CHP Gömeç’te Ahmet Ercan adaylığını açıkladı:İktidar bizi kavgaya çağırıyor, davetleri kabulümüzdür!

İlçe Başkanlığı Makamını bir sıçrama tahtası olarak görmediklerini, ekibinin ve kendisinin başka bir göreve talip olmak için görevlerinden istifa etmeyeceğinin altını çizen Ahmet Ercan, “Biz biliyoruz ki Cumhuriyet Halk Partisi örgütleri; milletvekilliği veya belediye başkanlığından yüksek bir makamdır.” ifadelerini kullandı.

Açıklamasında yoksulluktan, üreticilerin yalnız bırakılmasından, emekçilerin hak gasplarından söz eden ve kırsalda cenaze kaldıracak genç kalmadı diyerek kırdan kente göç etmek zorunda kalındığının altını çizen CHP’li Ercan; “Bizi yasaları, zehirli dilleri, tehditkar mafyavari anlayışlarıyla kavgaya çağıranlara “davetiniz kabulümüzdür” diyen Cumhuriyet Halk Partililer olarak, Mustafa Kemal Atatürk’ün yoldaşları olarak buradayız.”  dedi.

CHP Gömeç İlçe Başkan Adayı Ahmet Ercan’ın açıklamasında öne çıkan satırbaşları şöyle:

“Halka Sefaleti Reva Görenlerin Bir Eli Yağda Bir Eli Balda”

Malumdur ki AKP ve Küçük Ortağı’nın emekçileri, yoksulları ezdiği; yokluk ve sefaleti halka reva görürken kendilerinin bir eli yağda bir eli balda yaşadığı bir dönemden geçiyoruz.
Köprüden parası olmayan yüzerek geçsin diyenden, ekmek yiyebiliyorlarsa demek ki aç değillermiş diyene kadar; pervasızca, utanmazca bir siyaset dilini egemen kılan bu anlayış, aynı zamanda önümüzdeki dönemde de gerek yeni geçirmek gayretinde oldukları seçim kanunları, gerekse tehditkâr ve kendilerinden olmayan herkesi hedef gösteren dilleriyle önümüzdeki seçimleri şu andan itibaren ön hesapların yapıldığı ve her türlü ahlaksızlığa bulayacakları bir süreç olarak hesaplamaktadır.

“Bizi kavgaya çağıranlar İçin ; davetleri kabulümüzdür!”

Bu faşizan, anti demokratik, gayrı insani süreçte ancak dik duran, güçlü olan, birlik olan bir örgüt anlayış oyunu bozabilir. Biz de tam bu konuda sokakta da, masada da, sandık başında da kendine güvenen bir ekiple yola çıkmak niyetinde olduk. 
Bizi yasaları, zehirli dilleri, tehditkâr mafyavari anlayışlarıyla kavgaya çağıranlara “davetiniz kabulümüzdür” diyen Cumhuriyet Halk Partililer olarak, Mustafa Kemal Atatürk’ün yoldaşları olarak buradayız.
Bu günümüzü kaplayan karanlıktan korkarak, yarına aydınlık gözlerle bakma şansımız olmaz!

“İlçe Örgütleri CHP’deki En Yüksek Makamdır!”

Örgütleri kişisel mevkiler için birer sıçrama tahtası olarak görmediğimizin de altını çizmek zorundayız!
Güçlü iktidarın yolu güçlü örgütsel yapıdan geçiyor ve bu bilinçle hiçbir mevki-makam ve kişisel kaygı hedeflemeden, görev süremiz boyunca sıçramak için örgütü ve yöneticiliği bırakmayacağımızın sözünü veriyoruz.
Bölgemizden de bir milletvekilinin seçilmesi için var gücümüzle çıkan adayların arkasında olacağız ve mücadele edeceğiz. Varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız.
Bir biliyoruz ki Cumhuriyet Halk Partisi örgütleri; milletvekilliği veya belediye başkanlığından yüksek bir makamdır.
İktidarın yolunun geçtiği, evimiz ve her aydının kendisini ait hissettiği yer örgütlerimizdir. 
Örgütler yerellerindeki sorunları çözmek iradesi gösteren, sokağındaki insanın derdiyle dertlenen ve çözümü paylaşan en temel yapı taşıdır.
Bu anlamda biz de bu kutsal gördüğümüz göreve adayız ve her sorumluluğu alacak gücümüz de kararlılığımız da vardır!

“Kırsalda cenaze kaldıracak genç kalmadı!”

Bölgemizde genç kalmadı. Zeytincilikten ve zeytinden, çiftçilikten ve çiftçiden, hayvancılıktan ve hayvancıdan, işçilerden ve alın terlerinden hesap sormayı kendine siyasi hat olarak belirlemiş bu siyasi anlayış; maalesef gençlerimize hiçbir şey vadedemediği için köylerden, ilçelerden gençlerimizi büyük şehirlere göç ettirip üç kuruşa çalıştırmayı hak görmüştür. Köylerde, mahallelerde neredeyse artık cenaze kaldıracak genç kalmamıştır.
Böyle bir dönemde daha çok emek demek ama daha çok da emek verip kapı kapı gezmek gerekmektedir.
Böyle bir dönemde daha çok yoksulluğa karşı çıkmak ve yoksulu sadaka düzeninden kurtarıp hayatını sürdürülebilir kılmak gerekmektedir.
Böyle bir dönemde devletin hazinesini üç beş yurt dışındaki tefecinin, faizcinin boyunduruğundan kurtarıp, daha çok Kuva-i Milliye, Atatürk demek gerekmektedir.

“CHP sadece bizim değil, tüm ülkenin baba ocağıdır, anne kucağıdır”

Başkanlık ve yöneticilik için aday olan tüm arkadaşlarımıza da başarılar dileriz. Seçilelim veya seçilmeyelim; Biz Cumhuriyet Halk Partiliyiz…
Kim kazanırsa kazansın, bir gün sonra omuz omuza olup memleketi bu faşizmin elinden kurtarmak, kişisel ihtiraslara kapılmamak her Cumhuriyet Halk Partili’nin boynunun borcudur.
Bu parti sadece bizim değil, tüm ülkenin baba ocağıdır, anne kucağıdır.
Partimize küskün olmayı asla kabul etmiyoruz.
Bu kongre vesilesi ile de herkesi baba ocağına sahip çıkmaya davet ediyoruz.