Saadet Öğretmene destek çığ gibi büyüyor

İzmir'in Menderes İlçesi'nde, 2.5 yıl önce yaşları 6 ile 11 arasında değişen 6 kız öğrencisine 'porno film izlettiği' ve 'istismarda bulunduğu' iddiasıyla hakkında 102 yıl hapis cezası istemiyle dava açılan emekli okul müdürü 66 yaşındaki Adil Ş.'nin yargılanmasına devam edildi.

YAŞAM 02.12.2016, 19:46 02.12.2016, 19:46
Saadet Öğretmene destek çığ gibi büyüyor

İzmir halkı bugün İzmir Bayraklı Adliyesi 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Cinsel İstismar ve Taciz davasında mağdur çocuklarımızı ve Saadet Öğretmeni yalnız bırakmadı.

 

Bayraklı Adliyesinde  görülen duruşma öncesi çocuklara; CHP Grup Başkanvekili Manisa Milletvekili Özgür Özel, Bayraklı Belediye başkanı Hasan Karabağ, Birleşik Kamu iş Konfederasyonu Genel Eğitim ve Basın Yayın Sekreteri  Semra Pektopal, Tüm Yerel-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Dr. Hakan Kıran, Eğitim İş 4 Nolu Şube Başkanı Haşim Karaman, CHP  Bayraklı ve Karşıyaka ilçe başkanları ile CHP Narlıdere, Karabağlar, Bayraklı, Bornova Kadın Kolları, Alevi Bektaşi Kültür Dernekleri, Narlıdere Belediyesi Kadın Danışma Merkezi,  Tokatlılar Derneği Narlıdere Emekli Astsubaylar Derneği, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile çok sayıda  vatandaş basın açıklamasında destek verdi.

 

 

Duruşmadan önce, bu davanın başından beri mağdur çocuklara ve Saadet Öğretmene destek veren Birleşik Kamu İş Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Semra PEKTOPAL öncelikle Adana Aladağ’da ki öğrenci yurdunda  yanan öğrenciler için şu açıklamayı yaptı;" Dün gece yüreğimizi yangın yerine çeviren bir olay ile sarsıldık. Ülkemizin acıyla sınavı bitmiyor. Adana'nın Aladağ ilçesinde, Süleymancılar cemaatine ait kız öğrenci yurdundaki yangında 11 öğrenci, 1 kadın eğitmen hayatını kaybetti, 22 öğrenci ise yaralandı.

 

Edindiğimiz son bilgilere göre belediyeye ait yurdun yıkılarak yerine daha büyüğünün yapılacağı söylenerek boşaltılmış ve başka bir alternatif olmadığı için de aileler çocuklarını Süleymancılar Cemaatine ait kız yurduna göndermeye mecbur bırakmışlar. Üstelik yurt binası kaçak ve oturma ruhsatı yok, çatışı ahşap, yerler halı ile kaplı yani hiçbir koşulu ruhsat almaya uygun olmamasına rağmen, yurt Millieğitim’den onaylı, belediyeden de ruhsatlı.

 

Yani Ortaçağcı gericilerin çocuklarımızın tecavüze uğramasına seyirci kaldığı yetmezmiş gibi yoksul halk çocuklarını kaçak cemaat yurduna mecbur bırakarak göz göre göre körpecik bedenlerinin diri diri yanmasına neden olmuşlardır.

 

Yine küçük çocuk mezarları...
Yine umut, hayaller yerine toprak örtüldü küçük bedenlerin üzerine.
Yine koruyamadık küçük bedenleri, onları ölümden uzak bir yere koyamadık.
Af edin bizi çocuklar af edin. Sizi unutursak kalbimiz kurusun" diyerek, Menderes'te yaşanan taciz ve tecavüz olayı ile ilgili olarak da konuşmasına şu şekilde sürdürdü;

 

"Ülke olarak çok zor bir süreçten geçiyoruz. Bu zor günlerden de en çok kadınlarımız ve çocuklarımız etkileniyor ne yazık ki. Neredeyse her gün, yurdumuzun her köşesinden çocuklara yönelik cinsel istismar ve taciz  haberleri ile sarsılıyoruz.

 

 

2014 yılında, İzmir'in Menderes İlçesinde bir köyde yaşanan çocuk istismarı olayı toplumumuzda derin bir yara açmıştır. Bugün, “Çocuk Tacizine, İstismarına, Tecavüzüne Sessiz Kalma, İzin Verme, Ya Senin Çocuğun Olsaydı?” diyerek, SAADET ÖĞRETMENİN ve masum çocuklarımızın çığlıklarına kulak verip tüm güzel yürekli insanlarla büyük bir dayanışma zinciri oluşturduk ve bugün burada bir araya geldik. 

 

 

Ülkemizde çocuklar zorla evlendirilmekte ve tecavüze uğramaktadır. Çocuklar en çok okullarda, kurumlarda cinsel istimara maruz kalmaktadırlar.

Türkiye'de 2014 yılında 40 bin kişiye "çocuğa taciz davası" açıldı.

2015'te 31 bin 337 kız çocuk evlendirildi.

AKP'nin 14 yıllık iktidarı süresince çocukların cinsel istismarı yüzde 434 oranında artış göstermiştir.

2015 yılında ise 181 bin 36 erken yaşta evlilik yapan çocuk bulunmaktadır. 

Ayrıca bu evliliklerin içerisinde imam nikâhına dayalı olanları sayısı bilinmemektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre de erken evlilik ve nişanlılık nedeniyle eğitime devam edemeyenlerin yüzde 97,4’ü kız öğrencilerdir.

 

 

Durumun bu kadar vahim ve kaygı verici boyutlara ulaştığı bir dönemde, 17 Kasım 2016 tarihinde, TBMM Genel Kurulu’na gece yarısı ve toplumdan kaçırılırcasına getirilen değişiklik teklifi ile “cinsel istismar failinin,  mağduru ile evlenmesi halinde verilen cezaya yönelik hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verileceğine ilişkin bir düzenleme getirildi bildiğiniz gibi.

 

 

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çocuklara armağan ettiği "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı"nın ilan edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında "Cinsel istismar failinin cezasını mağdurla evlenmesi halinde erteleyen" skandal önergenin kabul edilmesi utanç verici bir durumdur. 

 

 

Çocuklarımız hepimiz için değerli ve masumdur. Bizim olduğu kadar sizlerin çocuklarının da değerli ve masum olduğunu düşünüyoruz. Cinsel istismara uğrayan çocuğun faili ile evlenmesi halinde faile verilecek cezanın ertelenmesi kabul edilemez.

 

 

Bu anlayış çocuk istismarının kurumsallaşması sonucunu doğurur ve toplumun yararına değildir. Getirilmek istenen düzenleme çocuklara yönelik tecavüzün meşrulaştırılması gayretidir, tümüyle reddedilmelidir.  Yoğun tepkiler üzerine bu önergenin “ŞİMDİLİK” geri çekilmesi kamu vicdanını rahatlatmamıştır. Bu önergenin bir daha hiçbir suretle gündeme gelmemesi ve bunun yerine, tüm illerde istismara uğrayan çocuklarımız için rehabilitasyon merkezleri kurulmalı, çocukların eğitim, sağlık, yaşama, barınma sorunları çözülmeli ayrıca fiziksel, psikolojik ve cinsel sömürüye karşı korunmaları için de acilen tedbirler alınmalı ve çocuklarımız topluma kazandırılmalıdır.

Artık "yeter", çocuklardan elinizi çekin!

Devletin görevi "çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunarak sağlıklı gelişimini temin etmektir." Çocuklarımızın cinsel istismara uğramasını ve adliye koridorlarında kalp krizi geçirerek o minicik yüreklerinin durmasını, cinsel istismar sonrasında yaşadıkları travma sonucunda intihar etmelerini veya yaşamları boyunca bunun acısı ile yaşamalarını  istemiyoruz.

 

Değerli Kamuoyu,

Çocukların cinsel istismarına sessiz kalmayan güçlü, kararlı ve onurlu insanların bu güzel desteği umudumuzu büyütüyor. Bu umut ile Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, ortaçağcı gericilik ile mücadele edeceğiz, ülkemizin karanlığa teslim olmasına asla izin vermeyeceğiz ve ülkemizin geleceği olan çocuklarımızı korumak için yüreğini,  bedenini ortaya koyan Saadet Öğretmenimizi onurlu, duyarlı mücadelesinde yalnız bırakmayacak ve çocuklarımıza yaşanası bir dünya bırakma mücadelemize devam edeceğiz." dedi.

 

Çocuklara taciz ve tecavüzü ortaya çıkaran Saadet Öğretmen yaptığı konuşmada “Çocuk istismarına sessiz kalma,Ya senin çocuğun olsaydı?" diyerek  konuşmasını şöyle sürdürdü; “Memleketimizin çocukları çok zor günlerden geçiyor. Yurdumuzun her köşesinden ardı ardına çocuklara yönelik cinsel istismar ve taciz  haberleri bitmek tükenmek bilmiyor.

 

Çocuklara yönelik cinsel istismar olayları yıl ve yıl katlanarak artmaktadır. Bu korkunç durum toplumsal bir sorunumuz haline gelmiştir. Hepimiz çocuklar ve aydınlık  nesiller için yasaların masumdan yana, onları koruyucu yönde yapılanması için elimizden geleni yapmak zorundayız. Her şey bununla bitiyor mu? Yurdumuzda istismara uğrayan çocuklar için rehabilitasyon merkezleri kurulmalı, çocukların takibi yapılmalı, topluma kazandırılmalı. Onlar adliye koridorlarında olmamalı! Hep birlikte bu karanlık tünelden çıkmalıyız.

 

Çocuk istismar ve taciz olayları toplumumuzda derin yaralar açmaktadır. Daha yeni İzmir’de 9 yaşında bir evladımız cinsel istismar davası nedeniyle kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti, küçük bedeni artık bizimle değil, yine 8 yaşında cinsel istismara uğrayan bir çocuğumuz intihar etti. Çocukların yaşadığı bu insanlık, hukuk, ahlak ve bilim dışı akıl almaz durumla hep birlikte mücadele etmek zorundayız. Hiç bir çocuğun cinsel istismara rızası olamaz! Onlar bizim çocuklarımız!” şeklinde konuştu. CHP Manisa Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Özgür Özel yaptığı konuşmada, Saadet Öğretmenin ve mağdur çocukların yanında olmaya devam edeceklerini söyledi ve bu olayın ortaya çıkışından bu yana yanlarında olanlara teşekkür etti.

 

3. Duruşmanın sonunda  Mahkeme  Emekli okul Müdürü Adil Ş.'nin  tutukluluk halinin devamına oybirliği ile karar verirken,  Dava  Adli tıp raporlarının gelmesi için   9 Şubat 2017 tarihine ertelendi.

Yorumlar (0)