adımı kazandık 1-0 galibiz ama biz 5-0 galip gelmek istiyoruz. “ÇED raporu gereklidir”anlayışından sonra maden ocağı işletme ruhsatının iptalini görmek istiyoruz biz.İnşallah tüm çevreci dostlarımız ve sivil toplum örgütlerimizle birlikte bu maden ocağı işletmesini iptal edeceğiz. Sadece Karagöl’de kesilecek olan ağaçlar bizi etkilemiyor, Bornova’yı da, Karşıyaka’yı da, Çiğli’yi de etkiliyor. Tüm İzmir’i etkiliyor.İzmir’in Karagöl’ü bu, oradan oksijen alıyor, suyumuzu oradan içiyoruz biz.

 

 

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

 

- Son mesajım da kimse mutsuz ve umutsuz olmasın. Hayat bir günlük değil, on bir günlük değil hayat umutlarla dolu bir yaşam tarzı anlayışıyla devam etmeli. Umut demek, herşey demektir. Teşekkür ederim.

 

 

Yorumlar (0)