22.05.2018, 06:43

YAĞMURSUZ BULUTLAR

Keşke hepsi tam tekmil katılıp gür ve tek olarak ses verselerdi ve masaya yumruklarını vurabilselerdi. Ama nerdeeee!

Dönem başkanı olan ülkemizin yetkililerinin yoğun gayretiyle, Filistin Devleti'nde meydana gelen vahim hadiselere mukabele amacıyla ve ülke yetkililerimizin "Zulme dur demek için toplandık" diye belirttikleri İİT İslam Zirvesi 13. Oturumu 18 Mayısta İstanbul’da toplandı.

 

Ancak, liderler bazında gereken katılım bence sağlanamamış, yani önem verilmemiş. Üyeliği geçici olarak askıya alınan Suriye hariç 56 üye ülkeden sadece 16 lider katılıyor, otuz civarında ülke temsilci gönderiyor bir kısmı da katılmıyor.   

 

 İslam İşbirliği Teşkilatının Filistin gündemli toplantısından bahsediyorum.

 

Bu teşkilat, İslam İşbirliği Teşkilatı, 1969 yılında Fas'ın başkenti Rabat'ta toplanıp İslam ülkelerini çatısı altında toplamak üzere kurulan, uluslararası hukuk tüzel kişiliğine sahip, uluslararası bir teşkilattır.

Aklıma şöyle bir soru takıldı.

Acaba bu teşkilata üye İslam ülkelerinin devlet başkanlarından kaçı Müslüman ya da bu ülkelerden hangisinin devlet başkanı Müslüman değil? Dedim fakat olmama ihtimalini uzaklaştırdım düşüncelerim arasından. Zira ülke Müslümansa, halkı Müslümansa, yöneticisi de Müslüman olurdu. Aksi durum akla ziyan.

Müslüman ülke ya da İslam ülkesi demek, nüfusunun büyük bölümü Müslüman olan ya da resmi dini İslamiyet olan ülkeler olarak kabul edilirse -İslam’ın samimi yaşanıp yaşanmadığına bakılmaksızın-, dünyada 63 Müslüman ülke var ve Müslümanlar günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık #’ünü oluşturur. 

Dünyada, birleşmiş milletlere üye olan 192 ülke var, Birleşmiş Milletlere üye olmayan veya uluslararası ortamda tanınmayanlarla birlikte bu ülkelerin sayısı 206’yı bulmaktadır.

Birkaç İslam ülkesi de (Filistin, KKTC, Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti vs) birleşmiş milletlerce tanınmıyor.

İslam ülkeleri nüfus olarak yaklaşık 1,5 milyar. Yani dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri. 

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi Müslüman 56 ülkenin dünya ekonomisine katkısı ise çok gerilerde.

Demokrasileri hakeza…

Muasır medeniyet seviyesi,

Eğitim seviyesi,

Hukuk sistemi,

Ahlaki değerler,

Dini yani İslam’ı samimi olarak, ehlisünnet vel cemaat üzere yaşama,

İnsan hakları vs…

Bunların belki hiç biri gönül rahatlığıyla, huzur-u kalp ile ‘mükemmel’ denecek, örnek olup övünülecek bir durumda değil maalesef.

Medeniyet,

Basın,

Temel insani hak ve hürriyetler vs…

Üzülerek belirtmek gerekir ki çoook gerilerde…

Hal böyleyken,

Dünya üzerinde iç-dış savaşların olduğu ülkeler arasında ise Müslüman ülkeler birinci sırada yer almakta.

Fakirlik sıralamasında da…

Merak ettim;

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bugüne kadar hangi Müslüman ülkenin hangi derdine samimane çare olmuş?

Hangi İslam ülkesinde olan bir kargaşayı sulhla hitama erdirmiş?

Hangi İslam ülkesindeki kavgayı bitirip barışı inşa etmiş?

Ezilmekte olan hangi İslam ülkesini ayağa kaldırmış?

Yokluk kıtlık çeken hangi Müslüman ülkeyi içinde bulunduğu bu durumdan kurtarmış?

Hangi İslam ülkesinin, iç ya da dış problemini, teşkilat olarak çözmüş?

Bir şekilde zulüm gören hangi İslam ülkesini bu zulümden kurtarmış?

Hangi devletteki zulüm gören Müslümanların yaralarına merhem olmuş?

Yıllardır iç ya da dış etkilerle savaş vaziyetinde olan –Filistin, Yemen, Irak, Suriye vs- ülkelerin hangi derdine derman olmuş?

Bu ve benzer soruların yüzlercesi binlercesi sorulabilir, fakat neyi değiştirir?

Bence hiçbir şeyi.

Eee o zaman İslam İşbirliği Teşkilatı’nın alayişle, nümayişle yapılan bu toplantıları ne anlama geliyor?

Bu toplantıyla ümmetin hangi derdine derman olunuyor, olundu?

İslam ülkeleri neyin işbirliğini yaptı?

Olsaydı işbirliği, Müslümanların hiçbir problemi, yarına kalmazdı…!

Gel gör ki;

Belki karamsarlık diyebilirsiniz ama bence kocaman bir hiç…

Büyük bir gürültüyle gel…

Şimşek çakması gibi flaşlar altında fotoğraf çektir…

Gelsin dünyalık nimetler, gitsin beğenilmeyenler,

Kullanılsın, Mercedesler, fiyatı dudak uçuklatan nimetler…

Ne yağmur, ne kar…

Yağmur getirmeden dağılıp giden bulutlar gibi dağılıp giden anlı şanlı zevat…

Kurtuldu mu İsrail zulmü altında inleyen Filistin?

Hayır!

ABD Kudüs hakkında verdiği kararlardan vaz mı geçti?

Hayır!

Kurtuldu mu Filistin’deki maddi manevi sıkıntı içindeki Müslümanlar?

Hayır!

Alınan, yani açıklanan sonuç bildirgesindeki otuz kadar karara/tavsiyeye uyulur mu?

Bilmem..!

Özel Filistin Kudüs gündemi, zulmü durdurur mu, biter mi zulüm?

Bilmem..!

Bütün Müslüman ülkeler, liderler bazında eksiksiz bir araya gelip tek ses olarak, tek fikir olarak, yekvücut olarak bir araya gelselerdi, farklı menfaatlerden uzak ve samimi olarak karar verip sağlam irade gösterebilselerdi bu iş çözülürdü.

Şimdi…???

Ya yağmursuz bulutlar gibi toplanılıp dağılınmış olacak ya da sonuç olarak yağmuru bol olan bulutlar gibi yağmurlarını verecek, çiçekler açacak, dallar meyveye duracak… Her zaman olduğu gibi bekleyip göreceğiz

Toplantınızın hayrını görün Ey Ağalar, Ey Beyler,

Hayrını görsün Müslümanlar,

Hayrını görsün insanlık… 22.05.2018

 

 

 

 

 

Yorumlar (0)