Yargıtay 25 yılı bile çok buldu... O öldü ama suç yaralama

Murat Akar, sevgilisi Ayşe Atasayar’ın intihar ettiğini öne sürerek bir rezidanstaki evine gitti. Yerde bulduğunu iddia ettiği Atasayar'ın vücudundaki darp izleri için, “Kusturmaya çalışırken klozete vurdu” dedi. Sağlık görevlilerini çağırmak için ise tam 40 saat bekledi. O sırada Ayşe Atasayar öldü. Yargıtay da 2015’teki olaya ilişkin yerel mahkemenin verdiği 25 yıllık cezayı, “Kasten öldürme değil, kasten yaralamadan 8-12 yıl arası ceza verilmeliydi” diye bozdu.

YAŞAM 04.02.2019, 09:18 04.02.2019, 09:18
Yargıtay 25 yılı bile çok buldu... O öldü ama suç yaralama

Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı çalışanı Ayşe Atasayar’ın bir rezidansta öldürülmesine ilişkin davada Yargıtay, sanığa verilen 25 yıllık hapis cezasını fazla bularak, bozdu. Dava dosyasına göre, 13 Haziran 2015 tarihinde Ayşe Atasayar, sevgilisi Murat Akar’la bir lokantada buluştu. Atasayar, saat 20.50’de lokantadan ayrılarak tek başına geldiği evinde fenalaştı. Murat Akar, Atasayar’ın intihar girişiminde bulunduğunu öğrendiğini ileri sürerek gece evine gitti. Akar evde genç kadını yerde yüzükoyun yatar halde bulduğunu iddia etti. Akar hakkında Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Akar ifadesinde Atasayar’ın vücudundaki darp izlerine ilişkin olarak, “onu kusturmaya çalışırken kafasının klozete vurduğu” iddiasında bulundu. Akar, Atasayar’ın vücudundaki yaralamaların ise “kusması için banyoya götürdüğü sırada sağa-sola çarpma sonucu meydana gelmiş olabileceğini” belirtti. 

40 SAAT HABER VERMEDİ

Mahkeme ise Atasayar'ın ölümüne neden olan şiddetin Akar tarafından uygulandığına karar verdi. Gerekçeli kararda, “Sanık kendisi hakkında adli soruşturma açılmasını önlemek için onu evden bırakmadığı ve sağlık kurumlarına müracaatını engellediği, 40 saat boyunca maktul ile evde kaldığı, en son Ayşe’nin beyin kanaması nedeniyle kasılması üzerine paniğe kapıldığı ve sağlık kuruluşlarına haber verdiği, sağlık elemanların müdahale etmelerine rağmen maktulün beyin kanaması neticesinde öldüğü mahkememizce kabul edilmiştir” denildi.

25 DEĞİL, 8 YIL OLSUN

Mahkeme, sanığın “kasten adam öldürme” suçundan ömür boyu hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. Ancak bu ceza sanığın daha önce herhangi bir suç işlememiş olması, geçmişi, sosyal ilişkileri, yargılama aşamasındaki tutum ve davranışları gerekçesiyle iyi hal indirimi yapılarak, verilen ceza 25 yıla indirildi. Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise sanığa, 8 ila 12 yıl arasında ceza verilmesini öngören, “kasten öldürme suçundan” değil “kasten yaralama suçundan” cezalandırılması gerektiğini savunarak yerel mahkemenin kararını bozdu.

AVUKAT: YARGITAY KARARI SOYUT

Atasayar Ailesi'nin avukatlarından Gülşen Uzuner, geçen hafta taraflara tebliğ edilen karara tepki göstererek şöyle konuştu: “Sanık her aşamada önce başkasının şiddet uyguladığını, maktulenin evden çıkmadığına ilişkin görüntüler gelince de bu sefer Ayşe’nin kafasını, vücudunu, oraya buraya vurduğunu, alkollü olduğunu, ilaç kullandığını belirtmiştir. Kanında alkol ya da ilaç çıkmayınca ‘dolap kapağına vurdu’ diyerek suçu örtbas etmeye çalışmıştır. Sanık, Ayşe’nin ölmesini 40 saat boyunca beklemiştir. Sanık Ayşe’nin öleceğini anlayınca yani can çekişme başlayınca usulen acil servisi çağırmıştır. 112 görevlileri geldiğinde ise genç kadın hayatını kaybetmişti. Yargıtay’ın yorumu soyut ve sanığın cezasını azaltma niyetinden başka bir amaç taşımamaktadır.”

ADLİ TIP: DÜŞME-ÇARPMA DEĞİL SERT CİSİMLE VURMA

Adli Tıp Kurumu 1. Adli İhtisas Kurulu raporunda, “Maktulde tespit edilen yaralamaların kişinin kendiliğinden veya başka herhangi bir madde uyuşturucu (uyuşturucu–ilaç–alkol) etkisi ile kontrolsüz bir şekilde düşme ile gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, bir başkası tarafından sert veya künt bir cismin vücuda direk havalesi ya da vücudun sert bir künt zemine çarptırılması ile mümkün olabileceği” tespitine yer verildi.

Yorumlar (0)